Eski Halfeti ve Rumkale, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içerisindeki iki tarihi yer iki farklı şehirde neredeyse yan yanadır. Rumkale içerisinde hala kazı çalışmaları yapılmakta olduğundan henüz ziyarete açılmamıştır, ancak tekne turu yaparak Fırat nehrine tepeden bakan Rumkale’yi uzaktan görebilirsiniz. Etkileyici güzelliği olan Rumkale ve Halfeti, Güneydoğu Anadolu bölgesinde gezilmesi gereken yerlerden biri olmakla birlikte yakın zamanda su altı Roma kalıntılarının görülebilmesi için su altı projesi başlatılması beklenmektedir.
Eski Halfeti ve Rumkale, tarihi Halfeti (Eski halfeti) ilçesi ile ilgili internette genel olarak kopyala yapıştır tarzı bilgiler vardır. Pek çoğumuz bunları araştırmadan, detayların ne kadar doğru olup olmadığını bilmeden, düşünmeden yayınlarız veya okuruz. Oysa bahsettiğimiz bu durum sadece Halfeti ile ilgili de değildir ne yazık ki. Kültür varlıklarımız ile ilgili araştırmaya dayalı gerçek bilgileri, yollardan.com sitesinde yayınlamaya çalışıyoruz. Halfeti ilçesi ve tarihi ile ilgili bilgileri de meraklıları için titizlikle derlemeye çalıştık.
Fırat nehri üzerindeki Birecik Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin 15 yıllık yapım süreci sonunda 2000 yılında faaliyete geçmesiyle Güneydoğu Anadolu bölgemizde pek çok yer, sular altında kalmıştır. Bu yerlerin içinde 10’dan fazla tarihi kent bulunmaktadır. Tarihi Halfeti ilçesi de bu kentlerden biridir. Halfeti ilçesinin %80 kadarı baraj suyu altında kalmıştır ve aslında bu olaydan dolayı da bölgeye hatırı sayılır miktarda yerli ve yabancı turist gitmektedir. Özellikle 2012 yılının Nisan ayında ‘sakin şehir’ (Cittaslow) unvanını alan Eski Halfeti, bu unvanından sonra daha da turist çekmektedir.
Eski Halfeti ve Rumkale fotoğrafları için tıklayınız
Halfeti Tarihçesi
Yazımıza geçmeden önce belirtmekte fayda var; Birecik Barajı’ndan dolayı (artık ismi Birecik – Nizip Barajı) büyük çoğunluğu sular altında kalan ilçenin adı Eski Halfeti’dir ki yazımızda buradan bahsedeceğiz. Eski Halfeti, sular altında kaldıktan sonra ise kent, Yeni Halfeti olarak 15 km kadar uzakta tekrar kurulmuştur.
Halfeti, Gaziantep ilimize 100 km kadar yakın olmasına rağmen, Şanlıurfa’nın bir ilçesidir ve şehir merkezine 120 km mesafededir. Fırat nehrinin sol tarafı Gaziantep’e, sağ tarafı ise Şanlıurfa’ya aittir.
Okuyan ve araştıran insanların bildiği üzere, Anadolu’ya bir çok medeniyet ev sahipliği yapmış ve özellikle antik Mezopotamya uygarlıkları, medeniyetleri bu toprakların daha da ileriye gitmesinde rol oynamıştır. Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan eski Halfeti de Anadolu toprakları ile Mezopotamya topraklarının kesiştiği bir köşe taşıdır.
M.Ö. 2000’li yıllarda Mezopotamya’da bulunan Asurlular ticaret yapmak için Anadolu’ya kervanlarla geçerken, özellikle kalay, kumaş, parfüm satmak için Halfeti’de de durmuşlardır. Fakat o zamanlar ki adı Halfeti olmadığı gibi Rumkale’dir. Neden özellikle kalay derseniz, şu şekilde bir cevapla karşılaşırsınız; çünkü zaman Orta Tunç Çağı’dır. Asurlar (Asurlular) himayesinde olan Rumkale (şimdiki Halfeti’nin birkaç km kuzeyinde), daha sonraları yıldızı parlayan Hititler’in himayesine girmiştir. Burada konunun çok dışına çıkmadan ek bir bilgi de vermek gereklidir: Hititler, Anadolu’ya egemen olduklarında artık Anadolu kendi sanatlarında ustalaşacaktır. Bu dönemlere ait tarihi eserleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde görmek mümkündür.
