Gelibolu gezilecek yerler veya Gelibolu Yarımadası tarihi yerleri veya Gelibolu Milli Parkı, Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve kuruluşu açısından önemli bir yere sahiptir. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içeriğinde Gelibolu tarihi yerleri, Gelibolu anıtlarını, şehitliklerini, kalelerini, Gelibolu savaşlarının geçtiği yerleri ve Gelibolu’ya nasıl gidilir gibi konular bulunmaktadır. Sadece Marmara bölgesi değil tüm Türkiye’de görülmesi gerekli gezilecek yerleri arasında ilk sırada olan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı kısaca hem tarihi hem de doğal güzellik olarak önemlidir.
Biraz tuhaf gelebilir ama ilk söyleyeceğimiz şey şudur: Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda kendimize saygımız yoksa tarihe saygımızın olmasıdır. Bu yüzden lütfen çöplerinizi çöp kutularına atınız! Neden derseniz çok sık ziyaret ettiğimiz Gelibolu’da göze çarpan şeylerden ilki etraftaki çöplerdir. Her yoğunluktan sonra ziyaretçilerin ne yazık ki çöplerini çöp kutularına atmadıklarını görüyoruz.
Gelibolu yarımadası ile ilgili tarihi bilgilere geçmeden önce, gerekli gördüğümüz için Gelibolu nasıl, kaç günde gezilir, rehberler nereleri gezdirir gibi bilgileri kısaca vermekte fayda gördük. Çünkü yollardan.com takipçileri bize bu soruları sıkça sorduğundan, kısa bir bilgi verelim istedik.
Gelibolu fotoğrafları için tıklayınız
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi (Simülasyon Merkezi) Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2024
Gelibolu gezilecek yerler listesinin başında Tanıtım Merkezi gelmektedir. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi giriş ücreti 20 TL’dir. Sinevizyon gösterimi ücreti ise 20 TL’dir. 18 Yaş altı öğrenciler ve 65 yaş üstü vatandaşlara ücretsizdir. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi ziyaret saatleri ise salı günleri hariç, her gün açık olan müzede Yaz dönemi 09:00 ile 19:00 saatleri (Kış Dönemi ise 19:00 ile 17:00) arasıdır. Kabatepe’de eski Kabatepe Müzesi’nin olduğu alanda 2012 yılında açılan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi (Simülasyon Merkezi); hem Gelibolu yarımadası tarihçesini tanıtmakta, hem de rehberli turların ilk uğrak yeri olan bir müze olarak hizmet vermektedir. Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Yönetimi, bu merkez başta olmak üzere yarımadadaki Türk şehitlikleri, anıtları ve tarihi eserlerinde 2015 yılından başlayarak gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.
İngiliz, Fransız ve Anzak mezarlıkları ve anıtları ise ait oldukları ülkenin ilgili birimlerince, örneğin tüm İngiliz ve Anzak mezarlıkları Common Wealth tarafından düzenlenmektedir. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’nde gerekli ilk bilgiyi, rehber kitapları alarak yarımadayı gezmeye başlayabilirsiniz. Umuyoruz ki ilerde bu merkez başta olmak üzere tüm yarımadada daha kaliteli rehber kitaplar, daha özenli hazırlanmış hediyelik eşyalar ve daha informatif turlar olacaktır. Her ne kadar modern bir müze ve tanıtım merkezi olsa da burada gözünüze çarpacak olan şey sinevizyon gösterisinden çıktıktan sonra olacaktır. Çünkü buradaki sinema gösteriminde Atatürk’ün adı belki 10 saniye geçmektedir.
Gelibolu Yarımadası Gezilecek Tarihi Yerler
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi haricinde, Gelibolu içindeki şehitlikleri gezmek için öncelikle kesin olarak bir harita edinmeniz gerekmektedir. Neden derseniz, eğer bir rehber hizmeti almayı düşünüyorsanız, rehberler sizi büyük ihtimalle sadece şehitliklere götürecektir. Milli park içinde bulunan şehitlikleri gezmek, bir rehber ile 6 veya 8 saat sürmektedir. Ve büyük ihtimalle bu rehberler sizi Küçük Anafartalar Köyü, Büyük Anafartalar Köyü, Küçük Kemikli, Büyük Kemikli gibi önemli noktalara götürmeyecektir.
