Tarihi Sinop Cezaevi adından da anlaşılacağı gibi Türkiye’nin en kuzeyinde bulunan Sinop şehrimizdedir ve dünyadaki çok az şehir gibi tarihi cezaevi ile tanınmaktadır. Karadeniz bölgesinin gezilecek yerleri arasında olan Sinop, gezilecek yerler ile ilgili bir liste yapılsa, hatırı sayılır bir yere sahiptir. Gerek Sinop yarımadası, gerekse içinde bulunduğu coğrafya görülmeye değer yerlerdendir.
Antik çağdan beri parlak ve yoğun bir ticari ve kültürel yaşantıya sahip olan Sinop, bu niteliğini Doğu Roma İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Candaroğulları ve Osmanlı İmparatorluğu yönetimlerinde de sürdürmüştür. Ayrıca kale ve tersanesi ile bölgenin en önemli askeri üslerinden biri olmuştur. Sinop kenti, gerek tarihi yapıları gerekse höyükleri ile de önemlidir.
Bir söylenceye göre kent, ismini kurucusu olarak kabul edilen bir Amazon’dan almıştır. Bir başka söylenceye göreyse, kenti eski Yunan’da ırmak tanrısı Asopos’un su perisi kızlarından Sinope kurmuştur. Bu konuda değişik kaynaklar, farklı farklı bilgiler vermektedir.
Tarihi Sinop Cezaevi fotoğrafları için tıklayın
Sinop’a Nasıl Gidilir
Sinop, Karadeniz bölgesinin ortasındadır ve aynı zamanda ülkemizin en kuzey bölgesine sahiptir. Gerçi son zamanlarda Wiki’deki bazı bilgilere göre ülkemizin en kuzeyi ise Kırklareli ilimizdeki Kofçaz ilçesidir.
Eğer doğu illerimizden Sinop’a gidecekseniz kesinlikle sahil yolunu kullanmayın, çünkü sahildeki trafik ışıkları çok sık olduğundan ve tüm Karadeniz bölgesi bu sık olan trafik ışıklarıyla dolu olduğundan, seyahatiniz çekilmez olacaktır. İstanbul veya batı bölgelerimizden yola çıkacaksanız iki seçeneğiniz var. Ya Karabük, Kastamonu yolunu kullanacaksınız ya da Zonguldak ve Amasra yolunu kullanacaksınız.
Eğer Karabük yolunu kullanacaksanız, hem güzide Safranbolu tarihi ilçemizi göreceksiniz, hem de yol çok kısa sürecek. Ancak diğer yolu kullanmak durumunda kalırsanız dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü yol hem çok virajlı hem de zaman zaman çok dar; özellikle Bartın ve İnebolu arası.
Tarihi Sinop Cezaevi Ziyaret ve Giriş Ücreti Bilgileri 2024
Sinop Tarihi Cezaevi’ne 2024 yılında giriş ücreti 140 TL’dir ve Müzekart geçmektedir. Yaz dönemi ve Kış dönemi bulunmayan tarihi Sinop Cezaevini haftanın her günü 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Gişe ise 18:30’da kapanmaktadır.
Haftanın her günü açık olan müzenin gişesi ise kapanış saatlerinden bir saat önce kapanmaktadır. Ayrıca cezaevinin 0368 261 30 23 numaralı telefonundan arayıp bilgi alınabilir.
Tarihi Sinop Cezaevi Bilgileri
Sinop yarımadası da denilen Boztepe yarımadasının tam da boğazında bulunan ve Sinop tarihi kalesinin içinde yer alan Sinop Tarihi Cezaevi ise başlı başına ayrı önemde bir yapıdır. Cezaevi, iç kalenin içinde eski tersane alanında bulunan bir yapıdır. Etrafı yüksek kale bedenleriyle çevrili olan tersane, zamanında Osmanlı’nın Karadeniz bölgesindeki en büyük tersanesidir ve 1853 yılındaki Rus baskınına kadar faaliyet göstermiştir.
