Hammurabi bilindiği gibi Babil medeniyeti de denilen Babil Krallığı veya Babil İmparatorluğu’nun kralıdır ve kendi adını verdiği Hammurabi kanunları ile anılmaktadır. Dolayısıyla kanunların temeli sayılabilecek bir kavramı cezalandırma yöntemi ile hayata geçirmiştir. Peki, Hammurabi Kanunları nelerdir, neleri kapsamaktadır ve etkili olmuş mudur sorularının cevapları konu içeriğinde olduğu gibi bizi asıl ilgilendiren konu Hammurabi’nin kim olduğu ve bu kanunları neden çıkarttığıdır. Ancak kısaca Mezopotamya tarihi içine girmek gerekir, çünkü Hammurabi kanunları bir sürecin sonunda ortaya çıkmıştır.
M.Ö. 6000 yıllarından itibaren Mezopotamya’da medeniyetin temelleri atılmaya başlanmıştır. Pek tabi ki Babil İmparatorluğu veya medeniyetinden önce bölgede Sümer İmparatorluğu, Akadlar, Asurlar bulunmaktadır. Mezopotamya tarihi aslında sancılı süreçler geçirmiştir ve bu süreç tam olarak Sümerler’den itibaren başlamıştır. Peki, Sümerler’den önce hangi medeniyetler vardı diye soracak olursanız bölgelerin isimleri ile adlandırılan dönemler vardır ve bu dönemler doğal olarak medeniyet kavramının temelini atmıştır.
Bunlar da sırasıyla;
M.Ö. 6000-5600 Hassuna-Samarra dönemi
M.Ö. 5600-5000 Halaf dönemi
M.Ö. 5000-4000 Obeyd dönemi
M.Ö. 4000-3100 Uruk dönemi
M.Ö. 3100-2900 Cemdet Nasr dönemleridir. İşte bu dönemde bu krallıklar bölgelerini genişletmeye çalışmış ve yaptıkları savaşlar ile medeniyetin temelini atmışlardır. Böylece bu dönemlerden sonra Sümerler, tüm bölgeleri ele geçirerek Sümer medeniyetini (M.Ö. 2900-2350) oluşturmuştur. Medeniyet denilmekte ama kölelik gibi insanlık suçu sayılabilecek kavramlar da medeniyetle birlikte gelişim göstermeye başlamıştır. Fakat yine de Sümerler, tıp, matematik, astronomi, yazı, fizik gibi bilimsel konuları da gayet dünya medeniyet tarihine geçirmiştir. Özellikle dini inanışları günümüzdeki dinlerin temelini de oluşturmaktadır.
Babil İmparatorluğu Öncesi Diğer Krallıklar
Sümerler sonrası Mezopotamya’da Akadlar veya Akkadlar hâkimiyet kurmuşlardır. Zaten zorlaşan yaşam koşulları ve Akadların pek de barışçıl olmayan bir kavim veya krallık olması Sümerler’in sonu olmuştur. Böylece M.Ö. 2350-2150 yılları arasında Mezopotamya’nın tek hâkimi Akadlar olmuştur. Akadlar tüm bölgeyi ele geçirdikten ve büyük bir krallık olduktan sonra bir kısım kavim üyeleri Mezopotamya’nın kuzeyine giderek Asur (Assur) veya Assurları oluşturmuştur. Bu yeni devlet de savaşçıdır. Bilindiği gibi Asurlar (M.Ö. 2000-609) da medeniyet tarihine çok şey katmıştır. Özellikle Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak bilinen dönemde civardaki devletler ve kavimlerle çok sıkı ilişkiler içine girmişlerdir. Bakırı, döneminin çok daha ileri bir tekniği ile işlemesini bilen Asurları ise bölgeye akın yapan Medler, İskitler, Kimmerler ve Babilliler (Babil) yok etmiştir.
Asurlar Mezopotamya’nın kuzeyinde yükselişe geçerken Mezopotamya’nın güneyinde ise Babil İmparatorluğu yükselmektedir. Babil İmparatorluğu da tarihte iki döneme ayrılmıştır. Bunlar Eski Babil İmparatorluğu (M.Ö. 1894-1595) ve Yeni Babil İmparatorluğu’dur (M.Ö. 609-539). Babil İmparatorluğu denilince akla ilk olarak iki şey gelmektedir: Babil Kulesi ve Babil’in Asma Bahçeleri. İşte Hammurabi de Eski Babil İmparatorluğu döneminde Birinci Babil Hanedanlığı’nın altıncı kralıdır. Ancak Hammurabi kimdir? Neden bu kanunları çıkartmıştır? Bu Hammurabi kanunları nelerdir, Hammurabi kral olmadan önce neler yapmıştır?
Hammurabi Kimdir?
