Tarihi Salisbury katedrali ve kenti, İngiltere’de gezilecek tarihi yerlerin ve katedraller listesinin başında gelmektedir. Tarih ve mimarlık meraklılarının görülmesi gereken yerler listesine alması gerektiği bir tarihi şehir olan Salisbury şehri, kesinlikle sizi etkileyecektir. Stonehenge anıtına da yakın olan Salisbury nerededir, nasıl gidilir, mimari yapıları nelerdir gibi konularla birlikte katedral için çeşitli bilgiler bu içerikte bulunmaktadır.
Salisbury şehri, İngiltere’nin güney batısında bulunan, tarihçesi bin yıldan biraz daha eskiye dayanan bir şehirdir. Bu tarihi şehrin özelliklerinden biri, tüm İngiltere’de sık sık görünen uçsuz bucaksız yeşil ovaların arasında ortaçağdan fırlamış gibi duran atmosferidir. Öyle ki Wiltshire bölgesinin uçsuz bucaksız yeşil kırsalının tek şehri olan Salisbury, bir tarafta Old Sarum diğer tarafta da Stonehenge antik bölgesine yakınlığı ile bilinmektedir.
Avon nehri kıyısında oldukça mütevazi bir ortaçağ kenti olan Salisbury’nin en gözalıcı anıtı ise süphesiz 1120 yılında yapımına başlanan ve 1258 yılında bitirilen, 123 metrelik çan kulesi ile döneminde dünyanın üçüncü İngiltere’nin ise en yüksek kulesine sahip olan Salisbury kilisesidir (Salisbury Katedrali veya Cathedral of Saint Mary / Cathedral of the Blessed Virgin Mary diye de bilinmektedir). Doğal olarak İngiltere güzergahı yapılacaksa bu tarihi şehre uğramamak ve bu kilise ile kulesini görmemek büyük bir kayıp olur.
Salisbury katedrali fotoğrafları için tıklayınız
Avrupa Orta Çağ Evleri
Salisbury kenti her ne kadar 1220’lü yıllarda kilise yapımıyla birlikte büyümeye başlayan bir şehir olsa da, aslında kent 900’lü yıllarda kurulmuş olup ilk adı Searobyrig’dir. Şehir, civardaki Sarum isimli yerleşkenin yakınlarında kurulmuştur. Kentin etrafında 14. yüzyılda Wiltshire kontluğu zamanında surlar inşa edilmiştir ve kente o yıllarda bu surlarda açılan dört ana kapıdan girilmektedir. Fakat bu surlar dışında tarihi şehri, Orta çağ evlerini ve Salisbury Katedrali’ni günümüzde de tüm özellikleriyle korumaktadır.
İngiltere’nin meşhur pubları burada da kendini ilk etapta göstermektedir. Tamamen tarihi atmosferde biramızı beklerken ağzımız açık etrafa bakarken yakaladık kendimizi. Her ne kadar evlerin veya iki katlı binaların içleri modern bir şekilde restore edilmiş olsa da, evlerin içleri hala o ortaçağ atmosferini yaşatmaktadır. Adeta Thomas Hardy ya da Emily Bronte romanlarından fırlamışçasına insanı büyüleyen bir dinginlik sunan bu şehirde sokaklarda gezinmek, kırlarda yürümek ya da Avon nehrinin kıyısında dinlenmek paha biçilmez deneyimlerdir.
Salisbury’e Nasıl Gidilir?
Salisbury kenti ayrıca dünyaca ünlü Stonehenge’e 15 km mesafesindedir ki bu da bir başka yazı konumuzdur. Stonehenge hakkındaki gezi makalemize ve fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Biz İngiltere gezimizin son durağı olarak Salisbury’e üç aktarmalı trenle Edinburgh İskoçya’dan geldik ve tüm yorgunluğumuza rağmen gece indiğimiz istasyondan kente girer girmez içinde bulunduğumuz sokakların görkeminden tüm yorgunluğumuzu unutuverdik. Hani sokak lambaları elektrik yerine mumlarla aydınlatılsa kesinlikle kendimizi 1300’lü yıllarda hissederdik. Aslında yanından geçtiğimiz evler, dolaştığımız sokaklar bize fazlasıyla bu hissi yaşattı bile diyebiliriz.
