Efes antik kenti, Türkiye’de ve Avrupa’da antik çağların en önemli ticaret merkezi olduğu kadar günümüzde de gerek antik medeniyetleri gerekse antik çağların tüm özelliklerini anlamamız bakımından önemli bir yere sahiptir. Sadece Ege bölgesi gezilecek yerler listesinde değil, dünyada gezilecek yerler listesinde ilk sıralardadır. Bu içerikte Efes antik kentine nasıl gidilir, nerededir, Efes antik kentinde gezilecek tapınaklar nerelerdir gibi konuların yanında Efes antik kenti tarihçesi, yapıları, mimari özellikleri, eserleri bulunmaktadır.
Efes antik kenti, yüzyıllar boyunca kutsal toprakları merak edenler için bir hac merkezidir. Şimdi ise milyonlarca tarihseverin kilometrelerce öteden gelip ziyaret ettiği dünyaca ünlü antik yerleşim merkezi. Tarihçi Herodot, Efes için “yeryüzünde gördüğümüz en güzel gökyüzü ve iklim buradadır” der. Hadrianus Tapınağı girişindeki frizde Efes’in 3 bin yıllık kuruluş efsanesi şu cümlelerle yer alır:
Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent
kuracağını söyler
Kuruluşu efsanelerde geçen Efes antik kenti hakkında 2017 yılının Haziran ayında gerek ulusal basında gerekse sosyal medyada sünnet düğünü ve veya düğün yapıldığına dair haberler çıkmıştır. Bu haberlerin ayyuka çıktığı zamanlarda gerek Kültür Bakanlığı, gerekse İzmir İl Kültür Müdürlüğünce açıklama yapılarak, Efes antik kentinde böyle bir şey olamayacağı, sadece kruvaziyer ziyaretçileri için yemek organize edildiği, bunun da bilgisinin kendilerinde olduğu, sadece bu tür etkinliklere onay verildiği bildirilmiştir. Dünyaca ünlü bir antik kent hakkında böyle etkinliklerin yapılması bizce ne kadar doğrudur, bu da tartışılır. 5 Temmuz 2015 yılında ise henüz bu tartışmalar yokken Efes UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.
Efes antik kenti fotoğrafları için tıklayınız
Efes Antik Kenti Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri 2024
Efes antik kenti giriş ücreti 2024 yılı için 700 TL‘dir. Her gün açık olan antik kente girişte Müzekart geçmektedir. Efes antik kenti ziyaret saatleri yaz ve kış mevsimi olarak değişmekte olup aşağıdaki gibidir.
- Kış dönemi 31 Ekim – 1 Nisan arası 08:00-20:00
- Yaz dönemi 1 Nisan – 31 Ekim arası 08:00-22:30
- Gişe ise kapanış saatlerinden yarım saat önce kapanmaktadır. Ayrıca 0232 8926010 numaralı telefondan arayarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Efes Antik Kenti Nerede, Nasıl Gidilir?
Efes antik kenti, İzmir’in Selçuk ilçesinde, ilçe merkezinin hemen yanıbaşında bulunmaktadır. Aynı şekilde Efes Arkeoloji müzesi de ilçe merkezindedir. Civarda tarihi anlamda çok yer bulunmakta olup Şirince köyü de bunlardan biridir. İzmir’den Efes antik kentine mesafe 80 km kadar olup, yol bir saat sürmektedir.
Efes Antik Kenti Tarihçesi
Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı’nın kahinlerine danışır. Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos ve yanındakiler bu sözlerin anlamını düşünerek Ege’nin lacivert sularına yelken açar. Kaystros (Küçük Menderes) nehrinin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yaban domuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler.
Efes kenti, Küçük Menderes nehrinin sularını boşalttığı körfezin yakınında kurulmuştur. Tarıma elverişli toprakları, doğuya açılan büyük ticaret yolu Kral Yolu’nun başlangıcı oluşu, gerek Hristiyanlık öncesi gerekse Hristiyanlık döneminde çok önemli bir dini merkez oluşu, tarihe büyük bir kent olarak geçmesini sağlamıştır. Efes antik kentinin tarihi M.Ö. 6000’lere uzanmaktadır ki bunu, son yıllarda Arvalya ve Çukuriçi höyüklerinde ele geçen buluntular ortaya çıkartmıştır.