Tarihi Sinop Cezaevi Tarihçesi
Birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da internette arama motorlarında arama yaptığınızda ne yazık ki hep ‘kopyala yapıştır’ bilgiler mevcuttur ve hep şöyle başlar: “4000 yıl önce Gaskalılar tarafından yapılan kale…”
Gelin, Tarihi Sinop Cezaevi tarihçesi hakkında biraz derinlere dalalım, en azından kimdir bu Gaskalılar? Boyabat Gazetesinin aşağıda linkinden detaylarını okuyacağınız Gaskalılar, zamanında Hititleri uğraştırmış ve Hitit tabletlerine geçerek günümüze kadar gelmiştir. Saldırgan ve göçebe bir halk olan Gaskalılar, Gaşkalar, Kaşkalar, Kaşkalılar olarak da isimlendirilmektedir.
M.Ö. 3000 yıllarına, yani günümüzden 5000 yıl kadar eskiye giden bir tarihte, bölgede yaşayan Kaşkalılar hakkında en son bilgi yine Hitit tabletlerinde mevcuttur. Hitit devletinin yıkılması ile birlikte bir daha Kaşkalılardan bahsedilmemektedir. Ahmet Küçükbaş beyefendinin bu konudaki araştırmasını aşağıda ilgili linklerde bulabilirsiniz. Biz yine gelelim cezaevinin tarihçesine. Bir araştırmaya göre kale, işte bu Kaşkalıların yapmış olduğu kaledir ve M.Ö. 2000 yıllarına tarihlenmiştir.
Doç Dr. Cevdet Yılmaz’ın araştırmasına göre (yazımızın sonunda ilgili linkler mevcuttur) ise, M.Ö. 72 yılında Pontus Kralı IV. Mithridates şehirde bazı yapılar yaptırmış ve çevresini de surlarla kapatmıştır. İç Kale olarak adlandırılan bölge ise Selçuklu sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından meydana getirilmiştir.
Kalenin Cezaevine Dönüşmesi
Yüzyıllar içinde Sinop, Roma, Bizans, Pontus, Selçuklu ve en sonunda Osmanlıların eline geçmiştir. Kalenin cezaevine dönüşmesi ise, Kültür Bakanlığının belirttiğine göre 1568 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanına denk gelmektedir.
Kalenin içinin resmi olarak zindana dönüşmesi ise 1887 yılında olmuştur. Aslında Tanzimat döneminde, II. Abdülhamit zamanında çıkartılan kanun ile cezaevleri ile ilgili düzenlemelere gidilmiş ve Sinop cezaevi, İstanbul dışında Osmanlı İmparatorluğu içinde taşrada kurulan ilk hapishane olmuştur.
1979 yılında mahkûmların çıkardığı bir ayaklanma sonucunda cezaevinde yangın çıkmış, 1996 yılında ‘Sinop E-Tipi Kapalı Cezaevi’ haline getirilmiş ve 1997 tarihinde de boşaltılmıştır.
Yıllar içerisinde ABD’de San Francisco’daki kaçışı olmayan ünlü hapishane Alcatraz’a benzetilerek ‘Anadolu Alkatrazı’ unvanını almıştır. 1999 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş ve müzeye çevrilmiştir. Cezaevinin ‘Anadolu Alkatrazı‘ unvanı almasının sebebi ise buradan kaçışın çok zor oluşudur. Bunun sebebi ‘iç kale’ denilen bölgede bulunan hapishaneden kaçacak kişi, bu bölgedeki yüksek duvarları, nöbet tutan devriye ve kulelerdeki diğer devriyeleri geçecek ve ‘dış kale’ denilen bölgeye gelecektir. Buraya geldikten sonra da aynı şeyleri tekrar yapmak zorunda kalacaktır. Fakat Sinop kentini de kuşatan ‘dış kale’ denilen bölgedeki kapı devamlı koruma altında olmakla birlikte akşamları kapısı kapanır ve sabahları da açılırdı. İşte bunlardan dolayı Sinop Cezaevi’nden kaçış çok zordur.
2013 yılında ise Sinop Kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Liste içeriğine kabul edilmiştir. 2020 tarihinden itibaren ise kalenin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için çalışmaların sürdürüldüğü bilinmektedir.
Evliya Çelebi ve Tarihi Sinop Cezaevi
Evliya Çelebi, burası hakkında “Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” diye bahseder.
