Anıtkabir içinde bulunan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bilgileri ile, ulu önderimiz Atatürk’ün anıt mezarı olarak Ankara’da bulunmuş olsa da, yanı başında her ilimizden getirilen ve pirinç vazolarda saklanan toprak sebebiyle ülkemizin her bir karış toprağındadır desek yanlış olmaz. Başta milli bayramlarımız ve Atatürk’ün vefat ettiği 10 Kasım olmak üzere haftanın her günü halkımız ve turistlerce adeta akına uğramaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün istirahatgahı olan Anıtkabir, başta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olmak üzere herkesin saygısını gösterdiği ve gerek Atatürk’ün kişisel eşyaları, gerekse de yakın tarihimizin canlandırıldığı Anıtkabir Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde incelemelerde bulunduğu bir anıt mezardır.
Anıtkabir Kurtuluş Savaşı Müzesi barındırdığı bilgileri ile ülkemizde ve İç Anadolu bölgesinde görülmesi ve gezilmesi gerekli yerlerden biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile ilgili devrim ve inkılaplara, süreçlerine dair fotoğrafları ve bilgileriyle Anıtkabir Kurtuluş Savaşı Müzesi’nden ulaşılabilir. Anıtkabir gerek Türk Milleti ve dünya halkları nezdinde konumu ile, gerekse mimari olarak Türkiye Cumhuriyeti anıtsal yapılar anlamında devrimci olduğu kadar özellikli bir statüye sahiptir.
“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye
Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk
Anıtkabir fotoğrafları için tıklayınız
Anıtkabir ve Anıtkabir Müzesi Ziyaret Saatleri ve Bilgileri 2024
Anıtkabir yılın 365 günü ziyarete açıktır. Saat 09:00 da ziyarete açılan Anıtkabir’in ziyarete kapanış saatleri farklılık göstermektedir.
01 Şubat – 14 Mayıs arası 16:30,
15 Mayıs – 31 Ekim arası 17:00,
01 Kasım – 31 Ocak tarihleri arasında 16:00 ziyarete kapatıldığı saatlerdir.
Bununla birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ında 09:00 ile 21:00 saatleri arasında açıktır. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda Anıtkabir 09:00 ile 22:00 saatleri arasında açıktır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda 09:00 ile 19:30 arası açıktır. 10 Kasım tarihlerinde ise Anıtkabir, 09:00 ile 22:00 saatleri arasında açık kalmaktadır. Yine de resmi bayramlarda Anıtkabir’i ziyaret etmek istediğinizde Genelkurmay sayfasından açılış kapanış saatlerine bakabilirsiniz.
Ayrıca İlginizi Çekebilecek Konular:
Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Fotoğrafları
İç Anadolu Bölgesi gezilecek antik şehirler ve tarihi yerler
İç Anadolu Bölgesi antik şehir ve tarihi yer fotoğrafları
Türkiye antik şehir ve önemli tarihi yerler
Türkiye müzeleri
Anıtkabir Nerede?
Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, Ankara Anıttepe’de (eski adıyla Rasattepe) bulunan anıt mezarıdır. Rasathane denmesinin sebebi, eskiden burada bir gözlemevi olmasındandır. Ankara içinde çok rahat toplu ulaşım ile gideceğiniz Anıtkabir’e araçla da gidebilirsiniz (aracın ruhsatı girişte alınmaktadır).
Anıtkabir Müzesi Genel Bilgileri
Anıtkabir aslında bir müzedir diye bir tabir pek de yanlış olmaz aslında. Çünkü aşağıda göreceğiniz üzere Anıtkabir kuleleri de dahil olmak üzere Anıtkabir’in her yanında tarih bizi karşılamaktadır. Anıtkabir Müzesi (Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı müzesi de denilir)‘ne tören alanında sağ tarafta bulunan Misak-ı Milli kulesinden girilmektedir. Mozolenin altında, Atatürk’ün kabrinin bulunduğu odanın etrafında yer alan müzede, Atatürk’ün kişisel eşyaları, Atatürk’e devlet başkanları tarafından hediye edilen çeşitli eşyalar yer almaktadır. Bununla birlikte Atatürk’ün kitaplığı, okuduğu kitaplar, zaferleri anlatan yağlı boya tablolar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasındaki çeşitli dönemler belge ve fotoğraflarla müzede biz ziyaretçileri beklemektedir.