Birinci Babil Hanedanlığı M.Ö. 1894-1595 yılları arasında Eski Babil İmparatorluğu topraklarını yönetmiştir. Hammurabi de bu hanedanlığın altıncı kralıdır. Kısaca kralların soyundan gelmektedir. Ancak Hammurabi’nin kral olduğu dönemin ve öncesinin şartlarını öncelikle incelemek gerekir.
O yıllarda Mezopotamya bölgesel olarak kuraklığın esiridir. Bölgede kuraklık olduğu gibi içme suları da tuzlanmıştır. Bu yüzden içme suyu kaynakları kısıtlı olduğu kadar önemlidir de. Babil imparatorluğu, kısıtlı olan su kaynaklarına yakın olmak için diğer bilim dallarında olduğu gibi mimaride de gelişmiştir. Yukarıda da anlatmış olduğumuz üzere bölge zaten savaşlarla kısa sürede el değiştirmektedir. Önceki imparatorluklarda olduğu gibi Eski Babil İmparatorluğu’nda da kölelik mevcuttur. Kısaca sosyal sınıflandırma ülkenin her yanında görülmektedir. Köleler, sahiplerinin topraklarında çalışmakta ve hiçbir sosyal hakları bulunmamaktadır. Hammurabi’nin babası olan Sin-Muballit işte böyle bir dönemde, tüm Mezopotamya topraklarına yayılmış Eski Babil İmparatorluğu’nu yönetmektedir.
Hammurabi ise bu sınıfsal ayrım içinde henüz daha çocuk iken doğal olarak kralların eğitimini almaktadır. Bu eğitim içinde çivi yazısı, matematik, fizik, astroloji, astronomi, coğrafya, siyaset bilimi ve aşçılık bulunmaktadır. Bölgenin siyasi yapısını, ülkedeki mutfağı ve sosyal yapıyı iyi inceleme fırsatını bulan Hammurabi, Babil tahtına çıkınca Elam bölgesi başta olmak üzere üç şehir devletini ve buğday tarlalarını topraklarına katmış ve Asur Krallığı’nı da adeta haraca ve buğday ununa bağlayarak Mezopotamya’nın tamamına hâkim olmuştur.
Hammurabi’nin Krallık Dönemi
Çocukluktan aldığı eğitimi kral olduktan sonra özellikle geliştirmeye çalışmıştır. Köleliği teşvik eden tutumları nedeniyle halkı tarafından (köleler halktan sayılmamaktaydı) sevilen Hammurabi aynı zamanda savaşçı ve baskın kişiliği ile de öne çıkmaktadır. Ayrıca Hammurabi, Babilce olarak Hamurabi olarak telaffuz edilmektedir. Ancak Hammurabi özellikle yayınlatmış olduğu kanunları ile bilinmektedir. Aşağıda anlatılacağı üzere bu kanunları çıkartmak zorunda kalan Hammurabi, kanunları stel üzerine çivi yazısı ile yazdırmış ve halkın görebileceği bir merkeze diktirmiştir. Günümüzde bu stel Fransa’da Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Hammurabi’nin bu kanunları yayınlamasının arkasında yatan sebepler dönemin ekonomik, sosyal ve coğrafi sorunlarıdır. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi her ne kadar tarlalarda buğday, arpa gibi tahıllar ekili olsa da su kıtlığı yaşanmaktadır. Çünkü var olan suların içme suları başta olmak üzere çoğu artık tuzludur. Köleler ve sahipleri arasındaki sınıf ayrımı nedeniyle köleler tarafından zaman zaman ayaklanmalar çıkartılmaktadır. Toprak sahipleri sınıfı kendi içlerinde toprak sınırları konusunda ayrımlar ve tartışmalar yaşamaktadır. Tüm bunların yanında ülkenin sınırlarında düşman devletleri toplanmakta ve zaman zaman baskın yapmaktadır. Hammurabi çıkartacağı kanunları ile tüm bu karışıklığa bir son vermeyi düşünmektedir. Bundan dolayı günümüzde Hammurabi Kanunları, ‘göze göz, dişe diş’ olarak tanımlanmaktadır. Bu kanunlar genellikle fiziki olarak cezalandırmayı kapsamaktadır. Ayrıca günümüzdeki modern kanunlara nazaran çok daha vahşi, hatta ölümle sonuçlanan kanunlardır.
Hammurabi Kanunları Gizli İçerikleri ve Anlamları
Hammurabi’nin Babil’in merkezine diktirdiği stelin üzerindeki kabartmada söz konusu kanunların Babil adalet tanrısı Şamaş’ın yazdırdığı tasvir edilmiştir. Oysa kanunlar madde madde incelendiğinde durum çok daha farklıdır. Toplamda 282 maddeden ibaret olan Hammurabi Kanunları aslında tanrı Şamaş tarafından değil, Hammurabi’nin hırsı ve iştahı sonucu kendisi tarafından yazılmıştır.
