Amasya, Karadeniz bölgemizde yer alan, tarihi geçmişi ile gerek Osmanlı Devleti’nde gerekse Türkiye Cumhuriyeti tarihinde adından söz ettiren kentlerimizden biri olmakla birlikte gezilecek tarihi yerler olarak ismi geçen şehrimizdir. Eski yerleşim yerlerinden biri olan şehir, Doğu Anadolu’ya geçiş yolunun üzerinde olması ve Karadeniz bölgesinde gezilecek yerlerden biri olma özelliğiyle ön plana çıkmaktadır.
Amasya’da görülmesi gereken gezilecek yerler nelerdir, Amasya kral kaya mezarlarından tarihi evlerine; Amasya’nın tarihimizdeki önemi nedir, Amasya Genelgesi neden önemlidir gibi konular yazının içeriğinde bulunmaktadır.
Bunlarla birlikte Amasya’da tarihi yerlerde yapılan kazılar, şehrin genel durumu ile ilgili bilgiler de diğer içeriklerdir. Ülkemizde her yıl büyük şehirlere oluşan göç, Amasya’da bulunmamakta ve her yıl kentin nüfusu artmaktadır. Bu anlamda da Karadeniz bölgesi içerisinde ayrı bir öneme sahiptir.
Amasya fotoğrafları için tıklayınız
Amasya Gezilecek Yerler
Amasya denildiğinde akla ilk gelen kaya mezarlarıdır. Bundan sonra kentin içinden geçen Yeşilırmak kenarlarında yoğunlaşmış olan geleneksel Türk ve Osmanlı evleri görülmeye değer yapılardır. Yalıboyu evleri de denilen bu tarihi evlerin bazılarında yaşam devam etmektedir. Bazıları ise kafeterya olarak işletilmektedir. Ancak sokakları da kesinlikle görülmeye değerdir. Kent merkezinde Yeşilırmak üzerindeki Alçak Köprü, Roma döneminden kalma olmakla birlikte göz önündedir. Ayrıca çeşitli dönemlerden kalma köprüler de görülmeye değer yapılardır.
Kentte birçok tarihi türbe de bulunmaktadır. Bu türbeler arasında Selçuklu ve Osmanlı zamanından kalanlar mimari açıdan görülmeye değerdir. Örneğin Danişmend Emiri Halifet Gazi adına yapılan türbede Roma dönemi detayları görülebilmektedir.
Amasya gezilecek yerler arasında Arkeoloji müzesi de bulunmaktadır. On bir ayrı medeniyetten çeşitli arkeolojik eserler müzede ziyaretçisini beklemektedir. Ferhat ile Şirin Aşıklar müzesi de burada olup, çok daha iyi dizayn edilebilir.
Son olarak Amasya Kalesi (Harşena Kalesi de denilmektedir) de gezilecek yerler arasındadır. Yeşilırmak’tan 300 metre yüksekte bulunan kale Amasya’nın kuzeyinde ve hemen girişindedir. 5 TL giriş ücreti olan kalenin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de kale Perslerin zamanından itibaren defalarca yıkılmış ve onarılarak tekrar yapılmıştır. Zaten kral kaya mezarları da Yeşilırmak’a bakan yamacındadır. Kale, üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler İç Şehir, Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale’dir.
Bunlara ek olarak Saraydüzü Kışla binası da Amasya Genelgesi’nin açıklandığı yer olması sebebiyle gezilmesi gerekli yerlerden biridir. Kışla binasında Milli Mücadele Müzesi bulunmaktadır.
Ayrıca kentin güney bölgelerinde kente hakim noktalarda restore edilmemiş birkaç da konak bulunmaktadır. Her ne kadar buraya gidecek zamanımız olmamış olsa da bunun da bilgisini verelim.
Amasya Tarihçesi
Amasya şehri Orta Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Yapılan arkeolojik araştırma ve bulgulara göre Amasya’da ilk yerleşme 8500 yıl öncesine dayanmaktadır. Hititlerden başlayarak, Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellenistik Pontus, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerinde de bu uygarlıkların merkezi olmuştur. Kentin bilinen en eski adı, günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelen Amasya’dır. Eski kayıtlarda ve buluntularda Amesseia – Amacia – Amaccia ismi okunmaktadır. Amasya isminin açık bir şekilde okunduğunu Pers, Pontos ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde ticarette kullanılan gümüş ve bronz sikkeler üzerinde görmek mümkündür. Tahminen M.Ö. 60 ve M.S. 19 yıllarında Amasya’da doğduğu bilinen ve Coğrafya ilminin mucidi olarak tanınan Strabon, yazdığı ünlü coğrafya kitabında Amasya’dan Amasseia olarak söz etmektedir.
Amasya Şehzadeler Kenti ve Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok padişah Amasya’da dünyaya gelmiş ve şehzadelik yapmıştır. Özellikle 183 yıl Osmanlı’ya bu kent padişah yetiştirmiştir. Bu sebeple Amasya’nın Osmanlı tarihi açısından da önemi büyüktür. I.Mehmet, II.Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim gibi padişahlar Amasya’da şehzadelik yapmışlardır. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin de Amasyalıdır. Şehzadelerin burada kaldıkları yerler ise günümüzde Saraydüzü mevki olarak geçmektedir.
