Bergama Asklepion Tapınağı veya Ören Yeri, bir diğer adıyla Asklepion Tedavi Merkezi dünyada antik dönemde tesis edilmiş ilk tedavi merkezlerinden biridir. Antik Pergamon kenti sınırları içinde yer alan ve Şifa Tanrısı Asklepios’a (Asclepius) adanmış bu tedavi kompleksi tapınak ve dinsel yapılar dahil birçok yapıyı barındırmaktadır. Günümüzde Bergama ilçe merkezinin kuzeybatısında yer alan Asklepion Ören Yeri her ne kadar kent merkezine yakın olsa ve tabelalarda ismi görünse de şehrin içinden gidildiği ve yol güzergahları tekrar yapılandırıldığı için alanı bulmak biraz sabır gerektirmektedir.
Şifa Tanrısı Asklepios’a adanmış olan sağlık merkezlerinden günümüze kadar gelebilen yegâne örneklerden biri Bergama ilçesinde bulunan Asklepion antik tedavi merkezidir. Efsanelere göre kapısında ‘Bütün Tanrıların Kutsiyeti için Asklepion’a Ölüm Girmesi Yasaktır’ yazmaktadır. Ege denizinin her iki yanına hâkim olan antik Yunan medeniyetinin çeşitli bölgelerinde Asklepios adına yapılan diğer tıp merkezleri günümüze kadar gelememiş olsa da İstanköy’deki (Kos Adası) kompleksin bir kısmı ayaktadır.
Her hastanın tedavi edilemeyeceğini düşünen/bilen ve bundan dolayı detaylarını aşağıda öğreneceğiniz üzere hasta seçen Asklepion antik sağlık merkezi, zamanının ilerisinde olduğu düşünülen çeşitli tedavi yöntemleri, hekim ve doktorları, yapıları, şifalı suları ile ünlü bir kompleks, aynı zamanda bir kutsal alan ve dini merkez idi.
Bergama Asklepion Antik Tedavi Merkezi Fotoğrafları için tıklayınız
Bergama Asklepion Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2025
Bergama ilçesinin kuzeyinde bulunan Asklepion Ören Yeri Tıp ve Tedavi Merkezi haftanın her günü açıktır. 1 Nisan – 31 Ekim tarihleri arasında 08:00 – 19:00 arasında ziyaret edilebilir. Aynı zamanda 31 Ekim – 1 Nisan arasında ise 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Asklepion alanına girişte Müze Kart geçmektedir. Eğer Müze Kart yoksa giriş 470 TL (13Euro)’dir. Eğer gitmeden önce güncel bilgi almak isterseniz 0212 631 2884 numaralı telefondan gişeyi arayabilir veya bergamamuzesi@kultur.gov.tr mail adresine mail atabilirsiniz.
Asklepios Kimdir?
Asklepion antik tıp merkezinin detaylarına geçmeden önce mitolojideki hekim tanrı Asklepios kimdir, kısaca bir göz atalım. Asklepios, Apollon’un oğlu olmakla birlikte, Romalıların da Aesculapius da dedikleri Yunan dünyasında hekim tanrı olarak büyük ünü olan tanrıdır. Homeros destanlarında Apollon, ordulara veba bulaştıran korkunç bir güç olarak canlandırıldığı gibi iyileştirici, derde deva bulan tanrı anlamındaki Paian ek adı ile de anılmaktadır. Efsaneler boyunca adı geçen hekimlerin hepsi (İlyada’da Makhaon ve Podaleiros) bu Paian tanrının oğulları ve öğrencileri sayıldığına göre, Asklepios’un da Apollon’dan olması rastlantı değildir.