21 Haziran 1960 tarihinde Anıtkabir Atatürk Müzesi adıyla açılan müze, 26 Ağustos 2002 tarihinde Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adını almıştır. Müzenin projesi ise 2001 yılında Anıtkabir Komutanlığı tarafından hazırlanmıştır. Müzenin toplam alanı 5200 metrekaredir.
Ayrıca 2015 yılında kimya dalında Nobel ödülü alan Aziz Sancar, 19 Mayıs 2016 yılında ödülü Atatürk’e armağan ederek, Anıtkabir müzesi içerisinde sergilenmesini sağlamıştır. Bu satırlarda sayın Aziz Sancar beye bu davranışından ve Atatürk’e duyduğu minnettarlıkdan dolayı ayrıca teşekkürü bir borç biliriz.
Anıtkabir’de Mezarı Bulunan Devlet Büyükleri
Dördüncü cumhurbaşkanı Cemal Gürsel 1966 yılında devrim şehitleri bölümüne defnedilmiştir. 1973’den beri İsmet İnönü’nün kabri de Anıtkabir’dedir. İsmet İnönü’nün kabri, tören alanında dışarıda ve Atatürk’ün mozolesinin tam karşısındadır. Ayrıca burada M.Ö. 12.yüzyılda Anadolu’da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler (mezar yapıları) bulunmaktadır. Anıtkabir’in Rasattepe’de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar yapılmıştır. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nde sergilenmektedir.
“Milletim beni nereye isterse oraya gömsün. Yeter ki beni unutmasın.”
Mustafa Kemal Atatürk
Anıtkabir Tarihçesi ve Tarihi Bilgileri
Anıtkabir’in yerinin seçilmesi için görevlendirilen komisyon 1 Mart 1941 tarihinde uluslararası bir yarışma açmıştır. Yarışmaya, Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya’dan toplam 47 proje (27 yabancı, 20 Türk) katılmıştır. Bu projelerden 3 tanesi komisyon tarafından ödüle layık görülmüştür. Bu projelerden, Prof. Dr. Emin Onat ve Doç. Dr. Ahmet Orhan Arda’nın projesinin uygulanmasına karar verilmiştir. 9 Ekim 1944 tarihinde yapıma başlanmış olup, Anıtkabir’in inşası 9 yıllık bir sürede 4 aşamalı olarak 1953 yılında tamamlanmıştır.
Anıtkabir’in yapılmasına karar verildikten sonra kurulan komisyonda ‘Bu anıtın, Atatürk adı ve kişiliği altında Türk ulusunu temsil edeceği’ önemle belirtilmiştir. Bundan ötürü anıt, Atatürk’ün hayatından ve ulusumuzun tarihinden alınmış bir çok konuyu da beraberinde getirecektir. Bu konular, heykeller, kabartmalar ve yazılarla yapıya işlenecektir. Fakat bunun için her şeyden önce, Anıtkabir’in biçiminin, boyutunun, yapının türlü bölümlerinin belli olması gerekmektedir. Anıtkabir’i anlam bakımından tamamlayacak olan bu eserlerin, her bakımdan yapıya uygun olması mecburiyeti vardır.
Anıtkabir Mimarisi ve Heykelleri Bilgileri
Anıtkabir’in yapımında kullanılan yapı taşları ülkenin çeşitli yerlerinden getirtilmiştir. Heykel grupları, aslan heykelleri ve mozole kolonlarında kullanılan beyaz travertenler Kayseri Pınarbaşı ilçesinden, kulenin iç duvarlarında kullanılan beyaz travertenler ise Polatlı ve Malıköy’den getirilmiştir. Kayseri Boğazköprü mevkiinden getirilen siyah ve kırmızı travertenler tören meydanı ve kulelerin zemin döşemelerinde, Karabük Eskipazar’dan getirilen sarı travertenler zafer kabartmaları, şeref holü dış duvarları ve tören meydanını çevreleyen kolonların yapımında kullanılmıştır.