İşte bu yüzden bir harita edinmenizde fayda var. Yine de ‘yok ben rehber ile gezmek istiyorum‘ derseniz, sizi nerelere götüreceğini sorun. Paranızın karşılığını isteyin. Tekrar umuyoruz ki ilerde yarımadayı, tarla içlerinde saklı mevziler, lağımlar ve bilinmeyen mezarlıklar da dâhil gezdirecek rehberli turlar çoğalacaktır.
Gelibolu 1. Dünya Savaşı alanları ve Çanakkale, dünya tarihini etkileyen önemli noktalardan biri olarak kabul edilmiş ve 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dâhil edilmiştir.
Gelibolu Gezilecek yerler: Seddülbahir Köyü
Eğer Gelibolu Yarımadası Milli Parkı Tarihi Yerler içinde rehberli bir tur ile değil de, kendi aracınız veya kiraladığınız araç ile gezmek isterseniz tüm şehitlikler ve diğer önemli yerleri gezmek için üç gün idealdir. Üç gün boyunca Seddülbahir köyü ve kalesi dâhil her yeri gezebilir ve doya doya bilgi alabilirsiniz. İki gün içinde de gezilebilir, ancak çok hızlı bir gezi olacağını şimdiden söyleyelim. Gelibolu yarımadası Tarihi Milli Parkı içinde dilerseniz yürüyerek veya bisikletle de gezebilirsiniz. Fakat yürüyerek gezmek, mesafeler uzak olduğu için bazı noktalar arasında mümkün olabilir. Tüm yarımadayı yürüyerek gezmek biraz zordur, kaybolma ihtimaliniz var, ama elinizde detaylı bir harita varsa imkânsız değildir.
Gelibolu’yu Bisiklet İle Gezmek
Bisikletle gezmek istediğinizde özel bisiklet yolları olmadığı için bazı güzergâhlarda yolların darlığından dolayı dikkatli olmanızda fayda var. Bu arada yarımadada kamp kurulacak en güzel ve özel alan olan Kabatepe Orman Kampı son senelerde maalesef günübirlik kullanım için açıktır. Fakat gece kamp kurarak kalmak için kapalıdır. Bu keyfi yaşamış olan bizler için umuyoruz ki en kısa zamanda bu yasak kalkar. Gelibolu yarımadasını gezmek için geldiğinizde, dileriz bu özel kamp alanında çam ağaçlarının gölgesinde, deniz kıyısında kamp yapma keyfini yaşarsınız.
Çanakkale Gelibolu Yarımadası Kalınacak Tarihi Yerler
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı içinde kalacak yer durumuna gelince; Çanakkale tarafında kalmayı tercih etmeyecekseniz, yarımadada kalınacak yer konusu kısıtlıdır. En fazla otel, motel, pansiyon olan nokta Eceabat ve Gelibolu’dadır. Ayrıca Seddülbahir’de, Kilitbahir’de, Alçıtepe’de, Bigalı’da kalacak pansiyon ve kiralık ev bulmanız mümkündür. Yerleşim yerlerinin dışında birkaç otel, bağ evi ve çiftlik evi gibi seçenekler de vardır. Sezon belli aylarda olduğu için özellikle kışın kalacak yer konusunda sıkıntı çekilmektedir.
Ve hizmet olarak ne yazık ki kış mevsiminde yarımada genelinde konaklama sınıfta kalmış durumdadır. Biz kaldığımız yerleri değerlendirdiğimizde en iyi konaklama deneyimlerini Seddülbahir’de gözlemledik. Özellikle 18 Mart ve 25 Nisan anma günleri dönemlerinde kalacağınız yeri haftalar önceden belirlemenizde fayda var, kalabalıktan dolayı yer bulamayabilirsiniz.