Ayasuluk tepesinde yapılan kazılar, burada Erken Tunç çağından günümüze kadar kesintisiz bir yerleşimin var olduğunu göstermiştir. Bu da eski Efes kentinin Ayasuluk tepesinde olduğunu, buranın Anadolu kavimleri ve Hititler tarafından iskan edildiğini ispatlamaktadır. Ayrıca Hitit yazılı metinlerinde Apasas olarak geçen kentin, bu kent olduğu da araştırılmaktadır. Antik yazarlar Strabon ve Pausinias, tarihçi Herodot, Efes’li şair Callinos gibi antik kaynaklar Efes’in Amazonlar tarafından kurulduğuna ve yerli halkın Karyalılar ve Leleglerden oluştuğuna işaret etmektedirler.
Efes Antik Kenti Kurulma Efsanesi
M.Ö. 11.yüzyılda Atina Kralı Kodros’un oğlu Androklos, diğer kolonistler gibi Anadolu’ya gelmiş, İzmir’in Efes ilçesi civarına yerleşmiştir. Yukarda anlatılan söylenceye göre; Androklos yeni bir şehir kurmak için yola çıkmadan önce kahine danışır. Kahin ona şehri kuracağı yerin bir balık ve yaban domuzu tarafından gösterileceğini söyler. Bu olayın anlatıldığı Hadrianus Tapınağı’nın girişindeki friz kabartmalarının orijinalleri ise Efes Müzesi’nde sergilenmektedir.
Anadolu’nun eski ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültürünün en büyük tapınağı da Efes’te yer alır. Helenler buraya geldiklerinde Anadolu’nun hemen hemen her yerinde olduğu gibi Ana Tanrıça Kybele’yi baş tanrı olarak bulmuşlardır. Yerli halkla anlaşabilmek için Artemis’i ana tanrıçayla bir tutarak aynı yerde tapınmaya başlamışlardır. Artemis, Efes’te Anadolu’nun ana tanrıçası Kybele’nin yerini alarak bereket tanrıçası olmuştur. M.Ö. 625 yılında ilk Artemis tapınağı inşa edilir. M.Ö. 7.yy’da kent Kimmerler’in istilasına uğrar ve Artemis Tapınağı yerle bir edilir. M.Ö. 560’da Lidyalı’lar tarafından Efes ele geçirilir ve kent Artemision çevresine taşınır.
Bugün gezilen Efes antik kenti, Büyük İskender’in generallerinden Lysimachos tarafından Bülbül ve Panayır dağları arasındaki vadide M.Ö. 3.yy’da kurulmuştur. Kent Akdeniz’in önemli deniz ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Şehir Roma‘dan özerk bir şekilde Apameia Kibotos şehri ile ortak para bastırmıştır. Bu şehirler klasik dönemdeki Küçük Asya’da çok parlak yarı özerk davranmaya başlamışlardır. Lysimachos, kenti Miletli Hippodamos’un bulduğu ızgara plan sistemine göre yeniden kurar. Bu plana göre, kentteki bütün cadde ve sokaklar birbirini dik olarak keser.
Efes Antik Kenti ve Romalılar
M.Ö. 2.yy’da Romalıların egemenliği altına giren Efes hızla gelişmeye başlamış ve Roma İmparatorluğu’nun Küçük Asya’daki başkenti olarak M.S. 2.yy’a kadar en parlak dönemini yaşamıştır. O dönemde kentin nüfusu 250.000’e ulaşmıştır. 4.yy’da limanın toprakla dolmasıyla Efes’te ticaret geriler. İmparator Hadrian limanı birkaç kez temizletir. Liman kuzeyden gelen Marnas Çayı ve Küçük Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlarla dolar. Efes denizden uzaklaşır. 7.yy’da Araplar bu kıyılara saldırır. Bizans döneminde tekrar yer değiştiren ve ilk kez kurulduğu Selçuk’taki Ayasuluk Tepesi’ne gelen Efes, 1304 yılında Selçuklular tarafından ele geçirilmiş, 1426 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1914 yılında Ayasuluk adı Selçuk olarak değiştirilmiştir. 1957 yılında İzmir’in ilçesi olmuştur.
Efes antik kenti, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları yaklaşık 8 kilometrelik geniş bir alana yayılır. Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgedeki harabeler yılda ortalama 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu rakam Roma’nın meşhur Kolezyum arenasının neredeyse yarısı kadardır.
