Gök Medrese veya üzerindeki çinilerin rengi sebebiyle Mavi Medrese, tarihi Sivas şehrinde bulunan diğer Anadolu Selçuklu mimarisine ve sanatına ait medreseler içinde gerek taş bezemeleri, mimarisi ile gerekse çini başta olmak üzere içerdiği bilgileri ve geleneksel sanatları ile diğer Sivas medreselerinden ayrılmaktadır. Günümüzde turistlerin özellikle uğramış oldukları Sivas merkezindeki medreseler haricinde Gök Medrese veya Sahibiye Medresesi, merkeze yürüme mesafesinde bulunmaktadır.
Konya şehri gibi Sivas kenti içinde de Anadolu Selçuklu dönemine ait çok sayıda mimari yapı bir arada bulunmaktadır. İç Anadolu Bölgesi gezilecek tarihi şehirleri arasında yer alan Sivas’ta Anadolu Selçuklu dönemi medrese mimarisi örnekleri olarak ayrıca Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi de en çok çok bilinen örneklerdir. Ayrıca Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası da bezemeleri ve yapım sanatı ile dünyada eşi benzeri olmayan Anadolu Selçuklu eseridir.
Yirmi iki yıldır belgeleme, koruma ve onarım çalışmalarının yürütüldüğü Sivas Gök Medrese’nin, bu çalışmalar sonucunda İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi olarak hizmet vermesi planlanmaktadır. Bu anlamda gerek Buruciye gerekse Şifaiye medreseleri gibi şanssız değildir. Çünkü medrese, bahsi geçen bu iki medrese gibi en azından kafeterya gibi işletilmeyecektir. Gök Medrese’nin ayrıca bire bir minyatür maketi İstanbul Miniatürk içerisinde bulunmaktadır.
Sivas Gök Medrese fotoğrafları için tıklayınız
Gök Medrese Ziyaret Saatleri ve Giriş Bilgileri 2024
Uzun zamandır yenileme ve onarım çalışmaları devam eden Gök Medrese Mayıs 2019 tarihinde kısmi olarak ziyarete açılmıştır. Pazartesi-Cuma arası 10:00-17:00 saatleri arasında açık olan yapıda restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Gök Medrese girişi ücretsizdir. Son restorasyon uygulaması kapsamında Gök Medrese Vakıf Müzesi olarak yeniden kullanılması önerilmiştir, bu amaçla devam eden restorasyonun sonucuna dair bilgiler ve gerekli düzenlemeler Kültür Bakanlığı sitesinden ve Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından duyurulacaktır.
Ayrıca Sivas şehir merkezi olan Cumhuriyet Meydanı’na yürüme mesafesinde olan Gök Medrese giriş ve ziyaret saatleri hakkında bilgi almak için 0346 223 59 08 numaralı telefonu da arayabilirsiniz.
Sivas Gök Medrese Tarihi
Gök Medrese’nin tarihine geçmeden önce Gök Medrese’yi yaptıran kişi hakkında bilgi vermek çok daha yerinde olacaktır. Çünkü Gök Medrese’yi yaptıran kişi toplamda dokuz büyük mimari esere imzasını atmıştır.
Sahip Ata veya Sahib Ata Kimdir?
Sahip Ata, Anadolu Selçuklu Devleti son vezirlerindendir ve Sahipataoğulları (Sahib Ata Oğulları) Beyliği’nin kurucularının da babasıdır. Türbesi bugün kendi adı ile anılan Konya’daki Sahip Ata Vakıf Müzesi türbe bölümünde bulunmaktadır. Sandukası günümüzdeki Anadolu çini işçiliğinin en güzel örnekleri ile kaplanmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin en karışık olduğu dönemlerde devletin işleyişinde söz sahibi olmuştur. Onun yaşamış olduğu dönemlerde Anadolu üzerinde Moğol baskıları bulunmaktadır. Ayrıca II. İzzeddin Keykavus, Bizans İmparatorluğu’na sığınmış, IV. Kılıç Arslan (Rükneddin Kılıç Arslan) 28 yaşında öldürülmüş, 1277 yılında Karamanoğlu Mehmed Bey isyanı olmuştur. Kısaca hem Anadolu hem de Anadolu Selçuklu Devleti istikrarsız bir dönemdedir. Doğum yılı tam olarak bilinmeyen Sahip Ata’nın türbesindeki iki farklı kitabeye göre ölüm yılı 1285 ve 1288 yıllarını göstermektedir.