Tarihi Sinop Cezaevi Mimari Özellikleri
Yine Doç Dr. Cevdet Yılmaz’ın araştırmaları ışığında cezaevinin iki katlı, U planlı, kesme taştan yapıldığını, toplamda 26.000 metrekare olduğunu öğrenmekteyiz. Asimetrik bir yapıya sahip olan cezaevi, cephelerinde sık pencereleri olan bir yapıya sahiptir. Zaman içinde çeşitli değişiklik gören yapıda 28 adet koğuş bulunmaktadır. Örneğin çocuk koğuşu 1939 yılında, iç kale denilen bölgenin kuzeyinde 2 katlı ve 9 koğuşlu olarak yapılmıştır. Aynı tarihlerde doğu cephede bir de hamam inşa edilmiştir.
Tarihi Sinop Cezaevinde Yatan Ünlüler ve Kişiler
Osmanlı İmparatorluğu zamanında II. Meşrutiyet döneminde, 1913 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetiminin muhalifleri, 250 kadar gazeteci, yazar ve milletvekili buraya sürgün edilmiştir.
Tarihi Sinop Cezaevi, Türkiye Cumhuriyeti siyasetinde de önemli bir yere sahiptir denilebilir. Hani Edip Akbayram’ın ‘Aldırma Gönül‘ isimli şarkısı vardır ya, burada yatan Sabahattin Ali’nin kaleminden çıkmıştır. Hani bir çoğumuzun bildiği ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ isimli şiirini de yine Sabahattin Ali burada yazmıştır.
Burada yatan diğer isimler ise Kırım Hanı Devlet Giray, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Ruhi Su, Burhan Felek, Zekeriya Sertel’dir. İlkçağ düşünürlerinden olan, bir fıçının içinde yaşayıp gündüzleri elinde fenerle gezen ve ‘ne arıyorsun?’ diye soranlara ‘dürüst bir adam arıyorum’ diyen Diyojen, Sinop doğumludur. Darphane sorumlusu olan babasıyla birlikte sahte para basmakla suçlanan Diyojen’in Sinop’tan sürgün edildiği bilinir.
Tarihi Sinop Cezaevinde Çekilen Filmler ve Diziler
Özellikle 1999 yılında kapatılarak müzeye dönüştürülen Tarihi Sinop Cezaevi’nde bir çok film çekilmiş ve bundan dolayı daima göz önünde bulunmuş tarihsel bir mekandır. Yolu Karadeniz bölgesinden geçen herkesin uğraması gereken bir yer olan tarihi cezaevinde Ferhan Şensoy’un oynadığı ‘Pardon‘ filmi başta olmak üzere, ‘Tatar Ramazan‘, ‘İdam‘, ‘Parmaklıklar Ardında‘, ‘Firar‘ gibi film ve dizilere de ev sahipliği yapmıştır.
Burada belirtmek gerekir ki Tarihi Sinop Cezaevi’nde 10 yıl yatan Kerim Korcan ‘Tatar Ramazan’ ve ‘Linç’ isimli romanlarını burada yazar. Görüldüğü üzere Türk Edebiyatı ve siyaset sahnesinde Tarihi Sinop Cezaevi’nin önemi büyüktür.
Oysa şimdi virane gibi bir hali olmasa da yakında olacak gibi bir izlenim hakimdir. Fotoğraf tutkunları için enfes bir dekor özelliğine sahiptir ki bir koğuşu orijinal şeklinde korunur. Bazı zindanlarda hala zincirler durmakta ve karanlık olmasından dolayı gerçekten etkilemektedir. Üç adet avlusu geniş olduğu kadar hüzünlüdür.
Yine, Doç Dr. Cevdet Yılmaz’a göre, son zamanlarda Sinop kentinin dar bir alana sıkışması ve buna karşın tarihi cezaevinin geniş bir alana yayılmış olması sebebiyle çeşitli görüşler ortaya atılmaya başlanmıştır. Bunlardan ilki büyük bir sergi ve kültür alanına dönüştürülmeye çalışılması, bir diğeri ise adalet hizmetleri ya da denizcilikle ilgili müze haline getirilmesidir.
Tarihi Sinop Cezaevi sizleri tarihin pek de bilinmeyen yerlerine götürecektir. Dileriz yapı ve tarihsel izleri olduğu gibi kalır.
Ayrıca İlgili Linkler:
Karadeniz Bölgesi gezilecek tarihi yerler listesi
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi (Türkiye)
Sinop kenti tarihçesi araştırması
Kaşkalılar hakkında makale
Karadeniz güzergahı bilgileri
Karadeniz bölgesi gezilecek ve görülecek yerlerin fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler