Erzincan Kemaliye ve Apçağa köyü, daha önce hiç gitmediğimiz bir bölge hakkında yapılmış olan hızlı bir turun ilk durağı idi diyebiliriz. Türkiye’de bulunan gezilecek antik kentler, tarihi şehirler ve arkeolojik yerler tüm bölgelerimize dağılmış durumdadır ve Doğu Anadolu bölgesinin bu konuda hassas ve önemli bir yeri bulunmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş yeri olan bu bölgede görülmesi gereken önemli tarihi kentler ve arkeolojik alanlar çoğunluktadır.
Adı üzerinde olduğu gibi Türkiye’nin doğusunda bulunan Doğu Anadolu bölgesi, hem yakın tarihte savaşlar geçirmiş hem de uzak tarihte birçok önemli tarihi olaylar yaşamış olup antik kentlere ev sahipliği yapmıştır. Ancak son yıllarda bölge, gezginlerin sadece Doğu Ekspresi ile Kars’a kadar gidip döndüğü, güzel olsa da kısıtlı bir eğlence ve geziyle adını duyurmaktadır. Üstüne üstlük Doğu Ekspresi’ne bilet bulmak o kadar zordur ki, bunu ancak bilet bulmak için internet başında saatlerini geçirenler bilir.
Doğu Anadolu bölgesinin kuzey batısında bulunan ve Karadeniz bölgesi ile komşu olan Erzincan da Doğu Anadolu bölgesinin önemli tarihi kentlerinden biridir ve Kemaliye ile Apçağa köyü gibi gizli güzellikleri sınırları içinde barındırmaktadır. Özellikle Karanlık Kanyonu (Kemaliyeliler Taşyolu), tarihi evleri ve tarihi kapı tokmakları ile bilinen ve ziyaretçi çeken bölge, Fırat nehrinin de kıyısında bulunmakta ve Apçağa köyü için Türk Edebiyatı tarihinde adına yazılan şiirle de bilinmektedir. Her ne kadar az ziyaretçinin az çevre kirliliği demek olduğunu bilsek de son yıllarda artan bir turizme ev sahipliği yapmaktadır.
Erzincan Kemaliye ve Apçağa Köyü fotoğrafları için lütfen tıklayınız.
Erzincan Kemaliye ve Apçağa Köyü Nerede, Yolu Nasıl ve Nasıl Gidilir?
Eğer trenle seyahat edecekseniz öncelikle turistik Doğu Ekspresi Kemaliye yakınından geçmektedir ve Bağıştaş istasyonunda durmaktadır. Eğer özel araç ile bir Erzincan Kemaliye ve Apçağa köyü rotası veya gezisi yapmak isterseniz seçenekler biraz daha artmaktadır. Kemaliye ilçesi aslında şehirlerarası yolun ortasında bulunmakta ve birisi tehlikeli olmakla birlikte üç adet yoldan gidilebilir. İlki tehlikeli olan Karanlık Kanyon veya Kemaliyeliler Taşyolu denilen tarihi bir yoldur ve detayları aşağıda verilmektedir.
Diğer iki yol ise kuzeyde Erzincan Refahiye’den güneye inilen Refahiye Arapgir yoludur. Son olarak aynı yol kullanılarak Elazığ ve Keban üzerinden kuzeye gidildiğinde Kemaliye ve Apçağa köyüne varılabilir. Ancak Kemaliye’nin güneydoğusundaki Fırat nehri üzerindeki Keban barajının başladığı yer çok virajlı ve tehlikelidir. Bu yolu kullanacaksanız, yol sonrasında düzleşmiş olsa da özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Bununla birlikte Erzincan Refahiye ile Kemaliye Apçağa köyü arasında yol yapım çalışması vardır ve bundan dolayı yol çok ama çok kötüdür. Buna da ayrıca dikkat etmek gerekmektedir. Fakat özellikle bu bölgeyi görmek isterseniz gündüz saatlerinde bu yoldan geçmeniz, yola hâkim olmanız açısından çok önemlidir.