Şeref holünün zemininde kullanılan krem, kırmızı ve siyah mermerler Çanakkale, Hatay ve Adana’dan, şeref holü iç yan duvarlarında kullanılan kaplan postu Afyon’dan, yeşil renk mermer Bilecik’ten getirilmiştir. 40 ton ağırlığındaki yekpare lahit taşı Osmaniye’den, lahitin yan duvarlarını kaplayan beyaz mermer ise Afyon’dan getirilmiştir.
Anıtkabir’in genel mimarisi Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arasındaki “II. Ulusal Mimarlık Dönemi” olarak adlandırılan dönemin özelliklerini yansıtır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır. Anıtkabir de bu özelliklere uymaktadır. İlk projede mozole iki katlı olarak tasarlanmış, ancak ekonomik nedenlerle ikinci katın yapımından vazgeçilmiştir.
Anıtkabir Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Mimarisi Özellikleri ve Bilgileri
Bu dönem özellikleri ile birlikte Anıtkabir’de Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerine ve süsleme öğelerine sıkça rastlanır, örneğin dış cephelerde, duvarların çatı ile birleştiği yerde, kuleleri dört yandan saran Selçuklu taş işçiliğinde testere dişi olarak adlandırılan bordür bulunmaktadır. Ayrıca Anıtkabir’in bazı yerlerinde (Mehmetçik Kulesi, Müze Müdürlüğü) kullanılan çarkıfelek ve rozet denilen taş süslemeler Selçuklu ve Osmanlı sanatında da göze çarpmaktadır.
Bütün bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi mimari örneklerinden biri olan Anıtkabir ve Anıtkabir Müzesi yaklaşık 750.000 m² lik bir alanı kaplamakta olup, Barış Parkı ve Anıt Bloğu olarak iki kısma ayrılır. Anıtkabir’de projede olmasına rağmen yapılmayan tonoz bir bölüm mevcuttur. Ancak bu tonoz gerek ağırlığı gerekse zamanlamasına dair sıkıntı oluşturacağından, betonarme bir tavan ile Şeref Holü üzerine alternatif bir şekilde yapılmıştır.
Anıtkabir’e Yurtdışından Getirilen Fidanlar
Anıtkabir; Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh‘ özdeyişinden ilham alınarak, çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye’nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan yeşil alan içinde yükselmektedir. Bu nedenle de adına Barış Parkı denilmiştir. Afganistan, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avusturya, Belçika, Çin Halk Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hindistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Kıbrıs, Mısır, Norveç, Portekiz, Yugoslavya ve Yunanistan olmak üzere 24 ülkeden çeşitli ağaç ve fidanlar getirilmiştir. Bugün Barış Parkı’nda 104 ayrı türden yaklaşık 48.500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır.
Kulelere yapılacak kabartmalar (rölyefler) ise, bu kulelere verilen adlara göre, Atatürk’ün şerefli hayatını ve Kurtuluş Savaşı tarihini, ana çizgileri ile hatırlatmaktadır. Bu eserleri işleyen sanatçılar, Atatürk’ün hayatına ait belgelerden faydalanmışlardır. Söz konusu heykel ve kabartmalar için yarışmalar düzenlenmiştir. Böylece Anıtkabir için yapılacak heykel ve kabartmaların konuları ve genel nitelikleri belli olmuştur.
Şimdi sıra, istenilen özellikteki eserlerin ortaya konulmasına ve gerçekleştirilmesine gelmiştir. Genel düşünce, Atatürk’ün adı ve kişiliği altında Türk ulusunun yüce değerlerini temsil edecek olan heykel ve kabartmaları, dünyanın ünlü sanatçılarına yaptırmanın uygun olacağıdır. Bu konuda yetkili ve görevli kişiler, bu heykel ve kabartmalar için Avrupalı sanatçılar arasında bir yarışma açmayı uygun bulmuştur.