Ve sokaklarında gece gezerken bizi bir sürprizin beklediğini henüz bilmiyorduk bile, ta ki canımız sokakları gezerken bir bira çekene kadar. Gördüğümüz ilk markete girip bir kaç şişe bira aldık, kasaya doğru giderken kasadaki kişinin Türkçe bir şey izlediğini fark ederek aramızda konuşup sormaya karar verdik; haliyle Türk’ü. Türk kanallarından birisinde yayınlanan dizilerden birisini izliyordu. Kamil abiden Salisbury katedrali ve kenti hakkında bilgiler aldık; evlerin nasıl korunduğunu, nasıl restore edildiklerini, nereleri gezmemiz gerektiğini aktardı bize. Son olarak, laf arasında izlediği diziyle alakalı bir espri yaparak ‘ya Türkler aslında o dönemde çok güçlü olmasına rağmen şimdi ise ülkemden ayrılıp buralarda koşturuyoruz’ diye acı gerçeği dile getirdi.
Bu kente giden her gezginin bir şekilde Kamil abinin marketini bulup sohbet etmesini isteriz çünkü kendisinden edineceğiniz bilgiler tamamen güncel olup harika da bir sohbet edeceksiniz. Salisbury katedrali kadar güzel olan Salisbury kenti sokaklarını gezip, publarında biraz takılıp, fotoğrafladıktan sonra asıl amacımızın ilk durağı için hazırlık yapmaya başladık: Salisbury katedrali için.
Salisbury Katedrali Kulesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri 2024
Salisbury katedraline giriş 10 Sterlin’dir. Ancak katedral kulesine de çıkmak ücretlidir ve bazı kuralları vardır.
Bu kurallar aşağıdaki gibidir:
- 7-10 yaş aralığındaki çocukların yanında bir ebeveyn olmalıdır.
- Evcil hayvanlara izin verilmemektedir.
- Kule merdivenlerin bazılarında korkuluk olmaldığından dolayı özenli olunmalıdır.
- Yüksek topuklu ayakkabılar, parmak arası terliklere izin verilmemektedir. Ayrıca çıplak ayakla çıkılması da yasaktır.
- Kuleye çıkış için turda en fazla 12 kişi olmalıdır.
Salisbury katedrali kulesine çıkış ücretleri ise giriş ücretine artı olarak yetişkinler için 20 Sterlin, çocuklar için ise 12 Sterlindir. Öğrenci kimliğiniz var ise 15 Sterlindir
Salisbury Katedrali Mimarisi
Katedral, 1220 yılında yapılmaya başlanmış ve 38 yılda tamamlanmıştır. İngiltere’nin yapıldığı zamandaki ve günümüzdeki en yüksek çan kulesine (123 metre) sahiptir. Ayrıca 80 hektar alana yayılmış olmakla birlikte İngiltere’nin en geniş alana sahip katedralidir. Resmi olarak Kutsal Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinmektedir. Salisbury katedrali bir Anglikan kilisesi olup, erken İngiliz mimarisinin en çarpıcı örneklerindendir. Magna Carta’nın dört orijinal kopyasının en iyi korunanı buradadır ki diğer üç kopya da İngiltere sınırları içindedir. Bilinen efsaneler içinde en ilgi çekici olanı; Eski Sarum Piskoposunun bir katedral yaptırmak istemesi üzerine, yerini belirlemek için bir ok attığı ve attığı okun bugünkü katedral yerinde bir geyiği vurması üzerine katedralin buraya yapıldığı yönündedir.
