Troya müzesi, Çanakkale içinde son yıllarda ülkemizde yapılan yenilikçi sosyal mimari ve yalın mimari yapılar arasında adını sıkça duyduğumuz Troya (Truva) antik kenti eserleri ve bilgilerinin sunulduğu müze tasarımlarından biridir. Çünkü Troya Müzesi’nin görevi, hem Avrupa tarihinde önemli olan Troya antik kenti eserlerini hem de Marmara bölgesinde bulunan diğer antik kentlerdeki tarihi eserleri bizlere sunmasıdır.
Troya Müzesi, Troya antik kenti milli parkına sadece 750 metre mesafede bulunmaktadır. Çanakkale Ezine yolu üzerinde tabelası da bulunan Troya Müzesi, Tevfikiye yolunu takip ettiğinizde dış cephesindeki korten kullanımıyla kendini gösterecektir. Müzenin terasından bakıldığında antik kentin merkezi bir konumuna yapıldığı görülmektedir.
Antik Troas bölgesi hazinesi ve altınlarıyla, Truva antik kenti tarihi eserleri ve Marmara bölgesinde bulunan antik şehirlerden getirilen çeşitli tarihi sanat eserleri ve mimari tasarımı ve detaylarıyla Troya Müzesi 2019 yılında dünyaca ünlü TIME dergisinin “Dünyanın En Harika Yerleri” listesine de girmiştir. Ayrıca 06.05.2021 tarihinde Avrupa Konseyi’ne bağlı olan Avrupa Müzesi Forumu (EMF) tarafından her yıl verilen en saygın ve en uzun soluklu müzecilik ödülü olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri’nde 2020 Yılı Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü’nü almıştır. Çanakkale’deki Troya Müzesi hakkındaki bu içerikte öncelikle önemli tarihi müze eserleri, Troya Müzesi özellikleri ve mimari yapısı ile Eski Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nden başlayarak yeni Troya Müzesi tarihçesi bilgileri bulunmaktadır.
Çanakkale Troya müzesi ve eserleri fotoğrafları için tıklayınız
Troya Müzesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri 2024
Müzekart’ın geçtiği Troya müzesinde, Müzekart yoksa 2024 yılı giriş ücreti 600 TL’dir. Diğer müzelerimiz gibi ziyaret saatleri Kış Dönemi ve Yaz Dönemi olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ayrıca alınan bu bilet ile Troya antik kenti ören yeri gezilebilinir.
Yaz dönemi 1 Nisan – 31 Ekim arası olup 08:30 ile 20:00 saatleri arası ziyarete açıktır. Kış dönemi ise 31 Ekim – 1 Nisan arası olup 08:30 ile 17:30 arası gezilebilmektedir. Bununla birlikte bilgi almak isterseniz müzenin 0286 217 67 40 numaralı telefonunu arayabilirsiniz.
Troya Müzesi’nde Görülmesi Gereken 9 Eser
- Polyksena Lahdi: M.Ö. 500 yılına tarihlenen lahit Truva Kralı Priamos’un kızı Polyksena’nın kurban edilmesini anlatmaktadır. Kızöldün Tepesi Tümülüsü’nde 1994 yılında bulunmuştur.
- Altıkulaç Lahdi: M.Ö. 500 yıllarına tarihlenmektedir. Çanakkale Çan ilçesi Altıkulaç köyünde bulunan tümülüsten çıkartılmıştır. Define avcıları tarafından tahrip edilen lahit için kurtarma kazısı gerçekleştirilmiştir.
- Knidos’lu Afrodit Heykeli: 1959 yılında Dardanos Tümülüsü’nde bulunmuştur. Dardanos Afrodit’i olarak bilinmesine rağmen Knidos’lu Afrodit heykelinin yerel bir kopyasıdır. Knidos’lu Afrodit heykeli M.Ö.4.yy’da ünlü heykeltıraş Praksiteles tarafından yapılmıştır. Orijinali asla bulunamamıştır. Orijinale çok benzeyen bir kopyası British Museum’da bulunmaktadır.