Anıtkabir Heykel ve Kabartmaları Bilgileri
Anıtkabir projesi yarışmasında olduğu gibi, heykel ve kabartma konusunda da sert tepkiler belirmiştir. Fakat bu kez, Anıtkabir heykel ve kabartmalarının yalnız Türk sanatçıları arasında yarışmaya konulmasını savunanların başında tarihi bilgileri ile bir yabancı vardır. Bu kişi, o zamanlar İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Profesörü Belling idi. Prof. Belling “Anıtkabir heykel ve kabartmalarının konularının tamamen milli olduğunu, Türk tarihinden alınan bu konuları, en içtenlikle, en iyi duyuracak, ancak Türk sanatçılarının dile getirip canlandırabileceklerini” savunmuştur. İlgililer, bu ve buna benzer açıklamaları da göz önünde bulundurarak, heykel ve kabartmalar için yalnız Türk sanatçıları arasında yarışma açmaya karar vermiştir.
Anıtkabir Kuleleri, Anlamları ve İçindekilerle İlgili Önemli Bilgileri
Anıtkabir’deki 10 kuleye şu isimler verilmiştir:
Hürriyet Kulesi
Aslanlı Yol’un sol başında bulunan Hürriyet Kulesi içindeki kabartmada; elinde kâğıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha kalkmış bir at tasvir edilmiştir. Melek figürü bağımsızlığın kutsallığını, elindeki kâğıt ‘Hürriyet Beyannamesi’ni sembolize etmektedir. At figürü ise hürriyet ve bağımsızlık sembolüdür. Kabartma Zühtü Müridoğlu’nun eseridir.
Kule duvarlarında Atatürk’ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır.
- Esas, Türk ulusunun saygın ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir işleme hak kazanamaz. (1927)
- Bence, bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın sürekli olarak bulunabilmesi kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olabilmesiyle mümkündür.
- Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal egemenliktir.
- Bütün tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz.
İstiklal Kulesi Bilgileri
Aslanlı Yol’un sağ başındaki İstiklal Kulesi’nin iç duvarlarında bulunan kabartmada, ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir. Kartal, mitolojide ve Selçuklu sanatında gücün, istiklal ve bağımsızlığın sembolü olarak tasvir edilmiştir. Kılıç tutan genç ise istiklali savunan Türk milletini temsil etmektedir. Kabartma Zühtü Müridoğlu’nun eseridir.
Ayrıca kule duvarlarında yazı bordürü olarak Atatürk’ün istiklalle ilgili şu sözleri yer almaktadır:
- Ulusumuz en korkunç yok oluşla son buluyor gibi görünmüşken, tutsak edilmesine karşı evladını ayaklanmaya davet eden atalarının sesi, kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son Kurtuluş Savaşı’na çağırdı. (1921)
- Hayat demek savaşma, çarpışma demektir. Hayatta başarı kesinlikle savaşta başarı kazanmakla mümkündür. (1927)
- Biz hayat ve bağımsızlık isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı hiçe sayarız. (1921)
- İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk ulusu, Türkiye’nin gelecekteki çocukları, bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. (1927)
- Bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşıyamaz ve yaşamıyacaktır, ya istiklal ya ölüm. (1919)
Mehmetçik Kulesi Bilgileri
Aslanlı Yol’un bitiminde sağda ‘Mehmetçik Kulesi’ yer almaktadır. Kulenin dış yüzeyinde yer alan kabartmada; cepheye gitmekte olan Mehmetçik’in evinden ayrılışı ifade edilmektedir. Bu komposizyonda, elini asker oğlunun omuzuna atmış onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat gururlu anne tasvir edilmiştir. Kabartma Zühtü Müridoğlu’nun eseridir.
Kulenin duvarlarında Atatürk’ün Mehmetçik ve Türk kadınları hakkında söylediği özlü sözler yer almaktadır:
- Kahraman Türk eri Anadolu savaşlarının anlamını kavramış, yeni bir ülke ile savaşmıştır. (1921)
- Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadının üstünde kadın çalışmasından söz etmek imkânı yoktur. (1923)
- Bu ulusun çocuklarının özverileri, kahramanlıkları için ölçü birimi bulunamaz.
Zafer Kulesi Bilgileri
Kulenin duvarlarında Atatürk’ün en önemli üç zaferinin tarihi ve zaferle ilgili özlü sözleri yazılıdır.