Hekim Tanrı Asklepios’un Doğuşu
Thessalia kralı Phlegyas’ın Koronis isminde bir kızı vardır. Koronis, Apollon ile sevişir ve hamile kalır. Ne var ki daha karnında tanrı dölü var iken Arkadya’dan gelen bir yabancı ile de sevişir. Bu aldatma olayını Apollon’a kutsal kuşu kuzgun haber verir ve Apollon öfkesinden bu beyaz kuşu karaya boyar. (Bir başka versiyona göre ise ozan Pindaros, bu olayı Apollon’un kendi gözleri ile gördüğünü ileri sürer). Apollon, Koronis’e korkunç bir ceza verir: bir odun yığını üzerinde diri diri yanacaktır. Alevler Koronis’i yalamaya başlarken Apollon karnındaki çocuğun yok olmasına katlanamaz ve karnındaki cenini at adam Kherion’a verir. Kherion, doğanın içinde yaşayan, güneşin altında, şifalı sulardan ve otlardan faydalanma yollarını bilen bir varlıktır. Asklepios’a tüm bunları öğretecektir.
Asklepios Efsanesi ve Sanatı
Kherion’un bir hekim olarak yetiştirdiği Asklepios hem usta bir hekim hem de bir cerrah olarak konusundaki tüm bilgileri öğrenmiştir. Hatta bununla da kalmaz ve ölüleri diriltmeyi bile dener ve başarır. Efsaneye göre tanrıça Athena, Gorgo canavarı öldüğünde bedeninden akan kanı toplayarak Asklepios’a verir. Canavarın sağ tarafındaki kan zehirli, sol tarafındaki kan ise şifalıdır. Öyle ki bu sol tarafındaki şifalı kan ölüleri bile diriltmektedir. Asklepios, bu kanı kullanarak birçok kişiyi diriltmiştir. Bunların arasında Kapaneus, Lykurgos, Minos oğlu Glaukos ve Theseus oğlu Hippolytos da bulunmaktadır.
Bu ölüleri diriltme olayı Zeus’u doğal düzen bozulduğu için sinirlendirmiş ve Asklepios’un üzerine bir yıldırım göndererek yok etmiştir. Apollon da daha sonra bunun öcünü alarak Zeus’a yıldırım bağışlayan Kyklop’ları öldürecektir. Bundan sonra ise Asklepios’un sanatını kızı Hygieia ve Asklepiades (Asklepios oğulları) sıkı bir lonca düzeni içinde yüzyıllarca sürdürecektir. Bu süreçte halefleri bile onun efsanevi kişiliğinden sonuna kadar faydalanacaktır. Örneğin Kos (İstanköy) adasında hekimlik yapan Hippokrates’in bile hayatının ne kadar gerçek ne kadar masal olduğu bilinmemektedir.
Zeus, yıldırımı ile Asklepios’u yere serince, hekimin elinde tuttuğu ve yazdığı en son reçete otların üzerine düşmüş ve yağan yağmurun etkisiyle reçetenin özü otlara karışmıştır. Böylece her derde deva olan sarımsak meydana gelmiştir.
Bergama Asklepion Tapınağı ve Yapıları
Hekim tanrı Asklepios adına birkaç tapınak yapılmıştır. Ancak bunlardan en ünlüsü Bergama’da bulunan Pergamon antik kentinin yakınında olan Asklepion’dur. Tanrı Asklepios adına yapılan tapınaklara, ve dini yapıları da içeren yapıların bütününe Asklepion denilmektedir.
Yunanistan’da en ünlü Asklepion, Epidauros’tadır (Mora Yarımadası). Günümüzde dahi kullanılan tiyatrosunun planları ünlü heykeltraş Polykleitos’un planlarına göre yapılmıştır. Ancak hiçbir Asklepion, Bergama’daki kadar yaygın ve çok yönlü değildir. Helenistik çağda genişlemiş olan bu kutsal yerin, Asklepios’tan başka tanrıça Hygieia’yı ve Asklepios kültüründen önce Anadolu’da bulunan Telesphoros’u bir araya getirmiş olduğu düşünülür. Diğer Asklepion’lar Datça (Knidos) ve İstanköy (Kos Adası)’dedir.