- Kentauros Triton Heykeli: 2012 yılında Parion antik kenti tiyatro kazılarında bulunmuştur. 130 cm yüksekliğinde olan heykel M.S. 2.yy’a tarihlenmiştir. Heykel, kazılar sırasında kolları ve başı kırık olarak bulunmuştur. Ancak sonradan onarılmıştır.
- Bronz Amfora: 2005 yılında Parion antik kenti Nekropol alanı kazılarında mezardan çıkartılmıştır. Mezardaki iskeletin dizleri hizasında yan yatmış durumda bulunmuştur ve 34 cm yüksekliğindedir. M.S. 4.yy’a tarihlenmektedir. Amforanın üzerinde Dionysos’la ilgili Bakhik bir törende kendinden geçmiş bir durumda dans eden üç Satyr ile üç Bakkha’dan oluşan altı adet figür vardır.
Priamos veya Troya Hazineleri
- Troya Hazineleri: Priamos hazinesi de denilen Troya hazineleri 1870’li yılların başında bulunmuştur. Truva’da kazılar yapan Alman tüccar Heinrich Schliemann tarafından yurtdışına kaçırılmıştır. 2012 yılında 24 parçalık, 4500 yıllık olan Truva hazinesi ülkeye getirilmiştir. Hazinenin 24 parçalık kısmı haricinde bir kısmı hala Moskova Puşkin müzesindedir. Puşkin müzesinde olan kısım için en üst katta bir sergi alanı oluşturularak farkındalık yaratılmaya çalışılmaktadır.
- İlion Yazıtı: Kutsal İlion olarak da bilinen yer, M.Ö. 12.yy’da Troya’nın savaş ile yıkılmasından sonra M.Ö. 7.yy’da yeni tapınakların yapıldığı yer olarak bilinmektedir. Troya kahramanlarına adaklar sunulan eski anıtlar tekrar düzenlenmiştir. İlion yazıtı da bu alandan çıkartılmıştır. Yazıt M.Ö.2.yy’a tarihlenmiştir.
- İmparator Hadrian Heykeli: 1993 yılı kazılarında Troya antik kentinde bulunmuştur. Heykel, imparatora şükranlarını sunmak için Troyalılar tarafından, M.S.117-118 yılları arasında yapılmıştır. İmparator öldüğünde Hadrian Mozolesi olarak yapılan yapı, bugün Roma’da Sant’Angelo kalesi olarak bilinmektedir.
- Ana Tanrıça Kybele Heykelciği: 1994 yılında Troya kazıları sırasında bulunmuştur. Tahtta oturur biçiminde kucağında aslan olarak ve sol elinde tympaneum sağ elinde ise phiale ile betimlenmiştir.
Troya Müzesi’nde Sergilenen Tarihi Eserler ve Kat Planı
Zemin ve teras katları da dâhil olduğunda beş katlı olan Troya Müzesi binası, her katında ayrı bir konuyu barındırmakta ve ziyaretçiye geniş alanlarda sunmaktadır. Troya Müzesi kat planı ve sergi salonlarının ana konuları aşağıdaki gibidir.
- Zemin kat: Troas Kentleri
- Birinci kat: Troya’nın katmanları
- İkinci kat: Antik dünya
- Üçüncü kat: Troya kazı tarihi
- Teras katı
Troas Kentleri (Zemin Kat)
Zemin katını adını veren Troas Kentleri sergi salonunda, Biga yarımadasını kapsayan Troas bölgesi eserleri sergilenmektedir. Bölgede elliye yakın antik kent ve yerleşme bilinmektedir. Bu yerleşkelerdeki kazılardan çıkartılan buluntular rahatça gezilmektedir.