Biz yine dönelim konumuza. Asur ve Hititlerden sonra Halfeti ve çevresi M.Ö.600’lü yıllarda tekrar güçlenen Babil İmparatorluğu himayesine girmiştir. Halfeti olduğu yerde durmasına rağmen egemenliği altına girdiği imparatorluklar veya medeniyetler değişmektedir. Babil imparatorluğunu fetheden Perslerin de Büyük İskender (III. Aleksandros)’e yenilmesiyle Halfeti, Makedonların eline geçmiştir. Ama zaten Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki birçok tarihi kent veya yerleşim yerinin tarihçesi de bu şekilde değil midir?
Halfeti’de Roma İzleri
Güneydoğu Anadolu bölgesi Roma imparatorluğu hakimiyetine geçince Rumkale, Orshoene eyaleti içinde yer almış ve önem kazanmaya başlamıştır. M.S. 200’lü yıllarda da Bizans toprağı olmuştur. Ömer bin Hattab (İslam devletinin Ebu Bekir’den sonraki Halifesi) zamanında, Anadolu’ya yapılan baskınlar neticesinde Şanlıurfa’nın Arapların eline geçmesine rağmen, Rumkale olduğu gibi kalmıştır. 1126 yılında Kudüs Kralı I. Baudouin Boulognelu, Rumkale’yi Ermeni prensi Gog-Vasil’in elinden almıştır ve 1150 yılında ise Urfa Kontesi Beatrice burayı Ermeni Katolikos (Doğu Hristiyanlığında bir kilise ünvanı)’una teslim etmiştir.
Döneminin ünlü komutanı, Cengiz Han’ın torunu İlhanlılar’ın kurucusu olan Hülagu Han da burayı 1260 yılında ele geçirmiştir. 1292 yılında bu kez Memluk Sultanı Eşref, Mısır ordusuyla Rumkale’yi ele geçirir.
1516 yılında ise Mercidabık savaşını kazanan Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu Rumkale’yi ele geçirir ve burada Memluk egemenliğine son verir. Yavuz Sultan Selim’in güneye doğru ilerlemesi üzerine Rumkale eski stratejik önemini yitirir. 1800’lü yıllarda surlarının harap olması ve nüfusun 5 – 10 hane kadar azalması nedeniyle, burada yaşayanlar Fırat’ın karşı kıyısına (Eski Halfeti) nakledilmişlerdir. Aslında bu anlamda da Eski Halfeti ve Rumkale birbirinden ayrılmaz ikilidir.
Burası tarihi boyunca çeşitli isimler almıştır; Şitamrat (Asurlar), Urima (Yunanlar), Kal’a Rhomeyta (Süryaniler), Romaion Koyla (Bizanslılar), Kal’at-ül Müslimin (Memlükler), Rumkale veya Urumgala (Osmanlılar).
Eski Halfeti Gezisi
Eski Halfeti ve Rumkale bölgesine, Birecik – Nizip Barajı’ndan dolayı evleri sular altında kalan insanların nakledildiği Yeni Halfeti’den gidilmektedir. Fırat nehrinin kenarındaki Eski Halfeti’yi yukardan gördüğünüzde, kesinlikle birkaç kare fotoğraf çekmenizi öneririz ki zaten buraya bir gezi yaptığınızda neden böyle söylediğimizi anlayacaksınız. Eski Halfeti’de ilk göze çarpan Ermeni taş ustalarının yaptığı taş evler. Bu taş evlerin çoğu baraj sularının altında kaldığı gibi, su altında kalmayanların çoğu tescilli evlerdir. Ayrıca tüm evlerin birer cepheleri, yapılış itibari ve alanın eğimli olması sebebiyle Fırat nehrini görmektedir. Evler arasındaki incir, gül ve nar ağaçları ile üzüm asmalarının çevreye verdiği görsel güzelliğinin önemi büyüktür. Eski Halfeti sokakları fotoğraf çekmeniz için size bir çok olanak sağlamaktadır.
Eski Halfeti limanında, Fırat nehri üzerindeki Birecik Baraj gölünde gezebilmeniz ve etraftaki diğer tarihi yerleri (Rumkale, Eski Savaşanlar köyü vb.) görebilmeniz için tekneler ve turlar mevcuttur. Buradan kalkan tekneler kuzeye doğru ilk olarak Rumkale’nin yanından geçmektedir.