Bergama’daki Asklepion, şifalı su, temiz hava, kaplıca gibi fizik tedavilerinin yanı sıra telkin, eğlence ve kültür yoluyla hekimliğin ve tedavi yöntemlerinin ne kadar ileri gittiğini gösteren bir merkezdir. Bu merkezde uygulanan tüm tedavi yöntemleri ve tıp yaklaşımı zaman içinde İslam coğrafyasında geliştirilmiş ve sonraki yüzyıllarda Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde izlerini tekrar Anadolu’da göstermiştir. Bergama’daki Asklepion aynı zamanda dünyanın ilk psikiyatri hastanesidir. Asklepion alanındaki şifalı suların radyoaktif özelliklerinin keşfedilmesi ve engelli insanların toplum tarafından kötü ve cezalandırılmış olarak düşünülse dahi buraya kabul edilmiş olması açısından tarihi olarak üstün bir yeri bulunmaktadır.
Bergama Asklepion Tapınağı veya Tedavi Merkezi Kuruluşu ve Tarihi
Antik çağın en önemli tedavi merkezi olan Bergama’daki Asklepion Tıp ve Tedavi merkezinin kuruluş efsanesine göre, Pergamon’un ilk Prytan’ı (kent yönetiminde yüksek memur) olan Arkhias Yunanistan’da avlandığı sırada ayağından yaralanır. Tedavisi ise Epidauros’taki Asklepion’da yapılır. Tedavi sonucundan iyileşen Arkhias, şifa tanrısına şükranlarını sunmak için Asklepios’a ait bu kültü Bergama’da yaşatmak için tedavi merkezinin M.Ö. IV.yy’da kuruluşunu sağlar. Alanda yapılan kazılarda da çıkan buluntular aynı tarihi işaret etmektedir. Roma imparatoru Hadrianus zamanında (M.S. 117-138) ise bu kutsal alan son halini almış bir yapılar bütünü ve tedavi merkezi haline gelmiştir.
Bir başka söylenceye göre ise Aristaikhmos’un oğlu Arhias, Madra dağı’nda (Ege Bölgesi) geçirdiği kaza sonrası Bergama’da kendisini tedavi edecek şifacı bulamadığı için Epidauros’taki Asklepion’a gitmiştir. Tedavisinden memnun kalınca da Bergama’ya dönerek Asklepion’un kurulmasını sağlamıştır.
Bergama’daki Asklepion gibi tüm Asklepion’lar hem bir hastane hem de tıp okulu gibi faaliyet göstermiştir. Buradaki hekimler, gelecek nesiller için öğrenci yetiştirmekle kalmamış aynı zamanda çağdaşlarına göre aşağıda görüleceği üzere çok ileri ve ilk defa uygulanan teknikler kullanmıştır.
Bergama Asklepion kutsal alanında ilk kazılar ise 1934 yılında Alman Arkeolog Wiegand’ın başkanlığında yapılmıştır. 2024 yılında ise 1 milyar TL bütçe ile yılın 12 ayı kazı yapılmasına karar verilmiştir.
Asklepion Yapıları
İlk olarak M.Ö. IV.yy’da yapımına başlanan ve ilk yapıldığı dönemde kutsal alan olarak itibar gören Asklepion alanı içinde 22 yapı bulunmaktadır. Bu yapılar Hadrianus zamanında tamamlanmış ve günümüze kadar gelmiştir. Bu 22 yapı şunlardır:
- Tiyatro
- Kuzey Galerisi
- Kütüphane
- Giriş
- Zeus Asklepion Tapınağı
- Tedavi Binası
- Güney Galerisi
- Tuvaletler
- Batı Galerisi Salonu
- Batı Galerisi
- Doğu Galerisi
- Banyo Havuzu
- Kutsal Kaynak
- Helenistik Tapınak
- Uyku Odaları
- Yeraltı Geçidi
- Kaya Çeşmesi
- Galerili Yol
- Yol Çeşmesi
- Onur Anıtı
- Hamamlar
- Via Tecta
Asklepion Antik Tedavi Merkezi’ne Via Tecta denilen neredeyse 1 km uzunluğunda olan üzeri örtülü ve son bölümü sütunlu olan kutsal yol ile girilmektedir. Burada tedavi olmak isteyen hastalar bu yolda yürütülür ve ölmedikleri takdirde içeriye alınır veya ölmeye çok yakınlarsa içeri alınmazdı. Bunun sebebi tedavi merkezinin güvenirliliğini ve istikrarını sağlamaktı. Ayrıca bu yolda sağlı sollu hastaların ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli dükkanlar bulunmaktaydı.