Neden Erzincan Kemaliye ve Apçağa Köyü
Eğer bu bölgeye bir ziyaret düşünüyorsanız zaten öncesinden bir araştırma yapmışsınızdır veya araştırma yaptığınız için bu tanıtım sayfasında bulunmaktasınız. Birçok fotoğrafta gördüğünüz üzere Kemaliye ve Apçağa köyü bir doğal güzellikler bütünüdür. Sarp dağların eteğinde ve Fırat nehrinin kenarında yeşillikler içinde ve 200 – 300 yıllık tarihi evleri ile bu bölge Doğu Anadolu’nun turizm merkezlerinden biridir. Kemaliye ve Apçağa Köyü doğal, tarihsel, kültürel özgün özelliklerinin yanında mimari dokusuyla da dünya mirası olarak ÇEKÜL tarafından UNESCO’ya aday gösterilmiştir. 30 Nisan 2021 tarihinde ise Kemaliye ilçesi, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi (Türkiye) giriş yapmıştır.
Gezginler veya buraya tatil amaçlı gelen yerli ve yabancı turistler burada konaklayabilir, tarihi evleri ve tarihi mimari yapıları gezebilir, Fırat nehrinde rafting, tekne turu ya da ‘Base Jump’ ve ‘Wingsuit’ gibi değişik doğa sporları yapabilirsiniz. Ayrıca dağlarda geçen günübirlik yürüyüşlere ve gezilere katılabilirsiniz. Bunlarla birlikte Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi ve Müzesi’ni gezebilir, Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi içerisinde zaman geçirebilir, tarihi Karanlık Kanyon’da araçlı veya araçsız gezi yapabilirsiniz. Bu anlamda Erzincan Kemaliye ve Apçağa köyünde aktiviteler kesinlikle zamanınızı alacak bir kültür ve eğlence turuna dönüşebilir.
Erzincan Kemaliye ve Apçağa Köyü Yapılacaklar ve Görülecek Yerler
Öncelikle belirtmek gerekir ki Apçağa Köyü, Kemaliye ilçesinin güneyinde yer alan ve ilçe merkezine sadece 6 km mesafede bulunan bir köydür. Birbirlerine yakın olduğu için tüm özellikleri; ev yapıları, hava şartları, rakım birbiriyle aynıdır ve her iki yer de Fırat nehrinin kenarında bulunmaktadır. Kemaliye’nin bir diğer bilinen adı da Eğin’dir.
Karanlık Kanyon veya Kemaliyeliler Taşyolu
Karanlık Kanyon Karanlık Kanyon’un yapımına bazı kaynaklara göre 1870 yılında, bazı kaynaklara göre de 1949 yılında kazma kürekle başlanmış, bir bölümü tamamlanıp devam edilemeyince durdurulmuş, 1993 yılında tekrar yapımına başlanıp ve 2002 yılı sonunda devlet katkısı ile tamamlanmıştır. Karanlık Kanyon’un yapılma amacı Kemaliye (Eğin) ilçesinin diğer büyük yerleşim yerlerine ulaşımını kolaylaştırmaktır. Karanlık Kanyon Kemaliye’nin hemen girişinden başlayıp kuzey, kuzeybatıya Fırat nehrine paralel devam eder, Divriği hizasında Fırat nehrinden batıya içeriye kıvrılır ve Gümüşçeşme köyünde son bulur. Gümüşçeşme yolu Divriği-Sivas yoluna bağlanmayı kolaylaştırmaktadır. Bu yol sayesinde Kemaliye ana arterlere 200 km kadar yaklaşmaktadır. Zaman zaman 500 metrelik dik yamaçlara ulaşan kanyon sırtları görülmeye değer doğa harikası ve enfes manzarasını izlemenize olanak vermektedir. Karanlık Kanyon’da bugün rafting, kano ve tekne turları ile ‘Base Jump’ ve ‘Wingsuit’ atlayışları yapılmaktadır.