25 Nisan Anzak Yürüyüşü ve 18 Mart Deniz Muharebeleri Zaferi
18 Mart Deniz Muharebeleri Zaferi günü, yarımadanın en önemli günü, bu gün özellikle Abide’de törenler yapılmakta ve bazı yollar trafiğe kapatılmaktadır. Arabanızla 18 Mart’ta yarımadaya gelirseniz çok dikkatli seçin güzergâhlarınızı, saatlerce yolların açılmasını bekleyebilirsiniz. Abide’ye, Seddülbahir’e, Kilitbahir’e uğrayıp törenleri izleyin, bu büyülü atmosferin tadına varın.
Her yıl 25 Nisan’da sabaha karşı yapılan bir anma töreni olan Anzak töreni ise Anzakların karaya çıktığı koylardan Arıburnu ve Anzak Koyu’nda yapılmaktadır.
Önceden jandarmaya isminizi bildirerek Anzak törenine ve sonrasında yapılan Anzak yürüyüşüne katılabilirsiniz. Eğer araç ile gidecekseniz yollar trafiğe kapatılmaktadır. Ancak Kabatepe limanına yakın bir yere kadar açıktır. Araç ile gidecekler tam bir keşmekeşin ortasına gireceği için, alternatifleri iyi düşünmek gerekir. Servislerin olduğunu bilmekteyiz. Aynı gün Yahya Çavuş ve Seddülbahir tarafında ise Türk yürüyüşü olmakta, buna katılmak içinse bir bildirime gerek yoktur.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı anıtlar, mezarlıklar ve tarihi yerler kapsamında gezmenin dışında, biz şehrin keşmekeşinden kaçtığımız bir nokta olarak da görmekteyiz. Özellikle yaz aylarında Tekke koyu, Seddülbahir, Kum Limanı ve Kabatepe Kampı denize girmek ve dinlenmek için uygun noktalar, kitabınızı okuyabileceğiniz, bilgisayarınızı alıp çalışabileceğiniz ya da sadece ufka bakarak dinlenebileceğiniz pek çok yer var. Sizi sıcacık sarmalıyor Gelibolu ruhu. Geri döndüğünüzde tekrar gideceğiniz günü iple çekiyorsunuz.
Bu bilgiler ışığında da başta da söylediğimiz şeyi bir daha söylüyoruz; lütfen bu eşsiz coğrafyayı olduğu gibi koruyalım, çöplerimizi çöp kutularına atalım!
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
Çanakkale Gelibolu Tarihçesi (Galliopolis)
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, konumu itibariyle stratejik, izole, kendi özgün dinamikleri olan bir yarımadadır. Çağlar boyunca Anadolu’ya veya Trakya’ya bir anlamda geçiş bölgesi olmuş, farklı uygarlıklarca el değiştirmiş, fakat katman katman bütün bu yaşanmışlıkları toprağında barındırmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinin bazıları bu coğrafyada yaşanmıştır. Birçok farklı milletten gelen yüzbinlerce askerin, zaman zaman yüz yüze savaşmış olduğu bu topraklar, savaşın insanın yüzünü kızartan, acımasız ve duygusal yönüne şahit olmuştur.
Gelibolu, Çanakkale’nin ilçesi olmakla birlikte aynı zamanda Trakya’nın güneyindeki yarımadadır. Eski Yunanlılar zamanında Khersonesos da denilmiştir. Kentin hangi yüzyılda ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Ancak Troya kenti kadar eski olduğu varsayılmaktadır. Önceleri Critote olan kentin adı, Yunan koloni hareketi sırasında ‘güzelşehir’ anlamındaki Kallipolis olarak değiştirilmiştir. Bir diğer ihtimal de kentin adının bir Galat yerleşimi olması nedeni ile Galliopolis isminden geldiğidir.
” Çanakkale içinde vurdular beni,
Ölmeden mezara koydular beni,
Of gençliğim eyvah! “
Kent, Traklar ve Yunan koloni savaşları sırasında eski Yunanlılar tarafından ele geçirilmiştir. Kentin adının bu koloniler tarafından Kallipolis olarak değiştirildiği sanılmaktadır. Daha sonraları Miletos (Milet antik şehri), Foça ve Midilli’den gelen halkların yerleşim yeri olmuştur. Kallipolis’in tarihçesi arkaik dönem (İ.Ö. 479) öncesine kadar gitmektedir.