Katedralin temel taşı 28 Nisan 1220 tarihinde atılmış olup, yapımındaki taşlar Teffont Avias ocağından getirtilmiştir. 123 metre yüksekliğindeki kulenin ağırlığı yaklaşık olarak 6500 tondur. Katedralde ise 70.000 ton taş, 3000 ton ahşap, 450 ton kurşun kullanılmıştır. Katedral günümüze kadar ufak da olsa birkaç kez restore edilmiş olup, en büyük restorasyon 1790 yılında mimar James Wyatt tarafından yapılmıştır. Katedral, İngiltere’deki çan sesi olmayan 3 katedralden biridir.
Salisbury katedrali galerisi, alışılmadık bir biçimde uzun ve dardır. Katedral içinde ayrıca Adem ile Havva, Nuh, Babil Kulesi, Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup ile İncil’den bazı sahneler ve hikayeler tasvir edilmiştir.
Katedral, zaman içinde birçok kitaba ve diziye konu veya dekor olmuştur. Katedralde görülmesi gereken çok önemli bir nokta da 1386 yılından kalma Salisbury katedrali saatidir. Söz konusu saat, 1792 yılında restorasyon işlemleri sırasında yıkılan bir çan kulesinden çıkartılmış ve 1929 yılına kadar katedral içinde kaldırıldığı depoda unutulmuştur. Ancak 1956 yılında saat tamir edilerek işlevselliği sağlanmış olup hala çalışmaktadır. Aslında bildiğimiz saat olarak düşünmeyin, çünkü bildiğimiz anlamda bir akrep ve yelkovanı olmamasına rağmen, kesinlikle görülmeye değerdir.
Salisbury Katedrali Heykelleri
Katedralin sadece batı cephesinde birbirinden gösterişli 79 adet heykel bulunmaktadır. Heykellerin detayları aşağıdaki ilgili linkler bölümündeki linke tıklayabilirsiniz.
Salisbury’de nerede olursanız olun, katedralin kulesini görebilirsiniz. Katedral, uzun ve dar kulesiyle adeta sizi çağırmaktadır.
Salisbury’nin tarihi ortaçağ evleri, katedrali, harika bir tabiat içinde oluşu sebebiyle görülmesi ve kesinlikle gidilmesi gereken kentlerden biridir. İnsan orada gezerken herhangi bir sokağın içinden atlı şövalyeler çıkıverecek, ya da herhangi bir pub’a girdiğinde içeriye kılıçlı birisinin girip ‘hancı! bir bira!‘ diye bağıracağını düşünmeden edemiyor. Sonuç olarak İngiltere’ye gidip de buraya uğramadan dönerseniz bizce İngiltere’yi gezmiş olmazsınız.
Yürüyen Madonna Heykeli
Katedralin doğu tarafında, katedral içindeki alanda Elisabeth Frink’in yaptığı bir “Yürüyen Madonna” heykeli bulunmaktadır. Heykel 1981 yılında yapılmış ve katedral alanına konulmuştur. Hıristiyan inancına göre Madonna, Hz. İsa’nın annesini temsil etmektedir. Yürüyen Madonna (Walking Madonna) heykeli 205 cm yüksekliğinde olup, heykelin çok ilginç bir özelliği bulunmaktadır; heykel kiliseyi terk ediyormuş gibi, alana yerleştirilmiştir. Bu konuda çok değişik yorumlar bulunmaktadır. Kimi otoritelere göre Meryem kiliseyi terkederken, kimi otoritelere göre ise kalabalığa karışmak istemektedir. Heykel bronz olup üzerindeki kıyafet dönemini yansıtmaktadır. Mütevazi görünüyor olup omuzlarındaki yükü taşıdığı izlenimi, omuzlarının hafif kalkmasından ve sıktığı dudaklarından görülmekte ve kararlı bir şekilde yürümektedir.
Ayrıca İlgili Linkler:
Salisbury görselleri
İngiltere güzergahı ve rotası bilgileri
Yurtdışı tarihi yerler listesi
Stonehenge bilgileri
Salisbury katedrali genel bilgileri