Karanlık Kanyon veya Kemaliyeliler Taşyolu ilk yapılmaya başlandığı yıllarda tamamen insan gücü ile yapılmış olup kanyondaki yolda çok tehlikeli virajlar ve tüneller bulunmaktadır. Eğer araç ile gezecekseniz kanyonun 12 km’lik parkuru içinde araç dönüş yeri bulunmadığından U dönüşler çok tehlikeli olabilmektedir. Bu konuda çok dikkatli olmanızı önemle rica ederiz. Ayrıca internette verilen yanlış bir bilgiyi de burada düzeltelim, 25 km uzunluğundaki Karanlık Kanyon dünyanın ikinci büyük kanyonu değildir. Dünyanın ikinci büyük kanyonu Uşak ilindeki 77 km uzunlukta olan Ulubey Kanyonu’dur.
Kemaliye Müzesi (Eğin Müzesi) veya Kemaliye Etnografya Müzesi
Kemaliye içinde olan Eğin Müzesi, bölgedeki görülecek müzelerden biridir. Adeta bir kent müzesi olan yapı tarihi bir kargir yapıdır. Müze, Kemaliye İlçesi Kültür Merkezi olarak da geçmektedir. 1800’lü yıllarda Ermeni kilisesi olarak inşa edilen yapı gerçekten de bölgedeki en farklı mimariye sahiptir, müze olmadan önce üst katı halı fabrikası, alt katı ise hapishane olarak kullanılmıştır.
Bugün müzede 600’den fazla eser ziyaretçilerini beklemektedir. Bu eserlerin hepsi bölgede kullanılmış olan tarihi eşyalar olmakla birlikte bölge insanının hediye ettiği eşyalardır.
Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi
2009 yılında Kemaliye’nin hemen girişinde kurulan müze bugün de aynı yerde ve Fırat nehrinin kıyısında bulunmaktadır. Müzede 10 farklı üniversiteden 48 bilim insanının görev yaptığı ‘Kemaliye ve Çevresinin Biyo-çeşitlilik Açısından İncelenmesi’ projesi için toplanan biyolojik ve jeolojik materyaller bulunmaktadır. Bu materyaller arasında fosil örnekleri, tek hücreli canlıların görülebildiği mikroskop odası, çeşitli zehirli ve zehirsiz omurgasızlar, balık ve amfibi örnekleri, çeşitli yırtıcı kuşlar ve bitkiler ile hayvan iskeletleri bulunmaktadır.
Apçağa Köyü Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi
1901 Kudüs doğumlu Ahmet Kutsi Tecer, bilindiği gibi ‘Orda bir köy var uzakta’ isimli şiirini Apçağa’da yazmıştır. Ahmet Kutsi Tecer’in babası Erzincan Kemaliye Apçağa köyü doğumludur. Ahmet Kutsi Tecer, Türk Edebiyatı’nda önemli bir yere sahip olup dilimizden düşmeyen eserleri ile bilinmektedir. Edebiyat öğretmenliği yapan A. Kutsi Tecer, Sivas Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğrenim Müdürlüğü de yapmıştır. 1950 yılında ise UNESCO Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır. Türkiye’de yurt ve insan sevgisi temalı lirik şiirleri ve oyun yazarlığı ile bilinmektedir.
Ahmet K. Tecer Kültür Evi aynı zamanda müze olarak kullanılmaktadır. Ahmet Kutsi Tecer Müzesi aslında bir etnografya müzesidir de denilebilir. Müzede sergilenen eserler arasında Ahmet Kutsi Tecer’in özel eşyalarının yanı sıra döneme ait çeşitli kitaplar, yöresel kıyafetler, eşyalar ve silahlar bulunmaktadır.