Via Tecta yolunun bitiminde anıtsal giriş, girişin sağında kütüphane salonu solunda ise Zeus Asklepion Tapınağı yer almaktadır. Kütüphane binası girişinde imparator Hadrianus heykeli bulunmaktaydı. Anıtsal girişin ortasında yılanlı sütunun çok küçük bir bölümü görülebilir. Bu girişten sonra şölen avlusu bulunmaktadır. Bu avlunun kuzey, güney ve batı çevrelerinde sütunlu galeriler ile çevrilmiştir. Batı kısmında galeriden sonra genişletilmiş bir alan bulunmaktadır. Güneyinde ise ziyafet salonu devam etmektedir.
Kuzeybatı köşesinde ise 3500 kişilik tiyatro bulunmaktadır. Avlunun güneydoğu köşesinde ise yuvarlak olarak görülecek yapı tedavi binasıdır. Avlunun batısında kutsal su kaynakları ve uyku odaları görülebilir.
Asklepion Tedavi Yöntemleri
Daha öncesinde bu merkezin hasta seçen bir kurum olduğunu ve bu seçimin de genellikle Via Tecta yolunda yapıldığını belirtmiştik. Ancak buradaki tedavi yöntemleri hakkında tarihteki en büyük kaynak M.S. II.yy’da burada tedavi gören ve bunu kaleme alan Retorikçi (söylevci) Aelius Aristides’tir. Kendisi burada 13 yıl boyunca geçirmiş olduğu deneyimleri Hieroi Logoi isimli yapıtında anlatmıştır.
Temelde Asklepion’da üç farklı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bunlar; perhiz, sıcak soğuk banyo ve beden hareketleridir. Ek olarak telkin ve inanç yoluyla iç içe geçmiş tıbbi, cerrahi ve paramedikal tedaviler denenmiştir.
Bergama’daki Asklepion’da uyku odalarında hastaların uykuya yatırılması, çamur kürü, su sesi, şifalı su, hacamat, açlık-tokluk kürleri terapisi, olimpiyat atletleri için spor hekimliği, müzik, rüya tabiri ve kültür gibi yöntemlerle hastalıklar tedavi edilmeye çalışılmıştır. Asklepion aynı zamanda ilk akıl hastalıklarının da tedavi edilmeye çalışıldığı, (Freud’dan 1800 yıl önce rüya yorumlayarak) psikoterapi, fizyoterapi, şifalı otlar ve ağrı kesici olarak afyon kullanıldığı bir merkezdir, bu yönüyle farmakoloji bilimine de ön ayak olmuştur.
Asklepion’daki önemli tedavi yöntemlerinden biri de ‘tapınak uykusu’ olarak isimlendirilen tedavi yöntemidir. Bu yönteme göre, hastalar rüyalarında Asklepios’un kendisini veya haleflerinden biri tarafından ziyaret edilecekleri beklentisi ile tapınakta veya uyku odalarında uyutulurdu. Bu esnada da kendilerine iyileşmesi için neler yapması gerektiği telkin edilirdi. Eğer şifa tanrısı veya çocukları rüyalarına gelmez ise bu sefer de rüyalarında gördüklerini rahibe anlatırlar ve rahip de rüyalarını yorumlardı.