Romalı tarihçi Titus Livius’a göre; Gelibolu, İ.Ö. 200 yılında, Madytos ile birlikte, makedonya kralı V. Philippos’a boyun eğmiştir. Kent ilk çağda küçülüp güçsüzleşirken, Roma döneminde, ilk çağın sonuna doğru, Sestos kentinin sönükleşmeye başlamasıyla, önem kazanmıştır. Orta çağda, Avrupa – Asya arasında geçiş yeri olması bakımından, artık önemini yitiren Sestos ile Abydos’un yerini Gelibolu ile tam karşısındaki Lapseki almıştır.
Gelibolu ve Büyük İskender
Büyük İskender M.Ö. 336 yılında kral olduktan sonra Anadolu’ya geçmek için M.Ö. 334 yılında Gelibolu güzergâhını kullanmıştır. Sırasıyla Eski Yunan, Pers, Makedonya, Bergama ve Romalıların istilasına uğrayan kent, Romalılar ve Bizans döneminde çok önem kazanmıştır. Dolayısı ile önemli bir liman ve geçit konumuna gelmiştir. 1190 yılındaki Haçlı Seferleri sırasında Alman İmparatoru Friederich komutasındaki Haçlı ordusu Anadolu’ya buradan geçmiştir. 1204 yılında kenti Venedikler, 1235 yılında Bizanslılar ve son alarak da 1311 yılında Osmanlılar ele geçirmiştir.
Gelibolu yarımadasında yer alan diğer antik yerleşimler Sestos, Madytus, Lysimachia, Elaeus, Alopeconnesus ve Protesilaion’dur. Sestos kenti, Nara Burnu ucunun kuzeydoğu doğrultusunda, Akbaş Limanı ve onu çevreleyen küçük alüvyon ovasının batı yanında kurulmuştur. İlk çağda Avrupa – Asya yolu Çanakkale Boğazı’ndan geçmektedir ve geçiş bölgesi, Sestos ile karşı kıyıda bulunan Abdyos kentlerini içine alır. Bu önemli liman kenti, tarih boyunca çeşitli akınlara tanık olmuş, ilk çağın ileri dönemlerinde önemini korumuştur. Özellikle Helenistik dönemde mitolojide yer alan Hero ile Leandros miti, Sestos ve Abydos kentlerinde geçmektedir.
Elaeus, yarımadanın önemli şehirlerinden biridir. İkinci Pers istilasında (M.Ö. 480-479) Pers merkezi olarak kullanılmıştır. Şehrin Atina ile olan yakın ilişkilerini anlatan steller bulunmuştur. Çanakkale Savaşları sırasında 1915 yılında Fransız arkeologlar tarafından kazılar ve araştırmalar yapılmıştır. Buradan çıkarılan eserler Louvre müzesine taşınmıştır.
Karaağaçtepe Höyüğü
Karaağaçtepe Höyüğü, Seddülbahir Köyü’nün yaklaşık olarak 3 km. kuzey – kuzeydoğusunda, Morto Koyu’ndan 1 km. mesafede, Kirte Deresi’nin sağ tarafında yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda, Heinrich Schliemann tarafından bu şekilde tanımlanmış olmasına dayanılarak Protesilaos Tümülüsü olarak da anılmaktadır. Höyük’te ilk kazılar, tümülüs olduğu düşüncesiyle Heinrich Schliemann tarafından 1882 yılında 2,5 metrelik bir yarma şeklinde yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından 1921 – 1923 yıllarında Fransız işgal kuvvetlerinin gözetiminde R. Demangel başkanlığında bir kazı daha yapılmıştır.
“Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin
olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım
geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil,
bütün milletimizin sonsuza kadar yoksun kalmasına sebep olacağını hepinize
hatırlatırım.”
Kurmay Albay Mustafa Kemal Paşa
“Yer gelmişken belirtmeden edemeyeceğim, günümüzde bazı devlet adamları (!?) Çanakkale savaşının hiç olmadığını söyleyecek kadar kendilerini tarih karşısında gülünç duruma düşürmüşler; Mustafa Kemal Atatürk’ün aslında hiç savaşmadığını, aslında hiç Çanakkale savaşında bulunmadığını söylemişlerdir. Ancak bilinmedir ki tarih onların alınlarında kara bir leke olacak kalacaktır.”