Troya Müzesi zemin katında ayrıca 1870 yıllarında yurtdışına kaçırılan ve 1966 yılında Penn Müzesi tarafından kaçak olduğu bilinmeden satın alınan sonrasında ise Kültür Bakanlığı tarafından iadesi sağlanan 24 parça Troas altınları da denilen Truva hazinesi, bu kattaki en çok ilgi gören tarihi sanat eserleridir. Troas hazinelerinin bir kısmı bugün hala Moskova Puşkin Müzesi’ndedir. Truva hazineleri buraya gelmeden önce Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nde sergilenmiştir.
Ayrıca bu katta Parion antik kenti buluntuları, Dardanos, Dedetepe ve Çan Tümülüsleri’nden çıkan tarihi eserler, Aleksandria antik kenti tarihi eserleri ve maskeleri, Troas bölgesi sikkeleri, İmbros ve Tenedos (Bozcaada ve Gökçeada) kazılarından çıkartılan eserler, Assos antik kentinde bulunan amfora ve figürinler bulunmaktadır.
Troya’nın Katmanları (Birinci Kat)
Tüm katların beton bir rampa ile çıkıldığı müzenin ilk katında Truva antik kenti bilgileri; tarihçesi, katmanları ve tarihi eserleri kronolojik bir sırayla anlatılmıştır. Truva’ya ilk yerleşen insanlardan Truva efsanesine, Homeros’un İlyada ve Odysseia hikâyesinden, Troya deniz gücüne kadar tüm bilgiler panolar ve tarihi eserlerle anlatılmıştır.
Bu katta ayrıca Tunç Çağı’nın gündelik yaşamında kullanılan ve kazılarda bulunan çeşitli tarihi eserler sergilenmektedir. Bu bölümde Tunç Çağı ile İlk Demir Çağı arasındaki Anadolu medeniyetlerinden de çeşitli bilgiler bulunmaktadır.
Antik Dünya (İkinci Kat)
Antik Dünya adı verilen ikinci katta Arkaik Çağ ile Doğu Roma İmparatorluğu arasındaki tarihi dönemde İlyada ve Troya Savaşı Destanı çeşitli şekillerde anlatılmıştır. İlyada Destanı’nda adı geçen Troas kentleri ile birlikte haritalar, tarihi eserler, heykeller bu katta bulunmaktadır. Örneğin Parion antik kenti kazılarında bulunan Kentauros Triton heykeli ile imparator Hadrian heykeli buradadır.
Apollon Smintheus Tapınağı, Assos Athena Tapınağı eserleri, büyük İskender’in Çanakkale Boğazı’nı geçerek Pers ordusuyla Priapos’taki savaşı ile ilgili bilgileri ve Hisarlık Tepesi’nde Doğu Roma İmparatorluğu eserlerini bu katta bulabilirsiniz. Ayrıca Truva kenti denilince akla ilk gelen Truvalı Helen’i kendisini tanıttığı dijital videosunu burada izleyebilirsiniz.
Troya Kazı Tarihi (Üçüncü Kat)
Sergi alanı olarak kullanılan bu son katta Troya antik kentindeki 19.yy’dan zamanımıza kadar yapılan kazıların tarihçeleri ve hikâyeleri bulunmaktadır. Bunlar arasında ilk Troya kazıları ile Schliemann’ın Priamos Hazineleri’ni (Truva hazinesi) yurtdışına kaçırması hikâyeleri gerçekten çok ilginçtir. Ayrıca Troya’daki 46 yapı katmanının nasıl bulunduğu ile ilgili bilgiler de tarih meraklılarının merak ettiği bilgiler içindedir.
Teras
Teras katında Troya Antik Kenti Tarihi Milli Park alanı görünmektedir. Ziyaretçiler üç katta ve toplamda 3000 metrekarelik sergi alanında tarihi eserlerin ve konuların arasında gezdikten sonra büyük ihtimalle tarihi milli park alanına bakarken Troya’da yaşananları, felaketlerini ve antik çağ hayatını daha çok merak edecektir.