Müdafai-Hukuk Kulesi Bilgileri
Aslanlı Yol’un bitiminde solda yer alan bu kule duvarının dış yüzeyinde yer alan kabartmada, Kurtuluş Savaşı’nda ulusal birliğin temeli olan Müdafaa-i Hukuk dile getirilmektedir. Kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana “Dur!” diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir. İleri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç Türkiye’yi, onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşmiş olan milleti temsil etmektedir. Kabartma Nusret Suman’ın eseridir.
Kulenin duvarlarında Atatürk’ün Müdafaa-i Hukuk konusunda söylediği sözler yer almaktadır:
- Ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır. (1919)
- Ulus bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen kendisi sahip çıkacaktır. (1923)
- Tarih; bir ulusun kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez. (1919)
- Türk ulusunun kalbinden, vicdanından doğan ve onu esinlendiren en esaslı, en belirgin istek ve iman belli olmuştu: Kurtuluş. (1927)
Cumhuriyet Kulesi
Anadolu Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı Atatürk’ün gerçek boyutlarında balmumu heykeli ve orijinal çalışma masası bulunmaktadır. Bu kulenin duvarlarında Atatürk’ün Cumhuriyet ile ilgili şu özlü sözü bulunmaktadır.
- En büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi kavramış ve onu eylemli olarak halkın eline vermiş ve halkın elinde tutabileceğimizi gerçekten kanıtlamış olduğumuzdur.
Barış Kulesi
Kulenin iç duvarında Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu yer almaktadır. Bu kabartmada çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını uzatarak onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. Bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan Türk ordusunu sembolize etmektedir. Yani vatandaşlar Türk ordusunun sağladığı huzur ortamı içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler. Kabartma, Nusret Suman’ın eseridir.
Kule duvarlarında Atatürk’ün barış ile ilgili şu sözleri yer almaktadır.
- Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir. (1935)
- Yurtta Barış, Cihanda Barış.
- Ulusun hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir. (1923)
23 Nisan Kulesi
Kulenin iç duvarında 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. Bu kabartmada, ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 Nisan 1920 yazılıdır. Kadının diğer elinde millet meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır. Kabartma, Hakkı Atamulu’nun eseridir.
Kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili Atatürk’ün özlü sözleri yer almaktadır:
- Bir tek karar vardı: O da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı olmayan bağımsız, yeni bir Türk Devleti kurmak. (1919)
- Türkiye Devletinin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
- Bizim bakış açılarımız kuvvetin, gücün, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır.
Misak-ı Milli Kulesi
Anıtkabir Müzesi girişindeki bu kulenin içinde bulunan kabartma, ulusun tek vücut olarak kenetlenişini sembolize etmektedir. Kabartma, bir kılıç kabzası üzerinde üst üste konmuş dört elden ibarettir. Bu komposizyon Türk vatanının kurtarılması için içilen millet andını ifade etmektedir. Kabartma Nusret Suman’ın eseridir.
Kulenin duvarlarında Atatürk’ün Misak-ı Milli ile ilgili şu sözleri yazılıdır:
- Kurtuluşumuzun genel kuralı olan ulusal andı tarih safhasına yazan ulusun demir elidir. (1923)
- Ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz. (1921)
- Ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır. (1923)
İnkılap Kulesi
Müzenin devamı olan bu kulede Atatürk’ün giydiği elbiseler sergilenmektedir. Kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşale, çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu’nu simgelemektedir. Güçlü bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan diğer bir meşale ise, yeni Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ün Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılapları simgelemektedir. Kabartma Nusret Suman’ın eseridir.
Kule duvarlarında Atatürk’ün inkılâplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:
- Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel ihtimal yoktur.
- Biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmeyen alemden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
“Milletim beni nereye isterse oraya gömsün. Yeter ki beni unutmasın.” Mustafa Kemal Atatürk
Ayrıca İlgili Linkler:
Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi fotoğrafları
İç Anadolu güzergahı ve rotaları
İç Anadolu bölgesi önemli tarihi yerler ve antik kentler fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Ankara Kaş Güzergahı
Anıtkabir özel defteri