Sahip Ata’nın hayatı boyunca ilgisini mimarlık cezbetmiş ve bu konuda çeşitli tarihi eserler bırakmıştır. Döneminin iki ünlü mimarı Kölük bin Abdullah ve Kaluyan el-Konevi ile birlikte çalışmıştır. 1249 ile 1271 yılları arasında Sivas Gökmedrese ve Sahip Ata Külliyesi başta olmakla birlikte dokuz mimari yapıya imza atmıştır. Ayrıca birçok mimari yapının yapımı için de bağışlarda bulunmuştur. Sahip Ata Vakfiyesi’nde sadece Konya’da 2 kapı, 4 çarşı, 2 imaret, 2 cami, 3 mahalle, 1 yöre ve 24 köy ismi geçmektedir. Sivas Gök Medrese’nin 1265 yılında düzenlenen vakfiyesinin bir örneği ise Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşiv Bölümü’nde bulunmaktadır.
Gök Medrese Tarihçesi
Gök Medrese’nin yapılış tarihi de Çifte Minareli Medrese ve Buruciye Medresesi gibi 1271 yılıdır. Medrese’nin yapılma amacı başta astronomi bilimi yanı sıra pozitif bilimler ve hukuk konularında dersler vermektedir. Vakfiye bilgilerine göre medreseye alınacak öğrencilerde mezhep farkı aranmamış olup bununla Anadolu’daki birlik ve beraberliğe vurgu yapılması amaçlanmıştır. Medresenin yapım şartlarından biri de medresede her zaman bir müderris, iki muid (asistan müderris) ve araştırmacılardan olan yirmi kişinin bulunmasıdır. 1399 yılında Timur’un Sivas’ı işgal ettiğinde özellikle Gök Medrese’ye hayran kaldığı söylenmektedir.
1600’lü yılların ortasında Evliya Çelebi Sivas’a geldiğinde Gök Medrese için şunları yazmıştır: ‘Bu eserin mislini yapmak mümkün değildir ve diyar-ı İslam’da emsaline rastlanmamıştır. Timurlenk hayretle temaşa etmiştir. Kapısının kale kapısı kadar sağlamdır. İki katlı yapılmıştır. 80 oda ihtiva ettiğini eklemiş, talebenin kışın alt katlardaki odalarda çalıştığını yazmıştır. Bir müderris, iki sufi, 20 talebesi bulunmaktadır. Mescidin bir imamı, iki müezzini vardır. Kütüphanesinde bir hafız-ı kütup, bir kapıcı ve ferraş (temizlik görevlisi) bulunmaktadır. Mescit kütüphaneden başka bir de fakirler için yemek pişirilen darrüziyafesi mevcuttur.’
1824’te kapısı onarım görmüş bu detaylı Anadolu Selçuklu mimarisi 1934-1967 yılları arasında müze olarak kullanılmıştır. 1997 yılında kapsamlı olarak onarım ve yenileme çalışmasına başlanan Gök Medrese’nin bu restorasyon çalışması 22 yıl sürerek 2019 yılında tamamlanmıştır. Medrese açıldıktan sonra İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi olarak hizmet verecektir.
2014 yılında Anadolu Selçuklu Medreseleri ismi ile ilan edilen kültür varlıklarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içine girmiştir. 15.04.2024 Tarihinde bu listeye giren diğer Anadolu Selçuklu Medreseleri ise İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Sivas Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Sahibiye Medresesi, Çifte Medrese ve Cacabey Medresesidir.
Gök Medrese Mimarisi ve Bezemeleri
Gök Medrese Taç Kapı nişinin köşelerindeki sütunların üstünde yer alan kitabeye göre Gök Medrese mimarının adı Kalûyân olmakla birlikte tam olarak Konyalı Kaluyan olarak ismi geçmektedir. Yapı açık avlulu, iki katlı ve dört eyvanlı dikdörtgen planlıdır. 24 metre x 14 metre ölçülerindeki altıgen havuzlu avlunun her iki yanında bulunan altışar adet sütunlara oturan iki revak bulunmaktadır. Ayrıca her iki yanda da altışar oda bulunmaktadır. Girişin tam karşısındaki eyvan yazlık dershane olarak kullanılmıştır. Eyvanın her iki yanındaki iki kapalı salon da kışlık dershane olarak kullanılmıştır. Medrese yapısı genel olarak kalker taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Medresede toplamda yirmi dört oda ve bir mescid bulunmaktadır. Medresenin köşelerinde ise kabartma bezemeli masif köşe kuleleri veya payandaları bulunmaktadır. Ayrıca kuzey cephesinde iki, güney cephede ise üç adet payanda veya kule daha bulunmaktadır. Ön cephenin solunda ise Selçuklu döneminin ilk çeşmesi görülmektedir.