Ziyaretçi Dostu Troya Müzesi
Troya müzesi eserleri sadece Troya müzesini önemli yapmamaktadır. Kültür Bakanlığı’nın yaptığı yarışmayı birinci olarak kazanan projede ziyaretçinin yararını düşünen birçok nokta da bulunmaktadır. Her ne kadar bu noktaların bazıları çok iyi tasarlanamamış olsa da müze binası kendinden uzun süre bahsettirecektir. Troya Müzesi neden ziyaretçi dostu bir müzedir?
- Müzenin girişindeki şema, Troya Antik Kenti katmanlarını ziyaretçiye o dönemin tarihi eserleriyle kronolojik olarak anlatmaktadır.
- Müzenin ikinci katındaki sergi salonlarının bir kısmında gündelik yaşam hakkında çeşitli canlandırmalar bulunmaktadır. Daha önce ülkemizde bulunan bir müzede bu yapılmamıştır. Ancak gözlemlerimize göre bu canlandırmaların izlendiği ekranın yükseklik seviyesi çocuklar için ne yazık ki çok yüksektir. Çocuklara uygun hale getirilmelidir.
- Troya’nın deniz gücünün anlatıldığı sergi bölümünde bu, sanatsal bir çalışma ile ifade edilmiştir ve bu ziyaretçinin ilgisini çok yüksek düzeyde çekmektedir. Ayrıca üçüncü katta geniş salonda Truva atı biçimindeki aydınlatma görseli bir diğer yaratıcı ve sanatsal çalışmadır.
- Çocuklar için yapılmış olan çeşitli bilmeceler, sergi dolaplarının altında bulunmaktadır. Ancak okuma yazma bilen çocuklar için bu küçük bilmecelerin yerden yüksekliği çok azdır. Çocuklar bu bilmeceleri görememektedir. Ancak çocuklar bilmeceleri görebilmek için yere oturmaktadır.
- Müze binasında bir teras tasarımı olması ziyaretçinin yararına olmuştur. Terasın açık olduğu zamanlar Troya Antik Kenti Tarihi Milli Parkı buradan izlenebilmektedir.
- Ziyaretçi için her şey düşünülmüş olmakla birlikte, örneğin tuvaletler sadece zemin katındadır. Bizim müzeyi ziyaretimizde çalışmayan asansörün her daim çalışır hale gelmesi bu sorunu bir nebze de olsa çözecektir.
Troya Müzesi Tarihçesi
Başta Truva kenti olmak üzere bölgedeki antik kent kazılarından çıkartılan eserlerin sergilenmesi için büyük ve yeni bir müzenin yapılması ihtiyacı uzun zamandır bulunmaktaydı. 18.03.2019 tarihinde kapatılan Çanakkale Arkeoloji müzesi hem talepleri karşılayamamaktadır hem de eserlerin sergileneceği alana sahip değildir. Bundan dolayı Troya Müzesi tarihine geçmeden önce kısaca Çanakkale Arkeoloji Müzesi tarihçesi bilgilerine bakmak gerekmektedir.
Eski Çanakkale Arkeoloji Müzesi Tarihçesi
Truva veya Troya antik kenti içinde 1932-1938 yılları arasında kazı yapan Carl Blegen, buluntuların bir kısmını Çanakkale merkezine getirmeye başlayınca eserleri koymak için yer arar. Kazılardan çıkartılan buluntular, eski bir kilisede toplanır. 19.yy ortalarında Çanakkale’de ve Troya’da kazılar yapan Frank Calvert’in bulduğu eserlerin bir kısmı buraya getirilir. Kilisenin yeterli alanı olmaması sebebiyle 1936 yılında kentte bir müze ihtiyacı doğar.
1959 yılında Dardanos tümülüsü kazılarındaki buluntular buraya getirilir. Böylece ilk müze binası planlanmaya başlanır. Ancak 25 yıl sonra, 1984 yılında, 2019 yılının Mart ayında kapatılan müze açılır.