Rumkale
Aslında yukarıda tarihçesini yazdığımız Halfeti’nin ilk yerleşim yeri bu kaledir. Dediğimiz gibi Eski Halfeti ve Rumkale ayrılmaz ikilidir. Gezinizde ve fotoğraflarda göreceğiniz üzere üç tarafı sularla çevrili olan kale; Merziman çayı ile Fırat nehrinin birleştiği noktadadır. Rumkale çok heybetli olmakla birlikte, 1838 yılında burayı ziyaret eden Mareşal Helmut Von Moltke ‘kayanın nerede bittiğini, insan eserinin nerede başladığını kestiremediğini’ söylemiştir.
Rumkale’nin önemi Asurlular tarafından bilinmekteydi. Ancak şu anda görülen tarihi yapılar Helenistik ve Roma dönemine ait yapılardır. Özellikle surlar, kayaların yontulmasıyla yapılmıştır. Kalenin güney kesiminde (ana toprak ile tek bağlantısı olan yer) 30 metre yüksekliğinde, 20 metre genişliğinde insan yapımı hendek bulunmaktadır. Rumkale 120×230 metre ölçülerindedir. Toplamda 7 adet burç bulunmaktadır. Kuzey tarafında ise bir çok mazgal pencere bulunmaktadır. Rumkale’nin içinde Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, su sarnıçları, helezonik su kuyusu ve çok sayıda harabe halinde yapı vardır. Helezonik su kuyusu 8 metre genişliğinde ve 75 metre derinliğindedir. Rumkale 1200’lü yıllarda Ermeni piskoposunun koltuğu olmuştur. Hz. İsa’nın havarilerinden Yuhanna (Johannes)’in Roma döneminde buraya geldiği ve kayadan bir oyma odada İncil’in nüshalarını çoğalttığı rivayet edilir.
Rumkale Giriş Ücreti 2004
Gaziantep Rumkale giriş ücreti 2024 yılı itibari ile 5 TL’dir. 08:00 – 18:00 saatleri açık olan Rumkale’ye tekne turları da 50TL’dir.
Eski Savaşan Köyü (Belasur Köyü)
Eski Halfeti ve Rumkale’den sonra bu tekneler sizi Eski Savaşan Köyü’ne veya eski adıyla Belasur’a götürecektir ki zaten bu köy Rumkale’nin biraz kuzeyinde kalmaktadır. Hani fotoğraflarda sadece minaresi görünen batık bir cami var, işte o minare bu eski köydedir. Yalnız altını çizmekte fayda var, eski Savaşan köyünü, yeni Savaşan köyü ile karıştırmamak gereklidir. Yeni Savaşan Köyü de, asıl köy sular altında kalınca yeni yerine nakledilmiştir. Taş ev mimarisinin tüm özelliklerini barındıran eski Savaşan köyü de, eski Halfeti ve Rumkale gibi gezilmeye, fotoğraf çekmeye değer yerlerden biridir.
Tüm buraları gezmek neredeyse yarım gününüzden biraz fazlasını almaktadır. Ancak biliyoruz ki Eski Halfeti ve Rumkale görülmeye ve korunmaya değer. Tabi ki Halfeti’yi biz Birecik Barajı olmasaydı bu kadar erken tanımayacaktık. Ancak Birecik Barajının sular altında bıraktığı daha pek çok tarihi yerler, sanat eserleri mevcuttur ve belki de bir çoğunu asla öğrenemeyeceğiz.
Son olarak Halfeti ile ilgili çok ilginç bir bilgi vermek istemekteyiz. Sadece burada yetişen siyah gül isimli bir gül çeşidi bulunmaktadır. Aynı gülün tohumunu alıp başka bir yerde ekseniz bile gül siyah olarak çiçeklenmemektedir. Hatta şöyle de bir gerçek vardır, siyah gülün yetiştiği topraktan bir sepet dolusu alsanız ve başka bir yerde bu toprağa tohumu bile koysanız gül siyah olmamaktadır.
Eski Halfeti ve Rumkale, Güneydoğu Anadolu’da görülmesi gereken yerlerden bir vaha gibi; yemyeşil bir nehir ve serin esen hafif bir rüzgâr gibidir. Bu eşsiz coğrafyayı, Eski Halfeti ve Rumkale’yi keşfedin ve tadını doyasıya çıkarın deriz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Güneydoğu Anadolu bölgesi antik kentler tarihi şehirler
Güneydoğu Anadolu bölgesi antik kent ve tarihi şehir fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Rumkale hakkında tarihi bilgiler