Bizim Hammurabi olarak bildiğimiz ve Babil İmparatorluğu halkı tarafından Hamurabi olarak çağırılan ve bilinen kral, aldığı eğitimleri krallık döneminde tekrar uygulamak durumunda kalmış olsa da çocukluğundan beri başarılı olduğu tek ders aşçılık dersi (hamur işi) dersidir. İsmi de zaten o yüzden Hamurabi’dir. Mezopotamya genelinde günümüze kadar gelen tüm hamur işi bazlı yemeklerin ve kısasa kısas adalet uygulamasının temeli aslında taa o zamana dayanmaktadır. Saray eşrafı, ailesi ve arkadaşları tarafından Hamurabi olarak çağırılan Hammurabi, sinsi planlarını daha gençken uygulamayı düşünmüş ve kral olunca da bu fırsatı kaçırmamıştır.
Çünkü kral olmadan önce Hamurabi, kendisi her defasında bu şekilde çağrıldığında gizlice hamur işleri yemiş, donutlar yapmış, börekler ve çöreklerde teselli aramıştır. Ne zaman etrafında ‘Şşşşt! Hamurabi gelsene az’ diye bir laf duysa kızgınlığından kendini hamur işlerine vermiştir. Böylece yeni yeni baklava, börek, açma, çörek çeşitleri icat etmiştir. Gençlik yıllarında yaptığı Dereotlu Küşlemeli Kaygana özellikle efsanedir. Sarayın aşçısı tarafından gizlice eğitilen Hamurabi, kral olduktan ve seferlerini tamamladıktan sonra kendisine Hamurabi diyenleri cezalandırmak için bu kanunları yazmış ve halkı için uygulamıştır. Peki, bu kanunlar nedir?
Madde Madde Hammurabi Kanunları
- Eğer hekim, ağır yaralı adamın bronz neşterle üzerinde çalışıp adamın ölümüne sebep olursa veya adamın göz bölgesini bronz neşterle açıp, adamın gözünü kör ederse, (hekimin) gözüne poğaça sokulacaktır.
- Bir adam, bir adamı suçlayıp ona cinayet suçu atar (onu cinayetle suçlar) ve bunu ispat edemezse, suçlayan kimse donut yemesi suretiyle öldürülecektir.
- Eğer bir mimar, bir adama ev yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı ev çöküp, evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o mimar su böreği yapacaktır. Su böreği güzel olmazsa suda boğdurulacaktır. Eğer güzel olursa yaptığı böreği yiyecek yine suda boğdurulacaktır.
- Bir adamın borcu varsa (fakat) tarlasını fırtına tanrısı su altında bırakırsa veya sel götürürse yahut susuzluktan tarlada arpa yetişmemişse, o yıl arpayı alacaklıya ödemeyecektir. Arpayı mayalayacak, ondan tuzlu çörek yapacak ve çöreği yalayarak bitirmeye çalışacaktır.
- Eğer bir adam, bir rahibeye veya bir adamın eşine parmak uzatmaya (suçlamaya) sebep olursa ve bunu ispat edemezse o adamı mahkeme huzuruna sürükleyecekler ve yarı başına kadar şeker pudrası dökeceklerdir.
- Eğer bir adam, bir kadın alır (fakat) sözleşmesini yapmazsa, o kadın zevce değildir (sözleşme yapmadığı için karısı sayılmaz). Bundan dolayı ona peynirli poğaça ve açma da yapmayacaktır.
- Eğer bir hekim, bir adamın kırık kemiğini iyileştirir ve hasta bir damarı/adaleyi iyi ederse yara sahibi hekime 5 adet tuzlu kuru pasta verecek ve yemesini susuz izleyecektir.
- Eğer bir adam bir kadın alırsa (evlenirse), kadın ona çocuklar / doğurursa, o kadın kaderine giderse (ölürse), ölümünden sonra adam ikinci bir kadınla evlenip, çocuklar dünyaya getirirse, sonra baba (da) ölürse, çocuklar analara göre mantı bölüşmeyecekler, kendi analarının mantısını alacaklardır. Baba evinin mantısını da eşit olarak bölüşeceklerdir.
Yukarıda sadece yedi maddesini yazmış olduğumuz Hamurabi kanunları aslında dediğimiz gibi 282 adettir. Ancak aldığımız poğaçalar, ülkede ve Mezopotamya genelinde yenen hamur işleri ve mantılar tüm maddeleri yazmak için ne yazık ki yetmemektedir. Bundan dolayı bir gün hep fırsat buldukça yenilerini yazarız artık.
Ayrıca İlgili Kaynaklar:
Alternatig blog yazıları
Anasayfa
Mezopotamya Fırıncılar Derneği
Babil’in Asma Bahçeleri fışkiyeleri