Lökhane
Lök tatlısının yapıldığı yere Lökhane denilmektedir ve lök tatlısı dut ile ceviz karışımından yapılmaktadır. Aslında yerel bir tatlı olan lök tatlısı önceleri evlerde yapılırken bugün sadece Kemaliye içinde olan Lökhane’de yapılmaktadır. Turistlerin uğrak yeri olan ve ilçenin merkezinde olan Lökhane Erzincan Kemaliye Apçağa köyü bölgesinin görülmesi gerekli yerlerinden biridir. Lök tatlısı kuru dut ve cevizin üç saat kadar dövülerek karıştırılması ve macun haline getirilmesi ile tüketime hazır hale gelmektedir. Lökhane içinde lök tatlısı ile birlikte yöresel diğer tatları da bulmak mümkündür.
Erzincan Kemaliye Apçağa Köyü Diğer Gezilecek Yerler
Özellikle yukarıda saymış olduğumuz yerlerin haricinde doğa harikası manzarasını, Fırat nehrini ve Karanlık Kanyon’u saran dik Munzur, Palandöken, Çaldağ, Harmancık ve Sarıçiçek dağlarının manzarasını izlemek için hem Kemaliye’de hem de Apçağa köyünde güzel bakı noktaları bulunmaktadır. Bu iki yer de dağların yamacında olduğu ve 900 metrelik rakımda bulunduğu için manzaraları müthiştir. Bu bakı noktaları dışında hem Kemaliye hem de Apçağa’da Fırat nehri kıyısında bir kahvede oturup çayınızı içmeniz ve soluklanmanız mümkündür. Özellikle Apçağa köyü içerisinde bulunan ve tüm manzaraya hâkim olan tepeye çıkıp Kemaliye manzarası ve Fırat nehrinin rengini görmeden bölgeden ayrılmamanızı tavsiye ederiz.
7 Bölge 7 Kent ve Erzincan Kemaliye Apçağa Köyü
1998 yılında yedi bölgede yedi kenti ayağa kaldırmak ve tanıtmak amacıyla Çekül Vakfı’nın ‘Kendini Koruyan Kentler’ projesi hayata geçmiştir. Bu proje içinde tanımlanan ‘7 Bölge 7 Kent’ projesi 7 farklı bölgedeki 7 özgün kent ve kültürel mirasının korunmasına yönelik bir çerçeve hazırlamak amaçlıdır. Bu anlamda Kemaliye ilçesi de Midyat, Talas, Kastamonu, Akseki, Birgi, Mudanya ile birlikte projeye dâhil olmuştur. Çekül Vakfı ve Prof. Dr. Metin Sözen’in Kemaliye ve Apçağa mimarlık ve kültürel mirasının envanterlenip korunmasına katkıları çoktur. Hem bu çalışmaların tarihçesi, yeni haberler ve korunan-restore edilen yapıların envanteri ile ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynakçaya bakabilirsiniz.
Kemaliye ve Apçağa Köyü Tarihi Evleri ve Özellikleri
Hem Kemaliye hem de Apçağa köyü tarihi evlerinin bir kısmı korunmuş olsa da aslında uygun olarak onarılan tarihi evler de mevcuttur. Örneğin 1627 yılında yapılmış olan Apçağa köyü camisi hala ayaktadır ve söz konusu tarihi evlerin yaşları 200 ile 300 yıldan fazladır. Kemaliye’de 100’ün üstünde yapı restore edilmiş ve kullanılmaktadır. Apçağa köyü içerisinde Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş dokuz adet tarihi ev bulunmaktadır.
Bölge topoğrafyasından dolayı yerleşim genellikle eğimli alanlara kurulmuştur. % 45’lere varan eğimlere yerleşen konut dokusunun en önemli özelliği, eğime paralel ve dik yolların iki kenarına sıralanmış çoğunlukla ayrık veya birbirine geçmiş yerleşme düzenidir. Eğime dik yönde setlerle yapılmış bahçeler yeşil dokunun sürekli olmasını sağlamıştır. Evler genelde eğimden dolayı 3-4 katlıdır. En alt kat, girişin olduğu ana kat en çok kullanılan katlardır. Alt katın üzerinde çıkmalarla sokağa taşan ve “süvüng” adı verilen saçaklar vardır. Evlerin yol ile doğrudan ilişkisini ana katların arka cepheleri sınırlandırır. Evlerin yapım tekniği kurgusu taş duvarlar üzerine, ahşap hatıllı “hımış” tekniğinde yapılmıştır.