Yeni Bir Troya Müzesi Binası ve Eserleri
Troya Antik Kenti Tarihi Mili Parkı’nı yıllık verilere göre yerli ve yabancı 600.000 turist gezmektedir. Yapılacak olan Troya Müzesi, alanı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin burada daha çok zaman geçirmesi için tasarlanır. Çanakkale’nin sosyal ve ekonomik değerinin arttırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca planlanmıştır.
Yeni müze Troya Milli Parkı içinde, Troya Su Kanalı Alanı ve Troya Nekropol Uzantısı Alanı dışındaki 104.000 metrekarelik bir alana yapılması için 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir yarışma düzenlenir. 2011 yılında yapılan değerlendirme toplantısında yarışmaya katılan 132 projeden Yalın Mimarlık ve ekibi birinci olur. Gerekli hazırlık aşamalarından sonra projeye 2013 yılında başlanmıştır. Ekim 2018 yılında tamamlanan ve eserleri getirilen Troya Müzesi’nin resmi açılışı ise 18.03.2019 tarihinde yapılır.
Troya Müzesi Mimari Özellikler ve Detaylar
Troya müzesinin ilk öne çıkan özelliği korten kullanımı ile ilgilidir. Korten, paslanmış çelik kaplama olup günümüzde birçok yerde görülebilmektedir. Özellikle Troya Müzesi dış cephesinde cüretkârca kullanılan korten, Portekiz’de bulunan Pombal Kalesi restorasyonunda da Comoco Architects tarafından yine cüretkâr bir şekilde kullanılmıştır. Korten kullanılmasının sebebi ‘kazı alanından çıkartılmış bir eser’ görünümü düşündürülmek istenmesidir ki gayet başarılıdır.
Projenin iki önemli özelliği bulunmaktadır. Bunlardan ilki Troya’nın savaşlarla geçen çalkantılı ve destansı tarihini ziyaretçiye vererek, ziyaretçiyi bulunduğu zamandan ayırmaktır. İkincisi ise Truva antik kentinin günümüzdeki görüntüsüyle baş başa bırakmaktır. Bundan dolayı sergi alanları toplamda 3000 metrekaredir. Ziyaretçi bazen bir eseri anlatan ziyaretçi dostu bir pano veya beton duvarlarda asıldığı eserin kendisi ile karşılaşmakta ya da ışık oyunları yapan ve müzenin etrafını görebilen koridorlarla karşılaşmaktadır. Kısaca müzenin tasarım kurgusu hem sergi salonlarında hem de beton blokların oluşturduğu rampa koridorlarında ziyaretçiyi kesinlikle Troya antik kentine hayran bırakmaktadır.
Bu anlamda proje, destansı bir dünyayı algılamaları için ziyaretçiyi hedeflemiştir. Özellikle müze girişindeki “M.Ö. 3000’de başladı bizim bu coğrafyadaki serüvenimiz…” diye başlayan metin, daha müzeye girmeden ziyaretçiyi etkilemektedir.
Müze binası yapımında kullanılan malzemeler mümkün olduğunca işlenmemiş olarak kullanılmıştır. Böylece kullanılan bu malzemeler, kendi doğallıklarına referans vererek yapı bütününde hayat bulmuşlardır. Yapıda sıklıkla kullanılan malzemeler beton, paslanmaz çelik, ahşap ve gazbetondur. Türkiye için gurur kaynağı olan bu müzeyi en yakın zamanda gezmenizi tavsiye ederiz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Marmara bölgesi antik kentleri ve tarihi yerleri
Marmara bölgesi müze ve tarihi yer fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Apollon Smintheus Tapınağı bilgileri
Time dergisi 2019 Gidilecek 100 yer
Parion Bronz Amforası – Ali Yılmaz Tavukçu, Zerrin Aydın Tavukçu