Çanakkale Savaşı ve Gelibolu’nun Önemi
1914 yılı Gelibolu yarımadasının tarihini değiştiren bir yıldır. İtilaf devletlerinin savaşın kaderini tayin etmek ve doğunun kapısını ele geçirmek amacıyla boğazları almaya karar vermesi, geri dönülmez bir süreç başlatmıştır. Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915 – 1916 yılları arasında Gelibolu yarımadasında Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u işgal etmek amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir.
İtilaf Devletleri (Rusya imparatorluğu, Britanya İmparatorluğu, Avustralya, Fransa, İtalya, ABD, Romanya, Sırbistan, Yunanistan, Belçika, Portekiz, Karadağ, San Marino, Kanada, Hindistan, Yeni Zelanda) Savaş Konseyi’nin 28 Ocak 1915 tarihli oturumunda deniz harekâtı karara bağlanmıştır. Deniz harekâtıyla boğazlar denetim altına alınacak, bir adım sonrasında da İstanbul işgal edilerek Osmanlı ve Anadolu kontrol altında tutulacaktır.
Çanakkale Deniz Savaşları
İtilaf Devletleri’nin deniz harekâtı 19 Şubat 1915’te başlamıştır. 13 Mart 1915’e kadar düşman gemileri, tabyaları top ateşine tutmuş, mayın tarama gemileri olabildiğince yol açmıştır. Boğazları zorlayarak geçebileceklerine inanan düşman kuvvetlerinin, kararlı ve dirençli bir karşılık almaları bu işin o kadar da kolay olmadığını göstermiştir. İtilaf Devletleri, bir sonraki saldırıyı 18 Mart’ta gerçekleştirmişlerdir. Hedef, Çanakkale Boğazı’nın sadece 1 mil genişliğindeki en dar noktasıdır.
Amiral John de Robeck komutasındaki en az 16 savaş gemilik dev donanma Çanakkale’yi geçmeye çalışmış, ancak Nusret Mayın Gemisi adlı Osmanlı mayın gemisinin boğazın Asya tarafına yerleştirdiği deniz mayınlarından dolayı çoğu hasar almıştır. Mayınlar İngiliz HMS Ocean, HMS Irresistible ve Fransız Bouvet adlı üç zırhlıyı batırmıştır. Ayrıca İngiliz Inflexible ve Fransız savaş gemileri Suffren ve Gaulois çok ağır bir şekilde hasar almıştır. 18 Mart’a kadar geçen bu dönemde boğazın girişinde bulunan Rumeli yakasındaki Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları ile Anadolu yakasındaki Kumkale ve Orhaniye tabyaları tahrip edilmiştir.
Gelibolu yarımadasındaki çıkarmalar yarımadanın güney bölümündeki altı kumsala, iki cephede yapılmıştır. Seddülbahir Cephesi’ne Britanya 29. Tümeni ile Fransız Kolordusu (Fransız Doğu Sefer Kuvveti) çıkarma yaparken Arıburnu Cephesi’nde ise Anzaklar Kolordusu çıkarma yapmıştır. Bu beş tümene ek olarak bir hafta içinde İskenderiye’den getirilecek olan Hint Tugayı, muhtemelen Seddülbahir Cephesi’nde kullanılmak üzere ordu ihtiyacını oluşturacaktır.
Çanakkale Deniz Savaşlarında Batan Gemiler
Sabah saatlerinde başlayan harekat ile saat 14:00’e doğru Fransız gemisi Bouvet’de bir iki patlama olmuş ve Anadolu Hamidiye tabyasınca ateş altındayken 3 dakikada suların altına gömülmüştür. 15:30 sularında mayına çarpan Inflexible kötü durumdadır. Saat 15:14’de İrrisistible’ın yanında korkunç bir patlama duyulmuştur. 16:15’te tabyalardan uzaklaşmak isterken bir mayına çarpmıştır. Saat 17:00 itibariyle bütün gemiler boğazın girişinden çekilmektedir. 18 Mart deniz harekâtı tahmin edilen hızda boğazların kontrolünü almak bir yana, Türk savunmasının güçlenmesini sağlamıştır.