Tarihi Evlerin İç Bölümleri
Evlerin mekânsal boyutları “mağ” adı verilen birim modülün (3-4 metre) katları şeklinde gelişmiştir. Bu sistem yapısal zorunluluk ve malzeme olanaklarından ortaya çıkmıştır. Mimari karakteristiği tanımlayan en önemli unsur kerpiç dolgulu ahşap sistemin dış cephede düşey ahşaplarla kaplanmasıdır. Diğer bir özellik odaların döşemelerinin “dere taşı” adı verilen taşla kaplanmasıdır. Ayrıca en üst katı oluşturan dere taşı kaplı “düz dam”, çatı örtüsü olmanın ötesinde önemli bir işlevsel mekân olarak tasarlanmıştır. Evlerin diğer önemli mekânları, sofa (aralık da denilen odaların ve diğer iç mekânların açıldığı ortak kullanım alanıdır), divanhane (sofa gibi olan ancak sofadan bir basamak yukarıda olan oturmaya ve evin manzarasını izlemeye yarayan bölüm), mutfak, kahve ocağı, kiler, dam ve ahırdır.
Bu evlerin yapımında Hımış tekniği (ahşap çatkılarla yapılan inşaat aralıklarının kerpiçle doldurulması) kullanılmış olup, evlerdeki taş işçiliklerinin inceliklerini bilen ustalar bugün hala Apçağa köyü ve civar köylerde yaşamaktadır. Söz konusu evlerin Anadolu’nun birçok bölgesinde aynı teknikle veya değişik teknikle yapılmış örnekleri de bulunmaktadır. Safranbolu evleri ve Eskişehir Odunpazarı evleri geleneksel Türk evi mimarisinin Anadolu’daki diğer nadide örnekleridir. Ayrıca hem Kemaliye’de hem de Apçağa köyünde bolca tarihi çeşme bulunmaktadır.
Kapı Tokmakları veya Tutamaçları ile Özellikleri
Erzincan Kemaliye ve Apçağa köyü tarihi evlerinin en önemli özelliği ise tarihi kapı tutamaç veya tokmaklarıdır. Günümüzde bu kapı tokmaklarının özgün olanları sadece bir demirci ustası tarafından yapılmaktadır ve bin yıllık bir tarihi süreci barındırmaktadır. Ahşap kapılar üzerine yapılan bu tarihi kapı tokmaklarının çalışı veya sesi, geleneklere göre misafirin kadın mı erkek mi olduğunu anlatmaktadır.
Bu tarihi tokmaklar aslında iki bölümden meydana gelmektedir ve biri büyük diğeri ise küçük tokmaktadır. Eğer gelen misafir büyük tokmağı kullanırsa tok bir ses çıkmakta ve ev sahibi gelen kişinin erkek olduğunu anlamaktadır. Diğer tokmak ise daha küçüktür ve ince bir ses çıkartmaktadır. Bu tokmağın sesinden de ev sahibi gelenin kadın olduğunu anlamaktadır.
Tarihi kapı tokmaklarının özellikleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Her tokmak değişik şekiller ve figürler barındırmaktadır. Örneğin tokmakların üzerinde kuş motifi var ise ev sahibinin gurbette yakını olduğu anlaşılmaktadır. Sağa sola ayrılan kuş kafası şekilleri var ise ev Müslüman bir aileye aittir. Öküz motifi var ise ailenin bir arada olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca yılan ve akrep motifleri de bu tarihi tokmaklarda kullanılmıştır ve bu motiflerin şaman kültüründen kaldığı bilinmektedir. Kapı tokmakları hakkında daha detaylı bilgiler için yazı sonuna bakabilirsiniz.