Efes Antik Kenti Mimarisi ve Tapınakları
Artemis Tapınağı
Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağı olup temelleri M.Ö. 7.yy’a kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis’e ithafen Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmış ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmiştir. Büyüklüğü 130 x 68 metre ve ön cephesi diğer Artemis (ana tanrıça) tapınakları gibi batıya dönüktür. Tapınak hem bir pazar yeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılmıştır. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz 356’da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunan tarafından yakılmıştır. Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender, Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir. Tapınaktan günümüze sadece birkaç mermer blok kalmıştır.
Artemis Tapınağı ile ilgili kazı çalışmaları 1863 yılında British Museum’un katkılarıyla Arkeoloji uzmanı John Turtle Wood tarafından başlatılmış ve 1869 yılında, 6 metre derinlikte, Artemis Tapınağının temellerine ulaşılmıştır.
Celsus Kütüphanesi, Efes Antik Kenti
Efes’in önemli yapıtlarından biri de Celsus (Celsius) kütüphanesidir. Roma dönemi yapılarının en güzellerinden biri olan bu yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir. Bu kütüphane M.S. 35 yılında Asya Konsülü Julius Celsus Palemaeanus adına oğlu Julius Aquila tarafından yaptırılmıştır. 60.90 x 16.72 metre ölçülerinde dıştan iki katlı, içten tek bir salondan oluşur. Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu, döneminin en güzel örnekleri arasında yer alır. Yapının girişindeki sütunlar arasında dizilmiş 4 kadın heykeli Celsus’un 4 özelliğini vurgular: Sophia (bilgelik), Arete (hayal gücü), Ennoia (zeka) ve Episteme (bilgi). Bugün bu heykellerin orijinalleri Viyana Müzesi’nde sergilenmektedir.
Celsus kütüphanesinde, 1970 yılında onarım çalışmaları başlatılmıştır. 1970 yılında başlayan onarım çalışmaları, 1978 yılında kütüphanenin ön yüzünün ayağa kaldırılmasıyla tamamlanmıştır. Kütüphane dokuz basamaklı bir merdivenle çıkılan ve tonozlu bir alt yapının oluştuğu platform üzerinde yükselir. Yan galeriden Celsius’un lahdinin bulunduğu odaya geçilir. Celsius’un lahdi, kütüphanenin batı duvarı altındadır. Kütüphanede bulunan kitapları nemden korumak için bina çift duvarla çevrilmiştir. Bu duvarlar üzerinde bulunan dolaplarda yada raflarda rulolar ve ciltler halinde bir araya konulmuş el yazmaları saklanmıştır. Aleksandria (İskenderiye) ve Bergama kütüphanelerinden sonra dönemin en büyük üçüncü kütüphanesidir.
Hadrian Tapınağı
İmparator Hadrianus adına, anıt tapınak olarak inşa ettirilmiştir. Korinth düzenine uygun inşa edilmiştir ve frizlerinde Efes antik kentinin kuruluş efsanesi işlenmiştir. Hadrian Mozolesi bilindiği gibi Roma kentindedir.
Domitian Tapınağı
Şehirdeki en büyük yapılardan biri olduğu düşünülen İmparator Domitianus adına yapılmış olan tapınak, Trajan çeşmesinin karşısında yer almaktadır. Günümüze yalnızca temelleri ulaşmış olan tapınağın yanlarında sütunların bulunduğu belirlenmiştir. Domitianus’un heykelinden kalanlar ise baş ve bir kol kısımlarıdır.
Serapis Tapınağı
Efes’in en ilginç yapılarından biri olan Serapis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi’nin hemen arkasındadır. Hristiyanlık döneminde kiliseye dönüştürülen tapınağın Mısırlılarca yapıldığı düşünülmektedir. Türkiye’deki Serapis Tapınağı olarak Hristiyanlık’taki Yedi Kilise arasında olması sebebi ile Bergama antik kentindeki (Pergamon) diğer tapınak daha çok tanınmaktadır.
Meryem Kilisesi ve Efes Antik Kenti
431 yılında Konsül toplantısının yapıldığı yer olan Meryem Kilisesi (Konsül Kilisesi), Meryem adına inşa edilmiş ilk kilisedir. Liman hamamının kuzeyinde yer almaktadır. Hristiyanlık dinindeki ilk Yedi Kilise arasındadır.