İtilaf Devletleri ordusu değişik etnik ve dinsel gruplardan gelen askerlerden oluşmaktadır. Bu orduda İngiliz, İskoç, İrlandalı, Fransız, Hintli, Kuzey Afrikalı (Cezayirliler, Zuaveler), Avusturalyalı ve Yeni Zelandalı askerlerle Rum ve Yahudi gönüllüler bulunmaktadır. Anzak askerleri her ne kadar gönüllü olarak orduya yazılmışlarsa da İngiltere ile dominyonları arasında yapılan antlaşmaya göre bu askerlere günde altı şilinden hesaplanarak ayda dokuz pound maaş ödenmiştir. Bu haliyle Anzak askerleri gönüllüden çok paralı asker sayılmaktadır.
Çanakkale Savaşlarında Kara Harekâtı
Deniz harekâtıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu yarımadasının güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu yarımadasının işgalinde başarılı olamamıştır. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır.
Gelibolu Yarımadası 1. ve 2. Anafartalar Muharebeleri ve Tarihi Yerler
Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmiş, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu yarımadasından 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye edilmiştir.
Gelibolu yarımadası, biz Türkler için her karış toprağı bu ülke için savaşan, bu ülkeyi kurtaran ecdadımızın kanlarıyla sulanmış tarihi bir mabettir. Yarımadanın coğrafyası ve savaş için cepheye getirilen özellikle Anzak savaş güçlerinin kara harekâtları sürecindeki durumu ve Türk kuvvetleriyle olan ilişkileri savaşın acımasız ve duygusal yönünü ortaya koymaktadır. Çanakkale Gelibolu yarımadası, bu açıdan savaşın bütün korkunç gerçekliğini sergileyen onlarca şehitlik ve anıtla, gelen ziyaretçilere barışın önem ve yüceliğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Gelibolu Yarımadası Gezilecek Yerler Türk Şehitlikleri, Anıtları ve Mevzileri
- Çimenlik Kalesi – Çanakkale
- Kilye koyu – Gelibolu Milli Parkı Ana Merkezi
- Çamburnu Kalesi – Eceabat (Gelibolu Milli Park Yönetimi)
- Eceabat Yüzbaşı Şehitliği
- Çamburnu Şehitler Anıtı 6- İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey Anıtı
- Değirmen Burnu Tabyası
- Dur Yolcu yazısı
- Kilitbahir Kalesi
- Damat İbrahim Paşa Çeşmesi
- Kilitbahir Cahidi Sultan Camii
- Namazgah Tabyası
- Rumeli Hamidiye Tabyası
- Rumeli Mecidiye Tabyası
- Seyit Onbaşı Anıtı ve Rumeli Mecidiye Şehitliği
- Feyzullah Efendi Mezarı
- Havuzlar Şehitliği Anıtı
- Soğanlıdere Eski Şehitlik
- Soğanlıdere Hastane Şehitliği
- Şahindere Sargı Yeri ve Teğmen
- Mustafa Efendi Mezarı
- Son Ok Anıtı
- Zığındere Sargı Yeri Şehitliği
- Zığındere Nuri Yamut Anıtı
- Yarbay Hasan Bey Anıtı
- Çanakkale Şehitler Abidesi
- Alçıtepe Mülazımsani Mustafa Efendi Mezarı
- Alçıtepe Salim Mutlu Müzesi
- Mareşal Fevzi Çakmak Anıtı
- Kanlı Çeşme
- Seddülbahir Kalesi
- Seddülbahir Cephanelik Şehitliği
- İlk Şehitler Anıtı
- Ertuğrul Tabyası
- Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtı
- Gözetleme Tepe Şehitlik Anıtı
- Kabatepe Tanıtma Merkezi
- Yarbay Hüseyin Avni Şehitliği
- Çataldere Şehitliği ve Anıtı
- Bomba Sırtı Yüzbaşı Mehmet Şehitliği
- Elliyedinci Piyade Alayı Şehitliği
- Kesikdere Şehitliği
- Mehmet Çavuş Anıtı (Cesarettepe)