Erzincan Kemaliye (Eğin) ve Apçağa Köyü Tarihçesi
Bölgedeki ilk yerleşimin tam olarak ne zaman başladığı bilinmese de tarihçiler, yerleşimin MÖ 2.yy’a kadar gittiğini düşünmektedir. Bölgenin Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi geçiş bölgesi olduğu düşünüldüğünde sırasıyla Asur ve Pers imparatorluklarından sonra Büyük İskender’in Makedon imparatorluğu, Roma ve Bizans imparatorluğuna geçtiği, sonrasında da 1421 yılında Osmanlı imparatorluğuna geçtiği bilinmektedir.
1019 yılında Bizans İmparatorluğu’nun izniyle, Vaspuragan krallığına bağlı 400.000 Ermeni Divriği, Arapkir ve Eğin’e (Ağn) yerleşmiştir. 1421 yılında Osmanlı topraklarına katılan bölgeye Yavuz Sultan Selim, Kafkasya’dan göç ettirdiği aileleri yerleştirmiş ve İstanbul’da et satışını yönetmeleri için ferman çıkartmıştır. Ağn Ermenice göze, pınar anlamına gelir, Eğin ise Göktürk dilinde cennet bahçesi anlamındadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Kemaliye’den “meyvelerle dolu, bağ bahçe bir kasabadır” diye söz eder.
17.yy’da bölgede Türk, Rum ile Ermeni halk bir arada yaşamaktadır. 20. yüzyıl başında 1.920 Ermeni ve 1.900 Türk olduğu nüfus kayıtlarından okunmaktadır. Günümüzde hem Kemaliye’de hem de Apçağa (Abuçey, Abuçır, Apçaka) köyünde bu kültürlerin izlerini taşıyan tarihi evleri görmek mümkündür.
Eğin’in Yeni İsmi Kemaliye
1921 yılında bölgede Misak-ı Milli Derneği kurulur ve Eğin isminin değiştirilmesi için Mustafa Kemal Atatürk’e talepler iletilir. 21 Ekim 1922 tarihinde Atatürk’ün ismine hitaben Eğin adı Kemaliye olarak değiştirilir. Elazığ iline bağlı olan Kemaliye 1926 yılında Malatya iline bağlanmış olup 1938 yılında da Erzincan iline bağlanmıştır.
Sonuç olarak Erzincan Kemaliye ve Apçağa köyü, bölgede kesinlikle gidilmesi gereken turizm odaklı olsa da kendisini korumayı başarmış bölgelerden biridir. Hem doğal güzellikleri hem de barındırdığı ve içinde bulunduğu tarihi değerlere gösterdiği hassasiyet anlamında Kemaliye ve Apçağa köyü gezginleri ve turistleri beklemektedir. Eğer yolunuz Erzincan’a veya çevre illere düşerse Kemaliye ve Apçağa köyünü görmeden, bölgeye has yerel tatları denemeden ve Fırat Nehri’ne karşı tavşankanı bir çay içmeden bölgeden dönüş yapmayın deriz.
Ayrıca İlgili Linkler:
Kemaliye Fotoğrafları
Türkiye UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Doğu Anadolu Bölgesi antik şehirleri, tarihi kentleri
Doğu Anadolu Bölgesi fotoğrafları
Türkiye müzeler, antik şehir ve tarihi kentler
Safranbolu tarihi evleri
Kendini Koruyan Kentler
Kemaliye’de yapılan çalışmalar
Kemaliye Kapı Tokmakları Sırları
Kemaliye tarihi
“Kemaliye (Eğin) Yerleşme Dokusu ve Evleri Üzerine Bir Araştırma”, Berrin Alper, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İTÜ FBE, İstanbul, 1990.