Gök Medrese Taç Kapı Özellikleri ve Bezemeleri
Yapıldığı Anadolu Selçuklu döneminde ve günümüzde önemini yitirmeyen Gök Medrese’nin en önemli özelliklerinden biri Taç Kapı kemerinin her iki yanında yer alan 12 hayvan başı bezemeleridir. Kimine göre bu hayvan başları burçları temsil etmektedir. Ayrıca yıldız motifleri, hayat ağacı, kuş ve kartal bezemeleri ile çeşitli bitkisel motifler de yine Taç Kapı çevresinde bulunmaktadır. Taç Kapı üzerinde yivli gövdeli kulelerin yanında birer şerefeli iki minare de görülmektedir. Bu şekli ile Anadolu Selçuklu mimarisi ve Taç Kapı yapısına da tipik bir örnektir. Taç Kapı bezemeleri ve mukarnası ışık gölge oyunları yarattığından çok ilginç bir örnektir. Gök Medrese Taç Kapısında mermer kullanılan nadir yapılardan biridir.
Taç Kapı’nın giriş eyvanı yıldız tonoz örtülüdür. Eyvanın her iki yanında kapılar bulunmakta ve bunlar aracılığı ile medresenin diğer mekanlarına geçildiği gibi minarelerin merdivenlerine de buradan ulaşılır. Taç Kapı ile minarelerin bağlantısında içleri Rumî desenlerle bezenmiş dokuz adet mermer bezeme mevcuttur.
Gök Medrese Minareleri ve Çinileri
Taç Kapı’nın her iki yanındaki minare kaideleri simetrik bir uyumla kapıyı bütünlemektedir. Minare kaidelerinde yukarıdan aşağıya doğru evreni temsil ettiği düşünülen daire şeklinde bir motif, bitkisel bezeme, kitabe, yıldız motifleri, hayat ağacı, bir başka kitabe bulunmaktadır. Hayat ağacı üzerinde çift başlı kartal veya yırtıcı kuş motifi bulunmaktadır. Minareler birer şerefelidir ve 25 metre uzunluğundadır. Minareler sivri külahlı, sırlı, sırsız tuğla ve turkuaz renkli mozaik çinilerden meydana gelmektedir.
Son yapılan restorasyonda minarelerde ve minare kaidelerinde bulunan Selçuklu motifli çinilerin asitle temizlenerek yol olması büyük tepki çekmiştir. Ancak bu çiniler sonradan maviye boyanmıştır. Konu ile ilgili olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü ise 2017 yılında kaybolan veya yok olan çinilerin yerine il imalatı ile atölyelerde aslında uygun olarak üretilecek çinilerin koyulacağını söylemiştir.
Hayat Ağacı Özellikleri
Taç Kapı’nın her iki köşesinde yapılmış olan sekiz köşeli yıldız yerküreyi sembolize etmektedir. Hemen altındaki hayat ağacı motifi de evrenin direği, barışın, bilim ve hikmetin, kudretin ve nihayetinde devletin koruyuculuğunun sembolize edilmiş halidir. Hayat ağacı ayrıca evrenin üç elementini; kökleriyle yeraltını, gövdesi ile yeryüzünü, dallarıyla cenneti temsil etmektedir. Gök Medrese’de ise iki farklı hayat ağacı motifi bulunmaktadır.
İlk hayat ağacı Taç Kapı’nın ön cephesinde palmetlerden oluşmuş motiftir. Hayat ağacı motifinin içinde tepesinde çift başlı kartal veya yırtıcı kuş motifi vardır. İkinci hayat ağacı motifi daire planlı nişin içerisinde büyük mermer bloklar üzerine işlenmiştir. Buradaki motif içinde kuş figürü yoktur ve hayat ağacında nar, hurma, kiraz meyvelerinin motifleri mevcuttur. Bu haliyle adeta cenneti tasvir etmektedir.