- Mesudiye Zırhlısından karaya çıkarılan Mesudiye Topu
- Karayörükdere Şehitliği
- Conkbayırı Mehmetçik Parkı Yazıtları
- Conkbayırı Atatürk Anıtı
- Gelibolu Conkbayırı Üsteğmen Nazif Çakmak Şehitliği-Anıtı
- Conkbayırı Atatürk’ün Saatinin Parçalandığı Yer
- Conkbayırı Atatürk’ün Savaş Gözetleme Yeri
- Kocaçimentepe
- Kemal Yeri Anıtı
- Kocadere Hastane Şehitliği
- Bigalı Köyü Atatürk Evi
- Büyük Anafarta Köyü Özay Gündoğan Müzesi
- Gelibolu Büyük Anafarta Köyü Yarbay Halit Bey ve Yarbay Ziya Bey Şehitliği
- Büyük Anafarta Köyü Üsteğmen Halit Efendi-Asteğmen
- Rıza Efendi Şehitliği
- Küçük Anafarta Topları
- Üsteğmen Hasan Tahsin ve Alay Müftüsü Şehitliği
- Yusufçuk Tepe Kitabesi
- Kireçtepe Jandarma Şehitliği,Anıtı ve Kitabesi
- Kanlısırt Kitabesi
- Mehmetçiğe Saygı Anıtı.1992
- Lala Baba Mezarlığı
- Damakçılık Bayırı Kitabeleri
- Büyük Kemikli Burnu Kitabesi
- Mehmet Çavuş Anıtı
- Piyade Alayı Şehitliği ve Anıtı
- Yüzbaşı Mehmet Şehitliği
- Yarbay Hüseyin Avni Bey mezarı
- Tümen Kanlısırt Kitabesi
- Alay Arıburnu Kitabesi
İngiliz, Anzak ve Fransız Şehitlik, Anıt ve Mevzileri
- Conkbayırı Yeni Zellanda Anıtı ve Mezarlığı
- The Farm
- Düztepe – Battleship Hill – Big 700 Siperleri
- Baby 700 – Kılıçbayırı
- Korku Dere – Monash Valley
- Arıburnu Yarları
- Walkers Ridge – Serçetepe
- The Nek – Cesarettepe
- Quinn’s Post – Bombasırtı
- Dead Man’s Ridge – Ölü adam Sırtı
- Courtney’s ve Steel’s Post Mezarlığı
- Johnston Jolly Mezarlığı – Kırmızısırt (Lağım Ağzı)
- Kesik Dere – Mule Valley
- Shell Green – Keltepe
- Lone Pine – Kanlısırt
- Küçük Arıburnu – Hell Spit
- Şarapnel Vadisi
- Plugge’s Plateau – Haintepe
- Anzak Koyu
- Arıburnu Mezarlığı
- 2. Outpost – Mahmuzsırt
- Embarkation Pier Mezarlığı
- 7th Feld Ambulance Mezarlığı
- Hill 60 Mezarlığı – Bombatepe
- Green Hill – Yeşiltepe
- Hill 10 – Softatepe
- Azmak Mezarlığı
- Skew Bridge Mezarlığı
- Redoubt Mezarlığı
- Doughty-Willy Mezarı
- Cape Helles İngiliz Anıtı – Gözcübaba Tepesi
- V Beach Mezarlığı
- Lancashire Landing Mezarlığı
- Pink Farm Mezarlığı – Sotiri Çiftliği
- Twelve Three Corpse Mezarlığı ve Anıtı
- Çanakkale Şehitler Abidesinin yanında Fransız Topları
- Morto koyu Fransız Mezarlığı ve Anıtı
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı
hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini
kazandıran bu yüksek ruhtur.. Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken
kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükân içinde
uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan
evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız
bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat
uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim
evlatlarımız olmuşlardır”
Mustafa Kemal Atatürk 1934
Gelibolu Yarımadası Tarihi Yerler ile İlgili Ayrıca Linkler:
Gelibolu fotoğrafları
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Marmara bölgesi tarihi yerler ve antik kentler
Marmara bölgesi güzergahı ve rota bilgileri
Marmara bölgesi gezilecek yer antik kent ve tarihi şehir fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Gelibolu anıtlar ve şehitlikler haritası