Yukarı Agora ve Bazilika
İmparator Augustus tarafından inşa ettirilmiş, resmi toplantıların ve borsa işlemlerinin yapıldığı yerdir. Odeion’un önündedir.
Senato (Bouleterion)
Efes’in iki meclisli bir yönetimi vardı. Bunlardan biri olan Danışma Meclisi, toplantılarını zamanında üzeri kapalı olan bu yapıda yapmış ve konserler verilmiştir. 1.400 kişilik kapasiteye sahiptir.
Afes Antik Kenti Prytaneion (Belediye Sarayı)
Prytan, kentin belediye başkanı gibi görev yapan kamu görevlisiydi. En büyük görevi kalın sütunları bulunan bu yapının içindeki, kentin ölümsüzlüğünü simgeleyen kent ateşinin sönmemesini sağlamaktır. Prytan, kent tanrıçası Hestia adına bu görevi üstlenmiştir. Salonun çevresinde tanrı ve imparator heykelleri sıralanmıştır. Efes Müzesi’ndeki Artemis heykelleri burada bulunmuş ve daha sonra müzeye getirilmiştir. Yanındaki yapılar kentin resmi misafirlerine ayrılmıştır.
Domitianus Meydanı
Domitianus Tapınağı, kuzeyinde yer alan meydanın doğusunda Pollio Çeşmesi ve hastane olduğu düşünülen bir yapıdır. Kuzeyinde cadde üzerinde de Memmius Anıtı yer alır.
Kuretler Caddesi (Mermer Cadde)
Devlet agorası ile Celsus Kütüphanesi arasındaki yol, Kuretler caddesidir. Şehrin idaresinde önemli rol oynayan ve her yıl değişen altı üyeye sahip olan Kuretler (dini liderler) birliğinin geçtiği yol olduğu için bu ismi almıştır. Caddenin iki tarafında bulunan sütunların gerisinde dükkanlar ve önünde Efes kentinin ünlü kişilerine ait heykeller yer almaktadır. Şehrin en büyük kanalizasyon sistemi mermerle kaplı bu caddenin altındadır.
Magnesia Kapısı
Efes antik kentinin iki girişi vardır. Bunlardan biri kentin çevresindeki sur duvarlarının doğu kapısı olan, Meryem Ana Evi yolu üzerindeki Magnesia Kapısı’dır. Doğu Gymnasium’u, Panayır Dağı eteğindeki Magnesia kapısının hemen yanındadır. Gymnasion, Roma çağının okuludur.
Mazeus Mitridatis (Güney Agora) Kapısı
Kütüphaneden önce, İmparator Augustus zamanında inşa edilmiştir. Kapıdan, ticaret agorasına (aşağı agora) geçilir.
Efes Antik Kenti Anıtsal Çeşmesi
Odeion’un önündeki meydan, kentin “Devlet Agorası” (yukarı agora)’dır. Tam ortasında Mısır tanrıları tapınağı (İsis) bulunuyordu. M.Ö. 80 yıllarında Laecanus Bassus tarafından yaptırılan Anıtsal Çeşme, devlet agorasının güneybatı köşesinde yer alır. Buradan Domitian Meydanı’na ve bu meydan etrafında kümelenmiş bulunan Pollio Çeşmesi, Domitian Tapınağı, Memmius Anıtı ve Herakles Kapısı gibi yapılara ulaşılır.
Trajan (Traianus) Çeşmesi
Cadde üzerindeki iki katlı anıtlardan biridir. Ortada duran İmparator Traianus’un heykelinin ayağı altında görülen küre dünyayı simgelemektedir.
Heroon
Efes’in efsanevi kurucusu Androklos adına yaptırılmış bir çeşme yapısıdır. Ön kısmı Bizans döneminde değiştirilmiştir.
Yamaç Evler
Teraslar üzerine inşa edilmiş olan çok katlı evlerde kentin zenginleri oturuyordu. Peristilli ev tipinin en güzelleri olan bu evler modern evlerin konforundadır. Duvarlar mermer kaplama ve fresklerle, taban ise mozaiklerle kaplıdır. Evlerin hepsinde kalorifer sistemi ve hamam bulunmaktadır.
Büyük Tiyatro
Mermer Cadde’nin sonunda bulunan yapı, 24.000 kişilik kapasiteyle antik dünyanın en büyük açık hava tiyatrosudur. Çok süslü ve üç katlı sahne binası tamamen yıkılmıştır. Oturma basamakları üç bölümlüdür. Tiyatro, St. Paul’ün vaazlarına mekân olmuştur. Büyük tiyatro bir amfitiyatro değildir. Çünkü amfitiyatro özelliklerine uymamaktadır.