Amasya Genelgesi
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da başlayan Kurtuluş Savaşı’nın (Milli Mücadele) ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal’in bu kente gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan “Amasya Genelgesi” ile “Milletin İstiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” denilerek Milli Mücadele burada hayata geçirilmiştir. Bundan dolayı Amasya, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
Amasya Genelgesi’nin açıklandığı Saraydüzü Kışla binası 1944 yılındaki bir toprak kayması sonucunda hasar almış ve daha sonra yıktırılmıştır. Ancak 2009 yılında bina tekrar yapılmış ve açılmıştır. Binanın giriş katında bulunan Milli Mücadele Müzesi görülmeye değer yerler arasındadır.
Amasyalı Tarihçi Strabon
Her ne kadar Yunanlı tarihçi olarak geçmiş olsa da tarihçi Strabon M.Ö. 63 yılında Amasya’da doğmuş ve M.Ö. 23 yılında yine Amasya’da ölmüştür ve bundan dolayı Amasyalı tarihçi olarak bilinmektedir. Bugün Amasya’da Yeşilırmak kenarında Coğrafyacı Strabon olarak heykeli bulunmaktadır. Tarih ve Coğrafya konularında eserleri bulunan Strabon Roma’da eğitim görmüştür (Roma ile ilgili sayfamıza göz atabilirsiniz).
Strabon’un en ünlü eseri Geographika isimli eser olup 17 cilttir ve bugün bu eserin büyük kısmı günümüze kadar gelebilmiştir. Geographika isimli eser, insanların ve devletlerin tarihsel süreç içerisinde fiziki dünya ile ilişkisini anlatmaktadır.
Amasya Kaya Mezarları
Kent merkezinde Pontuslar, uygarlıklarından derin izler bırakmışlardır (M.Ö.333 – M.Ö.26). Krallarının ölümünden sonra kayaları oymak suretiyle yaptıkları Kral Kaya Mezarları, bugün bile ilimizin anıtsal eserleri arasında yer almaktadır. M.Ö. 26 – M.S. 395 tarihleri arasında Roma egemenliğine geçen ilimiz ve çevresinde bu uygarlığa ait su kanalları, kaleler, köprüler vs. eserlerden bazıları günümüze kadar gelebilmiştir.
Strabon’a göre kentin ismi, burada yaşamış olan bir Amazon kraliçesi olan Amasis’den gelmektedir. Bulunan Yunan ve Roma sikkelerinde görüldüğü üzere isim zamanla Αμάσεια, Amaseia, Amassia ve Amasia olarak değişmiştir. En sonunda Türkler Amasya olarak adlandırmışlardır. Amasya’da bugüne kadar 19 farklı devletin yaşadığı bilinmektedir.
Amasya Gezilecek Yerler Roma Su Kanalları
Amasya denilince akla Ferhat ile Şirin de gelmektedir. Efsaneyi bilirsiniz, Ferhat sevdiği ve evlenmek istediği Şirin’e deliler gibi aşıktır ama Şirin’in ablası Mehmene Banu, ancak kente su getirirse Ferhat ile Şirin’in evlenebileceğini söyler. Ferhat da alır eline külüngü (bir çeşit kazma) dağları delerek su yolu açar. Efsane ise hüzünlü biter. İnternette bu hüzünlü efsaneyi bulabilirsiniz.
Günümüze kadar gelen ve Ferhat’ın yaptığını düşündüğümüz bu su yollarının bu efsane ile ilgisi yoktur. Ferhat su kanalları denilen bu kanalların yapımı, tamamen Anadolu insanımızın hayal gücüne dayalıdır. Oysa gerçek başkadır. Söz konusu kanallar bir mühendislik harikası olup, M.S. 100 yılının ilk yarısında Roma İmparatoru Hadrianus zamanında yapılmıştır. Hadrianus mozolesi de Roma’da bulunmaktadır.
Uzunluğu 6 km kadar olduğu söylenen bu su kanalları, günümüzde ne yazık ki taş ocakları sebebiyle parçalanmış bir halde bulunabilir. Kanalın 2 km kadarı Ferhatarası mevkinde otoyola paralel bir biçimde gittiğinden dikkat edildiğinde görülebilir. Arazinin eğimine göre terazi sistemine göre yapılan bu kanallar Ferhat dağının eteklerinde bulunmaktadır. Eğer buraya yolunuz düşerse kral kaya mezarları, kale, eski evler ile birlikte kesinlikle Ferhat su kanallarını da görmelisiniz.
Kısaca bu tarihi kent Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinin geçiş yolu üzerinde olduğundan kesinlikle yorulmadan gezebileceğiniz bir kent. Eğer yolunuz düşerse en azından Yeşilırmak kenarındaki tarihi evlerinde bir kahve içmenizi öneririz.
Son olarak Yeşilırmak kenarında, kent merkezinde bulunan selfie çeken şehzade heykeli bulunmaktadır. Bu kente ve bu kentin tarihine yakışmayan bir heykel olduğunu da belirtmeliyiz. Haliyle mizah ve sanat birçok yerde yolu kesişse de burada kesiştiğini düşünmemekteyiz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Amasya görselleri ve fotoğraf albümü
Karadeniz bölgesi tarihi şehir ve antik kentleri
Karadeniz bölgesi tarihi yer fotoğrafları
Karadeniz bölgesi güzergahı
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Amasya hava durumu