Bununla birlikte Yeraltı Geçidi denilen tünele iniş basamaklarla yapılmaktadır. Her basamakta kutsal suyun akması için oyulan farklı derinlik ve genişlikte oyuklar bulunmaktadır. Yani her basamaktan akan su bir diğer basamaktan farklı ses çıkartmaktadır. Yeraltı geçidinde bulunan bu oyukların akustiği sayesinde hastaların tedavi edildiği düşünülmüştür.
Telkin Yolu İle Tedavi
Yeraltı Geçidi denilen bu yapıda ayrıca tavanda içeriye ışık girmesi için yapıldığı düşünülen ışık ve hava delikleri de bulunmaktadır. Hasta içeriye girdiğinde suyun akustik sesi eşliğinde doktorlar veya diğer görevliler bu deliklerden içeriye hastaya iyi olacağına dair telkinlerde bulunmaktadır.
Ayrıca Bergama Asklepion’da ortopedi, işitme, görme ve duyma engelliler de tedavi edilmeye çalışılmaktaydı.
Müzikle Tedavi
Asklepios psişik sıkıntıları olan hastalarını müzik çalarak tedavi etmektedir. Ele geçen buluntulardan, bir sürü histeri vakasının flüt ile iyileştiği anlaşılmaktadır. Asklepion hekim-rahipleri müziği bu hastalık dışında ve farklı çalgılar kullanarak da denemişlerdir. Örneğin akıl hastalarını at kemiklerinden veya içi boşaltılmış helabora (bir çeşit bitki) sapından yapılmış aletlerle çalarak tedavi etmeye çalışmışlardır.
Sağlıktaki Yılan Figürü Efsanesi ve Bergama Asklepion Kutsal Alanı
Tıp, eczacılık gibi alanlarda kullanılan yılan figürü ilk olarak Bergama’daki Asklepion’da ortaya çıkmıştır. Efsaneye göre hastalığı bilinmeyen bir hasta Bergama’daki Asklepion’a gelir. Uğraşlar sonucunda hasta iyileşemez ve ölüm döşeğinde iken hastanın zehirlendiği anlaşılır. Asklepion’da ölüm olmayacağı için hastanın ailesi çağırılır ve teslim edilir. Hasta Via Tecta yolunun başında yere düşer ve süt tasının başında iki adet yılan görür. Yılanlar zehirlerini süte akıtmaktadır. Hasta da ‘zaten ölüyorum’ diyerek zehir dolu sütü içer.
Bir süre sonra ailesi hastayı öldü zannederken hasta kalkar ve iyileştiğini haykırmaya başlar. Böylelikle ilk panzehir de bulunmuş olur. Süt de zehri almıştır. Bu olayı gören Bergamalı Galenos (Galen), Asklepion’un sembolünün çift yılan olmasına karar vermiştir. Bilindiği üzere Tıp kültünün logosunda iki yılan, eczacılık kültünde de tek yılan bulunmaktadır.
Bergamalı Galenos’un cerrahiden psikiyatriye, anatomiden fizyolojiye, felsefeden etiğe, farmakolojiden botaniğe yazdıklarından günümüze kalan 20 ciltten fazla eseri bulunmaktadır. Antik dönemde, Bergama’da ilk kez ameliyatların yapıldığı da tespit edilmiştir. Anadolu’da yapıldığı bilinen ilk tıbbi girişim “trepenasyon” denen beyin delme ameliyatlarıdır. 10.000 yıl öncesinden kalan insan kafataslarında bilinen en eski cerrahi girişimlerin izleri bulunmuştur.
Ayrıca İlgili Linkler:
Bergama Asklepion Tapınağı Fotoğrafları
Pergamon Antik Kenti Bilgileri
Ege Bölgesi Gezilecek Yerleri
Mitoloji Sözlüğü – Azra Erhat (Remzi Kitapevi, 1996)
Aelius Aristides ve Bergama Asklepieion’u
Antik Çağdaki İlk Tedavi Merkezi: Asklepion – Neşe KARS, Nursel BOLAT, Esennur SİRER, Ayşegül AKAYDIN