Saray Yapısı, Stadyum Caddesi, Stadyum ve Gymnasium
Bizans sarayı ve caddenin bir bölümü restore edilmiştir. At nalı biçimindeki Stadyum, antik devirde sportif oyunların ve yarışmaların yapıldığı yerdir. Geç Roma döneminde gladyatör oyunları da yapılmıştır. Stadyumun yanındaki Vedius Gymnasium’u ise hamam – okul kompleksidir. Vedius Gymnasium’u kentin kuzey ucunda, Bizans dönemi surlarının hemen yanında yer almaktadır.
Tiyatro Gymnasium’u
Hem okul, hem de hamam işlevine sahip büyük yapının avlu kısmı açıktadır. Burada tiyatroya ait mermer parçalar restorasyon amacıyla sıralanmıştır. Agora 110 x 110 metre boyutlarında ortası açık, çevresi portikler ve dükkanlarla çevrili bir alandır. Agora, kentin ticari ve kültürel merkezi olmakla birlikte Mermer Cadde’nin başlangıç noktasıdır.
Hamam ve Umumi Tuvalet
Romalıların en önemli sosyal yapılarındandır. Soğuk, ılık ve sıcak kısımları vardır. Bizans döneminde tamir görmüştür. Ortasında havuz olan umumi tuvalet yapısı, aynı zamanda toplanma yeri olarak da kullanılmıştır.
Liman Caddesi
Büyük Tiyatro’dan, bugün tamamen dolmuş olan Antik Liman’a uzanan, iki yanı sütunlu ve mermer döşeli Liman Caddesi (Arcadiane Caddesi), Efes antik kentinin en uzun caddesidir. 600 metre uzunluktaki cadde üzerine kentin Hristiyanlık döneminde anıtlar yapılmıştır. Her birinde havarilerden birinin heykeli olan dört sütunlu Dört Havari Anıtı, caddenin hemen hemen ortasındadır.
Ayasuluk Tepesi
Özellikle Ayasuluk tepesinde ve Çukuriçi Höyüğü’nde yapılan kazılar, yakın civarda günümüzden 8 bin yıl öncesinden itibaren Neolitik yerleşmeler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine aynı kazılar, Efes antik kentinin Erken Tunç çağında kurulduğu ve Ayasuluk tepesinin daha da eskiye dayanan ilk Efes yerleşimlerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer yandan Hitit döneminde Batı Anadolu’da imparatorluğa bağlı Arzava – Mira Krallıklarının başkenti olan Apasas’ın da Ayasuluk Tepesi olduğu araştırılmaktadır. Helenistik ve Roma dönemlerinde Efes’de gelişen kentin, Bizans döneminde yeniden Ayasuluk tepesine geldiği, 1330 yılında Türkler tarafından alındığı ve Aydınoğulları Beyliği’nin başkentliğini yaptığı bilinmektedir.
St. Jean Bazilikası
Bizans İmparatoru Büyük Iustinianus tarafından yaptırılan ve o dönemin en büyük yapılarından bir olan 6 kubbeli bazilikanın merkezi kısmında, altta, İsa’nın en sevdiği havarisi St. Jean (Yuhanna)’nın mezarının bulunduğu iddia edilmektedir. Ancak henüz herhangi bir bulguya rastlanamamıştır. Burada St. Jean adına dikilmiş anıt da bulunmaktadır. Hristiyanlar için çok önemli kabul edilen bu kilise, Ayasuluk Kalesi’nde yer almaktadır ve kuzeyinde hazine binası ve vaftizhane vardır.
İsa Bey Cami Efes Antik Kenti
1374 – 75 yılında Aydınoğulları’ndan İsa Bey tarafından Ayasuluk tepesine Mimar Şamlı Dımışklıoğlu Ali’ye inşa ettirilmiştir. Artemis Tapınağı ile Saint Jean Kilisesi arasında yer almaktadır. Anadolu cami mimarisinin ilk örneklerini sergileyen camide zengin süslemeler ve çiniler vardır. 19.yy’da kervansaray olarak da kullanılmıştır.