Gök Medrese Çini Uygulamaları
Gök Medrese’ye dolaylı olarak çinilerinden ötürü Mavi Medrese de denilmektedir. Evliya Çelebi çiniler için ‘bir daha asla yapılamaz’ demiştir. Çinilerde genellikle patlıcan moru ve turkuaz kullanılmıştır. Medresenin minareleri bu anlamda görülmeye değer adeta sanat eseri özelliği barındırmaktadır.
Dikdörtgen planlı olan medresenin kare planlı olan mescidinin kubbesi, on altı kasnağı ve Türk üçgenlerinin yardımı ile geçiş sağlanmıştır. Bu üçgenlerin etrafı turkuaz ve lacivert mozaik çiniden yapılmıştır. Ayrıca kancalı yaprak motiflerden oluşan bir bezeme ile de çevrilmiştir. Türk üçgenlerinin üzerinde kasnak da ayrıca aynı şekilde mozaik çiniler ile çevrelenmiştir. Kubbenin iç kısmı ve üçgenlerin ortası da baklavalar ve zikzaklarla oluşan sırlı çinilerle süslenmiştir.
Eyvan kısımlarında beşik tonozlarda firuze ve mor sırlı, sırsız tuğlalardan oluşan kesilmiş parçalar alçı içine kabartma olarak yerleştirilmiştir. Bu şekilde oluşturulmuş olan sekiz köşeli yıldızların içlerinde firuze sırlı zemin içine mor sırlı çiniler ile bitkisel motifler yapılmıştır. Ayrıca duvarın tam ortasında kenarları bordür çinilerle bezenmiş bir pencere de bulunmaktadır. Duvarın tam ortasında kenarları bordür çinilerle bezenmiş bir pencere bulunmaktadır. Tonozun köşelerinden etrafı firuze ve mor bitkisel motifli çiniler ve sırsız tuğlalar ile dönerek yukarıda beşik tonozun ortasında birleşerek içi mozaik çini yazılı bir madalyon oluşturmuştur. Madalyonun etrafı turkuaz sırlı ve sırsız tuğlalarla oluşturulmuştur.
Köşe Kuleleri veya Payandaları
Medresenin köşelerinde alt kısmında yüksek kabartmalı Rumi ve bitkisel motifler ve üst kısmında daha hafif kabartmalı olarak geometrik bezemeli iki dayanma kulesi bulunmaktadır. Bezemeler, kulelerin başındaki yarım külah ile birleşmektedir. Bu kuleler ön cephede köşelerde bulunmaktadır ve cepheye hem zenginlik hem de hareket katmaktadır.
Gök Medrese’nin Bitmeyen Restorasyon Hikayesi
İlk olarak 1997’de İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan 8 kişilik proje grubu tarafından ilk belgelemeler, fotogrametrik çekimler, rölöve ve tespit çalışmaları yapılmıştır. Bu süreç sonrasında 2000’li yıllarda yapılan restorasyon projesi çalışmaları tamamlanamamış bu proje uygulanamadan süreç durdurulmuştur.
T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından finanse edilen ve 2014 yılında başlayan proje ve 2016 yılında başlayan restorasyon çalışmalarında başta temizlik ve konservasyon çalışmaları yapılmış, süreç boyunca yapısal ve kullanıma yönelik birçok uygulama yapılarak, ikinci katta kaybolan yapı elemanları ve tüm üstyapı restore edilmiştir. Mayıs 2019’da kısmi olarak da olsa açılan Gök Medrese’de restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam etmektedir ve yapının son restorasyon sürecinde önerilen Gök Medrese Vakıf Müzesi olarak kullanılması amaçlanmaktadır.
Ayrıca İlgili Linkler:
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Gök Medrese fotoğrafları
Sahip Ata Müzesi
Buruciye Medresesi bilgileri
Çifte Minareli Medrese bilgileri
Şifaiye Medresesi bilgileri
İç Anadolu Bölgesi tarihi yerleri
İç Anadolu Bölgesi fotoğraflar listesi
Anadolu Selçuklu Mimarisi örnekleri
Gök Medrese hakkında bilgiler
Sivas Gok Medrese Bezemeleri, Semboller ve Simgeler – Öğr.Gör. Kifayet ÖZKUL
Restorasyon süreci ve yapılan uygulamalar