Meryem Ana Evi
Bülbül Dağı’nda İsa’nın annesi Meryem’in son yıllarını St. John ile birlikte geçirdiğine inanılan kilisedir. Hıristiyanlar için hac yeridir ve bazı papalar tarafından da ziyaret edilmiştir. Meryem’in mezarının da Bülbül Dağı’nda olduğu düşünülmesine karşın Kitab-ı Mukaddes’de anlatıldığı gibi Meryem’in mezarı, dönemin Selefko’sunda, yani bugünün Silifke’sinde olduğuna inanılmaktadır.
Yedi Uyurlar ve Efes Antik Kenti
Bizans döneminde mezar kilisesi haline getirilmiş olan bu yer, geç Roma imparatorlarından Decius zamanında putperestlerin zulmünden kaçan yedi Hristiyan gencin Panayır Dağı eteklerinde sığındıkları rivayet edilen mağara olduğuna inanılır. Dünya üzerinde ilgili mağaranın kendi sınırları içinde olduğunu iddia eden 33 kent olmasına karşın Hıristiyan kaynaklarının çoğuna göre kent, Hristiyanlarca kutsal sayılan Efes kentidir. Efes kentindeki bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış. Kilise 1927 – 1928 yılları arasında yapılan kazıda ortaya çıkarılmış, kazı sonucunda 5 ve 6.yy’a ait olan mezarlar da bulunmuştur. Yedi Uyurlar’a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır.
Efes Antik Kenti Kazıları
Efes antik kenti, Türkiye’deki en eski kazı yapılan yerlerden biridir (İlk kazı yapılan yer 1857 yılında Halikarnassos’tur). Efes antik kentindeki ilk kazılar British Museum adına John Turtle Wood tarafından 1863 – 1864 yıllarında Artemis tapınağını bulmak için yapılmıştır. Kazılara 10 yıl sonra 1874 yılında ara verilmiş ve kazılar 1904 – 1905 yıllarında David G. Hogarth başkanlığında bitmiştir. Ancak Osman Hamdi Bey tarafından 1884 yılında son haline getirilen Asar-ı Atika kanununa kadar çıkartılan eserler yurtdışına götürülmüştür. Bu tarihten sonra ise kazılarda bulunan eserler Türkiye’de kalmıştır. Bu buluntular da günümüzde Efes Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Türkiye’nin ilk Arkeolojik Kazı Raporu, 1879 yılında Efes kazıları için yapılmıştır.
Artık Efes antik kenti kazılarına Otto Benndorf başkanlık edecektir. Aslında 1895 yılında Efes’te ilk kazısını yapmıştır bile. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü 1895 – 1909 yılları, 1911 – 1914 yılları, 1925 – 1936 yılları arasında ve 1953 yılından 2016 yılına kadar kazılar yapmıştır. 2016 yılında Dışişleri Bakanlığının 31 Ağustos tarihli yazısına istinaden kazılar durdurulmuştur.
Efes Antik Kenti Kazıları Tekrar Başlıyor
13 Temmuz 2018 tarihindeki ulusal basında Avusturyalı kazı ekibine tekrar çalışma izni verileceğine dair haberler yer almaktadır. Turizm Bakanlığı onay verdiği takdirde önümüzdeki sezon kazıların tekrardan başlayacağı bildirilmektedir.
İlk kazılarda Artemis tapınağı ve liman ile agora arasındaki kısım, 1926 yıllarında Yedi Uyurlar, Aziz Yuhanna (St. Jean Bazilikası), 1954 yıllarında Kuretler Caddesi ve Bizans şehrinde büyük kazılar tertiplenmiştir. Hadrianus tapınağı ve bazilika bu dönemde ortaya çıkartılmıştır. 1960 yılında yeni bir kazı ekibi oluşturulmuş yamaç evler ile Artemis tapınağı etrafında kazılar yoğunlaşmıştır. 1969 yılındaki kazılarda yine yamaç evler civarı ve Celsus kütüphanesinde kazı yapılarak kütüphane ayağa kaldırılmıştır. 1998 yılından itibaren kazılara Friedrich Krinzinger başkanlık etmektedir.
Ayrıca İlgili Linkler:
Efes antik kenti fotoğrafları
UNESCO Dünya Mirası Listesi Türkiye
Ege bölgesi tarihi ve antik kentleri, müzeleri
Ege bölgesi gezilecek yer fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Efes ile ilgili çeşitli bilgiler